BIST 10.185
DOLAR 32,21
EURO 34,81
ALTIN 2.425,59
HABER /  MAGAZİN

Atalay Demirci'nin yetimhane günleri

Atalay Demirci'yi Türkiye, Yetenek Sizsiniz'deki mizahı ile tanıdı. Oysa hayatı mizahın tam tersi. Dün CNN Türk ekranında o yaşamını anlattı.

Abone ol

- Yetenek Sizsiniz ile şöhret olan Atalay Demirci, dram dolu bir hayattan geliyor. Bunu yarışma süresince hiç söylemeyen Demirci, dün akşam CNN Türk ekranlarında yetiştirme yurduna nasıl gittiğini anlattı.

Mesut Yar'ın sunduğu Burada Laf Çok programına katılan Atalay Demirci, hayatının bilinmeyenlerini paylaştı.

3 yaşındayken maden ocağında babasını kaybeden Atalay Demirci'nin hayatı o günden sonra değişmiş. Bir süre amcası yanına alıp bakmaya çalışmış ama sonrasında yetiştirme yurduna vermiş.

Demirci hayatının o bölümünü şöyle anlatıyor;

BAK ARAMIZDA 1 METRE VAR, HAYDİ ANLAT

Mesut Yar:
Senin çocukluğun nasıl geçti abi. Yokluklar içinde miydin? Niye bunu sordum biliyor musun?

Atalay Demirci: Biliyorum.

Mesut Yar: Cüneyt dün bunu sana sordu. Dedi ki "bana hayatını anlatır mısın?" Sen de Cüneyt'e şöyle bir laf ettin. "Anca göz göze geldiğimizde anlatabilirim." Bak aramızda tam 1 metre var. Ve gözünün tam da içine bakıyorum. Biraz anlatsana. İnsanlar merak ediyorlar seni.

Atalay Demirci: İnsanlar merak ediyorlar. Ben de dün canlı yayında anlattım. 3 yaşında maden ocağında kaybetmişim babamı. Devamında bir kaç sene amcam ile yaşadım. Sonra 9 yaşından 18 yaşına kadar yetiştirme yurdunda geçti hayatım. Hani oradan o kadar güzel şeylerle beslendim.

Mesut Yar: Malzemeyi oradan çıkartıyorsun yani?

YETİŞTİRME YURDUNDA SEVİLMİYORDUM

Atalay Demirci:
Yok yok malzeme oradan çıkmaz. Orada da sevilmiyordum ben. Orada herkes bunalım abi. Herkes arabesk dinliyor. Ben orada espri yapıyorum. "Lan de get şuradan" filan pozisyonu oluyor.

Mesut Yar: Kafaya dokunuyorlar sürekli. Anladım ben seni abicim.

Atalay Demirci: Bir yetiştirme yurdu geçmişmiz var. 18 yaşından sonra da bir devlet memurluğumuz var. Biliyorsunuz yurttan çıkanlara böyle bir hak tanınıyor. Devamında bir rahatsızlık var. Baktığınız zaman bir parça haklısınız tabi, komedyen olunacak bir geçmiş yok. Ama çok şükür o dönemleri çok sağlıklı bir şekilde, kendimizi yıpratmadan, bozmadan, böyle biraz gam keder olmuş demek ki ama çok şükür bu noktaya kadar sağlıklı bir şekilde gelebildim. Şu an ailem var. Evliyim, iki çocuğum var. Ve böyle de binlerce insan var. Şuradaki insanlara biraz dokunsak kimbilir geçmişinde ne acılar ne hikayeler vardır. Biz gözönünde olduğumuz için konuşuluyor olabilir. Ama ben her fırsatta dile getirmiyorum bunu. Her zaman da konuşmuyorum.

Mesut Yar: Hiç konuşmadın. Dün cüneyt ile açılış yaptın, burada da kapanış yapıyorsun galiba.

Atalay Demirci: Yarışma sürecinde de kesinlikle...

GEÇMİŞİNİ NİYE ANLATMADI?

Mesut Yar:
Evet bunu kullansaydın, sıkı bir ajitasyon şeyi olabilirdi.

Atalay Demirci: Olurdu

Mesut Yar: Biraz daha SMS alabilirdin.

Atalay Demirci: Kesinlikle olurdu. Ama ben hiç mutlu olmazdım bundan. Mutsuz olurdum kesinlikle. Çünkü ben senelerdir, Türkiye beni tanısın, bir başarı elde edeyim, sonra gururla söyleyeyim noktasındaydım. Çok şükür Allah nasib etti. Bundan dolayı da hiç utanmadım, sıkılmadım, kendimi yaralı hissetmedim. Kendimi gayet de güçlenmiş hissediyorum tam da bu noktada. Allah'a çok şükür. Bununla ilgili olumsuz bir şey de duymadım. Hatta tam tersi. Ben hastalığımdan bahsettim. Bugün yaklaşık 100-150 kanser hastasından mail geldi. Seni görene kadar canımız çok sıkkındı, moralimiz çok bozuktu. Ama artık biz de hayata tutunmaya başladık, diye.

Mesut Yar: Moral motivasyon tabi ki...

Atalay Demirci: Yetiştirme yurtları kapandı biliyorsunuz. Bir çok sevgi evinden mail geldi. Biz çok gurur duyduk. Hayata daha çok sarılacağız, daha çok mücadele edeceğiz diye. Siz bize azim kaynağı oldunuz diye e-mailler geliyor. Bu çok güzel bir şey.

EŞİ YOLLAYINCA HABERİ OLDU

Mesut Yar:
Yetenek sizsiniz'e katılma fikri nereden çıktı?

Atalay Demirci: Eşim...

Mesut Yar: Yenge gazladı yani?

Atalay Demirci: Gazladı değil de şöyle. 1999'da çıktım ben ilk sahneye. Her sene 100 defa sahneye çıkıyordum. Turneler oluyordu. İl il gezdim. İlçelere gittim. Dernekler, üniversiteler, okullar, sivil toplum kuruluşları, bizi az çok duyan herkes çağırıyordu. Ama tanınmıyorduk. Televizyonda yoksanız, yoksunuz. Popülerite anlamında söylüyorum bunu. Yetenek Sizsiniz'i böyle bir platforma çevirebilir miyiz diye, performansımızı gösterebilir miyiz diye bayağı düşündüm. 1 yıl kadar. Geçen yıl eşim, doldurup yollamış formu. Aradılar beni. Dedim ki benim haberim yok. Öyle bir şey istemiyorum. Oradan itibaren de hep soru işaretiydi kafamda.

Mesut Yar: Katılsam mı diye?

Atalay Demirci: Katılsam mı diye... Karar verdim, katılacak dedim. Bu yıl olmasında kader denk noktası.

Mesut Yar: Bu yıl bayağı yetenek yaptı ama farkında mısınız? Bu yıl yağışlı mı geçti nedir artık.

Nihat Sırdar: Ayva çok verdi ya bu sene...

Mesut Yar: Ondan olabilir. Ama hakikaten o aradan sıyrılmak filan bir dertti. Bakma biz Baha'yı filan konuşuyoruz ama çok yetenekli adam vardı.

Atalay Demirci: Çok yetenekli vardı. Finale çıkan 18 kişinin hepsi birbirinden yetenekliydi. Çok şükür Allah bize nasip etti.

250 BİN GAYME ÖDÜLÜ NE YAPACAKSIN

Mesut Yar:
Baba gayet iyi. 250 bin gayme birincilik ödülü değil mi? Ne yapacaksın bu ödülü? Sorarlar ya...

Atalay Demirci: Vallahi hiç düşünmedim. Samimi söylüyorum.

Mesut Yar: Hiç yaratıcılığını canlandırmıyor mu?

Atalay Demirci: O kadar zenginiz ki... Öyle değil tabi ki.