BIST 10.740
DOLAR 32,21
EURO 35,01
ALTIN 2.500,04
HABER /  GÜNCEL

Bakan Günay'dan önemli açıklamalar!

Bakan Günay Türkçe ve yerel diller hakkında önemli açıklamlar yaparken gazetecilerin sorduğu önemli soruları da cevapladı.

Abone ol

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 'Bir yandan Türkçe'nin bilim dili, sanat dili, kültür dili, eğitim dili olarak dünya çapında zenginleşmesini, diğer yandan da yerel dillerin güzellik olarak yaşamasını sağlayacağız' dedi.

Günay, tarihi Ulucami'de kıldığı Cuma namazının ardından, caminin restorasyon bölümünde incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı, ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Günay, Türkiye'deki yazma eserleri toplamak için çalışma başlattıklarını ve 15 yazma eserler kütüphanesi açmayı planladıklarını söyledi.

Bunların bir tanesini de Diyarbakır'a açmayı düşündüklerini belirten Günay, 'Sivas'taki o ayıplı yeri Madımak'ı biz kamulaştırdık. Bizden önce orada bir kebapçı dükkanı vardı. Kamulaştırdık ve şimdi bir kütüphane, bir kültür merkezi, müze çalışması yapıyoruz' dedi. Daha sonra çay içmek için oturduğu kahvehanede vatandaşlara Kürtçe, '(Vere rune çay vexe) gel otur çay iç' diye seslenen Günay gazetecilerin; 'Diyarbakır Cezaevinin müze yapılması ile çalışmalarının olup olmadığı' sorusu üzerine şöyle dedi:

'Diyarbakır'daki İçkale'ye daha önce avukat olarak gelmiştim, sıkı yönetim döneminde. Orada bir nezarethane vardı, bir yargı merkezi vardı. Biz şimdi orada Türkiye'nin en büyük Kültür Merkezi'ni yapıyoruz. Diyarbakır Cezaevinde de inşallah böyle bir çalışma yaparız. Türkiye'de hem tarihi koruyalım, hem tarihten ders çıkaralım, hem de artık mekanlarımızı acıların anıldığı bir yer değil de, hayatın iyiliklerinin yaşandığı bir eğitim merkezi olarak değerlendirmeye çalışalım.

Diyarbakır'daki cezaevi halen cezaevi olarak kullanılıyor. Buranın boşaltılması Diyarbakır'ın bu kötü hatıralardan kurtarılması ile ilgili geçen geldiğimiz mitingde konuşulmuştu. Hemen başka türlü yorumladılar. Yani yeni bir cezaevi vadediyoruz gibi yorumladılar, öyle bir şey yok. Bu cezaevinin boşaltılması için yeni bir cezaevinin elbette yapılması lazım. Sadece bu söylendi. Ama şu anda İçkale'de, eski sıkı yönetim mahkemesinin olduğu yerde bir müze çalışması yapıyorsak, mevcut cezaevi de boşaltılırsa, içinde bir envanter çalışması yapacağız. İçinde tescilli varlıklar varsa veya müzeye dönüşecek merkezler varsa, onlardan birini bir anı merkezi olarak elbette koruruz. Ama çok büyük bir alan, başka fonksiyonlarda kullanılacaksa bunu oturur ilgili bakanlıklarla, valiyle hep beraber karar veririz.'

Günay, Türkiye'nin geçmişindeki yanlışlıklarla yüzleşmesinden kaçınmadıklarını, yanlışların hiç birinde payları olmadığını vurgulayarak, 'Bizi utandıran, gücendiren bir şey yok. Onun için bizim bir yanlışımız olsa, bir özeleştiri anlayışı içerisinde bunlarla yüzleşmemiz lazım. İstiyoruz ki Türkiye bu hataları yapmasın. Bu gerginlikler yaşanmasın. Türkiye barış, dostluk kardeşlik ülkesi olsun. O yüzden bazı yanlışları hatırlatmak gerekiyorsa bunlardan da sakınmayalım, çekinmeyelim' dedi.

Günay, gazetecilerin anadil ile ilgili sorusu üzerine de; 'Maalesef askeri darbe dönemlerinde böyle gereksiz bazı yasaklamalar oldu. Bu yasaklamaların da yarattığı gerginlikleri de şimdi gidermeye çalışıyoruz. Sokaktaki ahali bir lisanı, anasından öğrendi ve biliyorsa onu öldürmemek, bunu geliştirmek, bilenlerin öğrenmesini tekrar sağlamak lazım. Bu Türkiye'nin bütünlüğünü zedelemez. Bir yandan Türkçe'nin bilim dili, sanat dili, kültür dili, eğitim dili olarak dünya çapında zenginleşmesini sağlayacağız. Diğer yandan da yerel dillerin güzellik olarak yaşamasını sağlayacağız' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır gezisi sırasında Diyarbakır Surlarını himayesine aldığının hatırlatılması üzerine de Günay, 'Güzel bir gelişme. Cumhurbaşkanımız sağ olsunlar, kültür ve sanata önem veriyor ve sayın Başbakan gibi gittiği yerde bu tarihi mekanları gezmeye zaman ayırıyor, çok minnettarım. Divriği Ulucami'de de aynı duyarlılığı gösterdi. Ahlat Selçuklu Mezarlığı'nda aynı duyarlılığı gösterdi. Şimdi de surlar. Tabii son derece önemli, burada da aynı duyarlılığı gösterdi. Bu bizim için hem manevi açıdan bir güçtür, hem de maddi kaynak bulma konusunda sayın Cumhurbaşkanının himayesi bize yardımcı olacaktır' dedi.

Günay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kendisi ile ilgili söylediği sözlerin sorulması üzerine de, 'Kapattım arkadaşlar o konuyu' yanıtını verdi.

Daha sonra tarihi Hasanpaşa hanında incelemelerde bulunan Günay, burada bulunan kitap evini gezdi. Günay, burada Modern Kürt tarihi, Ahmedi Hani'nin eski Mem u Zin ile Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan Mem u Zin kitabını da alıp inceledi. Günay, Han Kapısı Kahvaltı Salonunu da gezdi.