BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Bakan Zeybekçi: Gerekirse Irak’taki tüm vatandaşlarımızı tahliye ederiz

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Bakan Zeybekci, “Gerekirse oradaki vatandaşlarımızın tamamını tahliye eder ve işlerimizin tamamını durdurmak ...

Abone ol

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Bakan Zeybekci, “Gerekirse oradaki vatandaşlarımızın tamamını tahliye eder ve işlerimizin tamamını durdurmak zorunda kalabiliriz” dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün’le gerçekleştirdiği röportaj kapsamında gündemi ele aldı. Bakan Zeybekci, gündeme ve ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Irak’ta çalışan vatandaşlarımız ve yatırımlarımızla ilgili risk durumu hakkındaki konuşan Zeybekci, kayıt dışı çalışanlarla beraber 30 bine yakın vatandaşımızın Irak sınırları içinde iş yaptığına ve bölgedeki olumsuz hava nedeniyle hemen herkesin etkilendiğine, sürecin böyle devam etmesi halinde ise sorunlar yaşanacağına dikkati çekerek yanıt verdi. Bakan Zeybekci, “Gerekirse oradaki vatandaşlarımızın tamamını tahliye eder ve işlerimizin tamamını durdurmak zorunda kalabiliriz” dedi. Bölgeye yönelik ihracatta tedbirlerin alındığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Zeybekci, bunun nedeni olarak Habur’dan Zaho’ya yapılan yük aktarımında Kürt Bölgesi’nin sorunlu olmasını ve bu yüzden Habur geçişlerinde ciddi bir azalma yaşanmasını gösterdi.
Şu an için Kürt Bölgesi’nde iş yapan şirketler açısından bir risk görülmese de, can kaybı riskine ilişkin teknik ve zaruri uyarıların yapıldığı öğrenildi. Zeybekci, rehin tutulan vatandaşlarımız kurtarılsa dahi, Türkiye açısından bölgedeki sorunun bitmediğini, ihracatta ikinci pazarımız olan Irak’ın bir an önce normale dönmesinin ülke ekonomisi için kritik olduğunu vurgulandı.
Mayıs ayı sonu itibarıyla Irak’a ihracatımızda yüzde 11 civarında bir artış yaşandığını belirten Zeybekci, söz gelimi yumurta ihracatında yüzde 90’nın ve tavuk eti ihracatında yüzde 70’in üstünde bir oranın Irak’a yapıldığını ve Irak’ın bölge için bir dağıtım merkezi olduğunu vurgulayarak sektör açısından durumun rahatsız edici olduğunun altını çizdi. “Şu an için ihracatta hafif bir yavaşlama söz konusu ancak ciddi bir etkilenme yok” dedi. Zeybekci bölgedeki ticaret müşavirlerinin durumu yakından izlediğini ve yavaşlamanın bir hafta içinde aşılmasının beklendiğini aktardı.

PETROL FİYATLARININ CARİ AÇIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ KUVVETLİ OLMAYACAK
Irak’taki krizin petrol fiyatlarında sıçrama neden olduğu ve bunun cari açığımızda öngörülmeyen bir artışa neden olup olmayacağını sorusu üzerine Zeybekci, son dönemde cari açığımızda ön görülenin çok üzerinde bir düzelme yaşandığını, cari açığın yılın ilk dört ayında yüzde 33 oranında azaldığını vurguladı. Buna bağlı olarak, şu anki olumsuz ortamın cari açık üzerinde kuvvetli bir etki yaratmasının ön görülmediğini de sözlerine ekledi.
Irak’taki gelişmeler nedeniyle doların 7 haftanın en yüksek rakamlarına ulaştığı ve bu artışın devam edip etmeyeceği sorununa Bakan Zeybekci 6 ay önce yaptığı açıklamaları da hatırlatarak ihracatı artırıp ithalatı cazip olmaktan çıkarmak için doların 2.15-2.25 aralığında seyretmesi gerektiğini belirtti. Kurda ya da faizde spekülatif amaçlı oynamaların olmasını istemediklerini dile getiren Zeybekci, doların şu an istenilen aralığı yakaladığını ancak bunun Irak’taki gibi tedirginliklerden kaynaklı olmasının bittabi rahatsız edici olduğunu belirtti. Zeybekci, “doların 2.15’e gelmesinden memnunuz ama keşke bu sebepten değil de Merkez Bankası’nın müdahalesi ile olsaydı” dedi.
Bakan Zeybekci gelinen seviyenin tedirginliğe yol açmadığını, zira Türkiye’de son on yılda oluşan güçlü yapının artık krizleri beslemekten uzak olduğunu vurguladı. Sayısal oranlara bakıldığında Türkiye’nin AB’nin 25 ülkesinden çok daha iyi bir noktada durduğunu ve bu şartlarda Türkiye’nin böyle gelişmelerden kaynaklı ciddi olumsuzluklar yaşamasının artık mümkün olmadığını söyledi. Irak’tan gelecek dalgadan kaynaklı Türkiye’nin cari açığının ya da döviz rezervlerinin beklenmeyen bir oynamaya girmeyeceğinin de altını çizdi.

IRAK’TAKİ GELİŞMELER MERKEZ’İN FAİZ KARARINI ETKİLER Mİ?
Merkez Bankası’nın haftaya yeni faiz oranlarını açıklayacağı ve bir düşüş bekleyip beklemediklerini ve Irak’taki gelişmelerin Merkez Bankası’nın olası bir düşüş kararını olumsuz etkileyip etkilemeyeceği sorsuna ise Zeybekci, faizler konusunda çıkacak kararın aşağı yönlü olmasını istediklerini vurgulayarak, 2014’ün Haziran ayı sonu itibarıyla enflasyonda çok daha iyimser rakamlar beklediklerini; şu an enflasyonu maliyet enflasyonu olarak gördüklerini ve talepten kaynaklı bir enflasyon olmadığını dile getirdi. Zeybekci, “Maliyet enflasyonunun içindeki en büyük etkenlerden biri faiz oranlarıdır” dedi. Şu an kamunun borçlanma ihtiyacının son derece düşük olduğunun altını çizerek, Merkez Bankası’nın piyasanın faiz hareketlerini geriden takip etmesini değil, önden şekillendirmesini beklediklerini vurguladı. Bakan Zeybekci, reel faizin bu kadar yüksek olduğu ortamda sıcak para tehlikesinin söz konusu olduğunu, yurtdışında rant amaçlı dolaşan paranın yüksek faiz oranları nedeniyle Türkiye’ye haddinden fazla akacağını ve bunun da kontrolsüz biçimde TL’yi aşırı değerlendireceğini, ortaya çıkan tablonun ise ihracatı baskılayan, ithalatı ise teşvik ederek dış ticaret açığını artıran bir eğilim yaratacağını, sonuçta ise Türkiye’nin dengelerinin yeniden bozulacağını dile getirdi.
Zeybekci sözlerine şöyle devam etti: “İhracatımızın milli gelire oranı yüzde 50 civarında seyrettiğinden, ekonomimizin reel değerlerinin yarısı ihracata dayalı; dolayısıyla dış ticaret açığımızın daralması ekonomimizi bire bir etkilemekte ve cari açık için de benzer bir durum söz konusu olmaktadır. Cari açık bizim yumuşak karnımızdır, bunu inkâr edemeyiz ancak bu gerçeği değiştirmek, cari açığı düşürmek zorundayız. Yani ürettiğimiz değerlerle tükettiğimiz değerleri birbirine yaklaştırmak zorundayız. Bunu başarabildiğimiz ölçüde ülke olarak o kadar rahatlıyoruz.”
Şu ana kadar Irak’ın Türkiye ekonomisi üzerinde, faiz oranlarını ya da dış piyasalardaki algısını şekillendirecek herhangi bir ciddi etkisi olmadığını dile getiren Zeybekci, Irak’ın Merkez Bankası’nın kararlarını değiştirebilecek ana etken olamayacağını belirtti.

MERKEZ’İN İSTİHDAMI, YATIRIMI, BÜYÜMEYİ GÖZARDI ETMESİ DOĞRU DEĞİL
Hükümetin ya da başka hiç kimsenin Merkez Bankası üzerinde bir vesayet kurmaya çalışmadığını ancak Merkez Bankası’nın büyümeyi, yatırımları, istihdamı göz ardı eden bir para politikasıyla hareket etmesini de doğru bulmadıklarını açıkladı. Merkez Bankası ile Hükümet arasında problem varmış algısı yaratılmaya çalışıldığını, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını da sözlerine ekledi. Zeybekci, “millete hesap verecek olan bizler (hükümet yetkilileri) her türlü sorumluluğu alıyor ve Merkez Bankası’na ‘ha gayret’ diyerek faizleri indirmesi için çağrı yapıyoruz” dedi.
Türkiye’nin büyümesinin beklentilerin üzerinde olacağını söyleyen Zeybekci, piyasayı her anlamda kontrol ettiklerini ve rakamlarla her şeyin pozitif ve yukarı yönlü olduğunu belgelediklerini belirtti. Avrupa Birliği’ndeki canlanmayla AB’ye olan ihracatımızın yüzde 15 seviyelerinde artış gösterdiğini dile getiren Bakan Zeybekci, Almanya ile ihracatımızın özellikle belirgin artış gösterdiğini ve bu rakamların Türkiye’nin yılsonu büyüme değerlerine yüzde 2 oranında bir etki sağlamasını beklediklerini vurguladı. Zeybekci, “Bu durum üretimin de aynı seviyede artması yani istihdamın da artması, haliyle refah seviyesinin, tüketimin ve tüketimden kaynaklı paranın tekrar üretim ve yatırıma dolayısıyla milli büyümeye kaynak olması demektir” dedi. İhracat kaynaklı büyümenin her şeyden daha kaliteli bir kaynak sunduğunun altını çizdi.
Zeybekci şunları kaydetti: “Sıcak para, istemediğimiz ancak cari açıktan dolayı muhtaç olduğumuz bir para; diğer taraftan doğrudan yabancı sermaye yatırımı Türkiye için sağlıklı paradır. Ama asıl olarak Türkiye’de ihracatın yüzde 10 artması yani ihracat gelirlerinde 20 milyar dolar civarında bir artış sağlanması demek, Türkiye’de refahın, gelirin ve yatırımın artması için kullanılabilecek ve cari açığı daraltacak milli para demektir. Onun için ihracat artışlarını gördüğümüz zaman Türkiye’de ki büyüme rakamlarını da tahmin edebiliyoruz. Dolayısıyla bu rakamlar yılsonu itibarıyla yüzde 4’ün altına inmeyecektir.”
Zeybekci, enflasyon rakamlarında haziran ayında ilk düşüş döneminin görüleceğini ve herkesi sevindiren bir enflasyon oranı beklediklerini; yıl sonunda ise hedeflenen yüzde 7.5’lar seviyesinin tutturulacağını belirtti.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ AÇIKLAMASI
Bakan Zeybekci, “yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanabilme ihtimali ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Kişiler üzerinden yorum yapmak istemiyorum ancak bu millet tercihini geçtiğimiz 30 Mart seçimlerinde açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur” dedi.
Son olarak kültür coğrafyamızla ilgili önemli hususlara da değinen Zeybekci, Türkiye’nin sürdürülebilir bir şekilde hammadde ve enerji kaynaklarını garanti altına alan bir dünyada yer alması zorunluluğunun altını çizerek; Türkiye’nin tüketim alışkanlıklarını kontrol eden, tüketim ağlarını belirleyen bir anlayışla geleceğe yönelmesinin şart olduğunu dile getirdi. Bunun gerçekleştirilmesi için kültür coğrafyamızdaki ülkelerle pek çok ticaret anlaşmasına imza atıldığını ve bu alanda hızlı gelişmeler ile önemli başarılar sağlandığını belirtti. Türk sanayicilerini söz konusu bölgelerde yatırıma ve üretime teşvik ederek, bölgedeki ticaret müşavirlerinin sayısının da hızla artırıldığını vurguladı.
Buradan Avrupa Birliği’ne geçerek, AB ile sürdürdüğümüz Gümrük Birliği Anlaşması’nın egemen ve bağımsız bir ülke olan Türkiye’nin bugünkü şartları dâhilinde sürdürülebilir olmaktan uzaklaştığını; artık dünya ticaret ve ekonomisinin yarısını temsil eden TTIP ve TTP Anlaşmalarına dâhil olunması gerektiğini belirtti. Dünyada ekonomik ve siyasi haritaların yeniden çizildiğini ve bizim de Türkiye olarak bunun dışında kalma lüksümüzün olmadığını vurguladı. Zeybekci, “artık her türlü kararda söz sahibi bir ülke olmayız” diyerek şöyle devam etti: “Bu amaçla Türk Dünyası ve AB üyesi çeşitli ülkelerin ekonomi bakanlarıyla bizim bu düşüncemizi paylaşmaları ve uluslararası arenada destek olmaları için temaslarda bulunacağımız çok yoğun bir tura çıkıyoruz. Bu turu en kısa sürede tamamlayacak ve inşallah Türkiye olarak çok güzel bir yerde olacağız”.
(İHA)