BIST 10.471
DOLAR 32,84
EURO 35,24
ALTIN 2.450,31
HABER /  GÜNCEL

Asalanın kanlı lideri ilk kez konuştu

Bir zamanların en kanlı Ermeni terör örgütü olan ASALA'nın lideri Toranyan ilk kez konuştu..

Abone ol

Milliyet gazetesi yazarı Ece Temelkuran Ermeni diasporasının geçmişte özellikle Türk diplomatları hedef alan Ermeni terör örgütü ASALA'nın bir dönem liderliğini yapan Ara Toranyan ile konuştu:

"Mihmandarım Isabelle donup kaldı. Soruyu nasıl tercüme etmesi gerektiğini, hatta hiç tercüme etmemeyi düşünüyordu ihtimal. Oysa Türkçe konuşsam da söylediklerim arasında "ASALA" sözcüğü geçtiği çok belliydi ve karşımda oturan Ara Toranyan neyi sorduğumu zaten çoktan anlamıştı. Başını "hayır" anlamında uzun uzun salladı: "Üye demeyelim. Ama ASALA'nın çok yakınındaydım."

Toranyan bir zamanlar ASALA üyesi olduğunu kabul etmese de onunla ilgili bütün yazılanlar tam tersini söylüyordu. Sorbonne Üniversitesi'nde hukuk eğitimi görürken başladığı politik faaliyetin onu ASALA'nın politik kanadı MNA'nın lideri yaptığını herkes biliyordu. Fakat şimdi, Paris'te, bir "cafe"de elinde tuttuğu Nouvelles Armenie dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaparken, sakin ve orta yaşını geçmiş bir adam olarak sanki öyle bir şeyi hiç yaşamamış gibiydi. Hatta ASALA'yı affetmemiz için konuşur gibi:


'Başka seçenek yoktu'

"ASALA, biliyorsunuz, kendisini lağvetmiş bir örgüttür. Ben de ASALA'yı 'şiddet için şiddet' demeye başladığında terk ettim." Toranyan öne eğildi, artık iyiden iyiye "açıklıyordu":

"ASALA, Ermeni meselesinin başı veya sonu değildir. Bir sessizlik duvarı vardı, burada ve Türkiye'de. Başlangıçta örgüt bu duvarı yıkmakta pozitif rol oynadı. Daha doğrusu başka seçeneğimiz yoktu. Sorunu halının altından çıkarıp ortaya koymamız gerekiyordu."

Bu yöntemlerin nelere yol açtığını görüp eleştiren biri olarak 35 yıl boyunca ve hâlâ bu mesele üzerine çalışmak nasıl bir şeydi peki?

"Bu benim için bir yemin. 'Soykırım' demek benim her sabah aynada yüzümü görmemi sağlıyor. Ama hayallerim eskisi gibi değil elbette." Sorulara çok ama çok uzun sessizliklerden sonra cevap veren Toranyan, bu kez soru beklemeden anlatıyordu:

Zor soru ve farklı bir portre

"Herkesin bir rüyası vardır. Benim de rüyam, Türkler ve Ermenilerin ortak bir gelecek yaratması." En son dedesinin gördüğü Türkiye'ye gidip gitmediğini soruyorum Toranyan'a. Hiç susmadığı kadar uzun susuyor:

"Bu soruların en zoru. Bir gün 'soykırım' heykeli diktiklerinde... Yani daha çok zamanım var!"

Ermenistan ise, varlığından mutlu olduğu uzak ve yabancı bir ülke Toranyan için:

"Diasporada olmak çok zordur. Biz yıllarca, köklerimiz olmadığı için işkence gördük. İçimizde hep bir anavatan, var olunacak bir ülke ihtiyacı hissettik. Bu acıyı anlamanız mümkün değil."

Anneannesinin geldiği Van'ı anlatıyor Toranyan, annesinin doğduğu İzmir'i, terk ettikleri İstanbul'u... Ve o daha hiçbirini görmedi! Sözü bile edilemez bir korku olarak söz ediyor Türkiye'ye gitmekten Toranyan, neredeyse titreyerek. Bu adamın bir zamanlar Türkiyeli diplomatlara suikastlar düzenleyen, Orly Havalanı'nda bomba patlatan bir örgütün yakınından bile geçtiğine inanası gelmiyor insanın. Ya da belki öfke demlendikçe insanın içinde başka bir şeye dönüşüyor. "Köksüzlüğün işkencesini" aynada yüzünü görmek için öfkeyle suladığı günler, şimdi foto muhabiri arkadaşım Yurttaş'ın istediği pozları vermeye çalışan, hiç kapris yapmayan bu adamdan çoktan gitmişe benziyor. Dergisini gösteriyor, yavaş yavaş, hevesle...

Toranyan kimdir?

Ara Toranyan, ASALA'nın kurucu beyinlerinden. Ama 80'lerde "ASALA Ermeni davasına ihanet etmiş bir örgüttür" diyerek örgütten ayrıldı. Orly Havalanı'ndaki patlamayı, "Faşist bir saldırı" diyerek kınadı. Abdullah Çatlı'nın kızı Gökçen Çatlı'nın yazdığı "Çelik Çekirdek" kitabına göre Çatlı'nın kurduğu örgütün ilk işi 1981 yılında Toranyan'a suikast düzenlemekti. Devletin "ASALA Operasyonu" belgesine göre ise Toranyan'a 1984'te iki suikast düzenlendi. Ama Toranyan kendisine hiç saldırı düzenlenmediğini açıkladı.