BIST 10.172
DOLAR 32,36
EURO 34,68
ALTIN 2.386,77
HABER /  MEDYA

Başbakan Erdoğan'ı yedirmemenin yolu

Vatan yazarı Ruşen Çakır bugün AK Partililerin satır satır okuyacağı bir yazı kaleme aldı. Çakır, 'Başbakanı yedirmemenin yolunu' yazdı.

Abone ol

İNTERNETHABER - Gezi Parkı direnişinin gidişatında Başbakan Erdoğan‘ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan’ın, o Kuzey Afrika gezisindeyken televizyonda söylediği “Başbakanımızı yedirmeyeceğiz” cümlesi kritik bir rol oynadı.

Peki Gezi Parkı direnişçilerinin asıl hedefi bu mu?
Yani Erdoğan'ı 'yemek mi?'

Vatan yazarı Ruşen Çakır, Yalçın Akdoğan'ın bu düşüncesinde yanlış olduğunu söylüyor. Ardından da "Başbakanı yedirmemenin yolunu" izah ediyor.

İşte yazısından o bölüm;

"Akdoğan bu konuda pekâlâ haklı olabilir. Yani Erdoğan’la kıran kırana iktidar mücadelesi yürüten birileri Gezi direnişinden son derece memnun ve mutlu olabilir, direnişin olabildiğince uzun ve tahripkâr bir şekilde sürmesini arzulayabilir ve bu uğurda ellerinden geleni yapıyor olabilirler. O zaman Başbakan ve onun çevresindekiler:

1) “Faiz lobisi” gibi ne olduğu anlaşılmayan tanımlamaları bir kenara bırakıp, kendilerine karşı iktidar mücadelesi yürüten kişi, kurum, odak, her neyse bunları gerçek kimlikleriyle kamuoyuna ilan etmeli;

2) Söz konusu çevrelerle mücadelelerini açık ve doğrudan yürütmeli, Gezi Parkı
direnişçilerini işin içine katmaktan vazgeçmelidirler.

HÜKÜMETİN YAPACAĞI ŞEY BASİT

Eğer hükümet (Başbakan) rakiplerinin Gezi direnişini kullanmasından rahatsızsa yapılacak şey çok basit:

Gezi direnişini dışlayarak onu “kötü niyetlilere” yedirmemek. Bunun için de direnişin sahici temsilcileriyle sahici müzakereler yapmak ve onların taleplerine karşı sahici ve kabul edilebilir öneriler geliştirmek şart.

Eğer Başbakan çizgisini sürdürür, yani “Gezi Parkı’nın geleceğine ben karar veririm“ diye ısrar eder ve direnişçilere karşı aşağılayıcı üslubunu sürdürürse bundan en çok onun sahici rakipleri memnun olacaktır. (Yazının tamamı için tıklayın)