Diğer yandan virüs durmadan mutasyon geçiriyor ve yeni formlar
kazanıyor. Tam sönümlendi derken bir yerde hortluyor.
Dünyanın her yerinde eğitim-öğretim süreçleri sıkıntıya
girdi.
Uzaktan eğitim imkânları seferber edildi, insanların kaybının en
aza inmesi için.
Ülkemizde, öğretmenlerimiz, öğretim üyelerimiz, öğrencilerimiz,
velilerimiz gönüllü bir şekilde evlerini adeta dersliğe
çevirdi.
Binbir türlü fedakarlık içinde herkes eğitim öğretimin kesintiye
uğramaması için elinden geleni yapıyor.
Öğretmenlerimizi haksız ve yersiz tenkit edenler de
çıkıyormuş.
Bunlara itibar edip gereğinden fazla tepki vererek vakit mi
kaybedeceğiz?
Kuşkusuz ki buna ne vaktimiz var, ne de ihtiyacımız…
Sadece tarihe kayıt düşmek için bazı konuları konuşmamız
gerekiyor. Bu günler gelip geçecek ama yazılanlar, çizilerlenler,
söylenenler kalacak…
Bilen biliyor kimin ne kadar çalıştığını, ne kadar özveri ile bu
süreci atlatmak için mücadelede yer aldığını…
İlkokul, ortaokul, lise, üniversite öğrenimi gören nüfusumuz
birçok ülkenin toplam nüfusundan fazla.
Bu kadar çok öğrenci olan bir ülkede eğitim öğretim süreçlerinin
kesintiye uğratılmadan uzaktan da olsa sürdürülmesi çabası
eleştirilerin değil takdirlerin konusu olmalıdır.
Verimlilik konusu elbette incelenmeye muhtaçtır.
Buna hep birlikte bakarız ve eksiklikleri normalleşme ile
birlikte telafi yoluna gideriz.
Üstelik eksiklikler bir tek bizim ülkemizde değil ki, bu kısmı
ile de tüm dünyanın ortak bir problemi…
Kendimize haksızlık kadar yapabileceğimiz daha yanlış bir tavır
olmaz.
Okullarımızı, sistemlerimizi, organizasyonlarımızı, çalışma
alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor.
Pandemi gösterdi ki, aslında her dersi derslikte vermek
gerekmiyormuş; yeni eğitim öğretim organizasyonunda bazı derslerin
uzaktan da verilebilmesinin mümkün olduğu gerçeği göz önünde
tutulmalıdır.
Derslikler işletme maliyeti bakımından tekrar ele
alınmalıdır.
Bu maliyetin kamuya ve aileye yansıması hesap edilmelidir.
Vakit planlaması bakımından kolaylık ve tasarruf faktörleri
düşünülmelidir.
Şehirlerde trafik konusu bakımından uzaktan eğitimin avantajları
düşünülmelidir.
Hazır üniversitelerde bile yüzde kırka kadar uzaktan eğitim
imkanı getirilmişken, sabahları ve akşamları trafik sıkışıklığına
yol açmayacak bir ders planlaması yapmalıyız.
Öğrencileri okullara hep aynı saatlerde taşımak yerine
münavebeli bir taşımayı gerçekleştirmeliyiz.
Aynı şeyi iş yerleri için de düşünmeli, esnek çalışmaya müsait
kamu işyerleri için planlarımızı şimdiden hazırlamalıyız.
Gereksiz tartışmalarla vaktimizi harcamaktansa, pandeminin bize
kazandırdığı bu pratiklerden yola çıkarak şehirlerimizi ve
okullarımızı daha rahat ve konforlu hale getireceğimiz, eğitim
öğretim süreçlerimizi etkin kılacağımız, öğrencilerimizi ve
aileleri de eğitim öğretimin ağır yükünden biraz daha uzak
tutabilmenin arayışında olmalıyız...