Şimdi siyasi partilerimizin seçime odaklanmaları ve İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı seçiminde neticeye ulaşma çabası içinde
olmaları lazım.
Gerekçeli karar açıklanacakmış, açıklanmış, öyle demiş,
böyle demiş, şu an için ne önemi var?
Özüne bakmak gerek. Seçim tekrarlanacak. Arada çok küçük bir oy
farkı kalmış idi. Şimdi bu fark devam mı edecek, artacak mı,
azalacak mı ya da tersine mi dönecek?
İşte asıl gündem bu…
Meriyetteki mevzuat YSK’yı bir karar vermeye zorladı.
AK Parti ve MHP’nin yürürlükteki seçim kanununa göre ve geçmiş
uygulamalar çerçevesinde haklı olduğu pek çok konu vardı. Bunları
YSK’ya götürdü. YSK’da uzun araştırmaların ve hararetli geçtiği
anlaşılan tartışmaların ardından seçimin yenilenmesine karar
verdi.
Karar talep doğrultusunda yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı seçiminin yenilenmesini kapsıyor.
AK Parti’nin sandığa gitmeyen oyları motive etmesi ve yeniden
kendisi ile hareketini temin etmesi şart.
Araştırmalar sandığa gitmeyen seçmenin çok büyük oranda AK Parti
seçmeni olduğunu ortaya koyuyor.
CHP oylarını maksimize etmişti. İYİ Parti, HDP, diğer küçük
radikal sol unsunlar ve Saadet Partisi birlikteliği ile
ulaşabileceği en üst seviyeye çıkmış idi.
AK Parti ve MHP’de Cumhur ittifakı olarak birlikteydi.
DSP adayı, CHP adayı lehine bir açıklama ile yarıştan çekildi.
30 bin civarında oy almıştı. İstanbul için 30 bin bir rakam gibi
görünmez ama seçimin kaderinin çok küçük oylarla belli olacağı
gerçeği göz önüne alındığında bir hayli önemli…
Saadet yine adayını koruyacak. 103 bin oy almış. Aldığı oy
nereden? AK Parti tabanından. Yani Saadet bu kararı ile bölmeye
devam edeceğini ilan etmiş durumda…
Partisine bir “ders” vermek isteyen AK Partililerin 19 günlük
İmamoğlu döneminden “ders” aldıklarını ve artık yeniden aynı tutum
ve davranış içine girmeye kalkışmayacaklarını düşünüyorum.
AK Parti’nin olmadığı 19 günlük sürede Sayın İmamoğlu tüm
söylemlerinin aksine, gücü eline geçirdiği andan itibaren
çatışmaya, kavgaya dönük bir yönetim sergileyeceğini gösterdi.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin oturma düzeninden, geçmişe dönük
tüm verilerin kopyalanması girişimine, Kitap Fuarı’nın açılmaması
kararına, makam odasında bulunan ülkenin Cumhurbaşkanının
fotoğrafının kaldırılmasına kadar pek çok eylem ve işlemi bu
kısacık süreye sıkıştırdı…
Tüm bunları görüp hala partisine “ders vermek” isteyen AK
Partili var mıdır, bilemiyorum…
Günler hızlı akıyor. Hiç vakit kaybetmeden çalışmak
gerekiyor.
Sandıklara sahip olmak görüldüğü üzere çok önemli. Geçersiz
oyların tekrar sayımından da anlaşılıyor ki, sahipsizin malını kurt
yiyor…
Otuz binlerde açıklanan oy farkı, geçersiz oyların tekrar sayımı
ile bile 13 binlere düştü.
Kısacası, sonuçlar maalesef sandığa girdiği şekliyle sonuca
yansımayabiliyor. Yine aynısı olmaması için, vatandaşın oyunun
kullandığı haliyle sonuca etki edebilmesi için herkese büyük
sorumluluklar düşüyor.