Bizim nesil yaş attıkça kitaplarını komşunun küçük çocuğuna
veren üst komşudaki büyük sınıfların kitaplarını alarak büyüdü.
İster tutumluluk deyin ister yokluk. 80'ler 90'lar böyle geçti.
Geçen yılki kitapta bir şey vardı tam hatırlamıyorum bir bakayım
deyince kitaplığa değil komşuya giderdik. Böyle yetişince kendi
çocuğunuz büyüdükçe eski kitapları da konu komşuya dağıtası geliyor
insanın.
Tamamen alışkanlık!
Kitapçıda kendi yaşından daha küçük kitapları karıştırırken
görünce de aynı alışkanlıklar ayağa kalkıyor: Aaa ama sen
büyüdün!
Hele ki artık çocuğunuz okul çağına yaklaşıyorsa kitaplıkta ne
kadar resimli kitap varsa çıkarıp yerine yazılı 'büyük
çocuk' kitapları koyası geliyor insanın.
İtiraf edelim!
Çoğumuz resimli kitapları kitaptan saymıyoruz. İşin içine
yazılar girince çocuklarımızın gerçekten kitap okudukları hissine
kapılıyoruz.
Ama size bir sır vereyim mi; Yazılı kitaplar, o resimli
kitapların hatta içinde hiç yazı olmayan o resimli kitapların
yarattığı mucizenin yanına bile yaklaşamıyorlar.
Durumu daha iyi anlatması açısından Waterloo Üniversitesi'nde
yapılan bir araştırmanın sonuçlarına bakmakta fayda var.
Araştırma kapsamında 25 anneden yazılı ve yazısız resimli
kitapları okumaları isteniyor ve sesleri kayıt altına alınıyor.
Araştırmaya katılan annelerin 'yazısız resimli
kitapları' okurken 'yazılı resimli'
kitaplardakinden daha karmaşık cümle yapılarını, farklı zaman
çekimlerini ve ruhsal durumları anlatan farklı kelimeleri daha
fazla kullandıkları ortaya çıkıyor. Çünkü gördüğünüz bir resmi
hikayeye dönüştürmek ve bunu çocuğunuzun anlayacağı bir dilde
aktarmak 'yaratıcılık' gerektiriyor.
Peki resimli kitaplar okuyan ebeveynlerin çocuklarına ne
oluyor?
Araştırma katılan 18-25 aylık çocuklar, yazısız resimli kitaplar
okuyan ebeveynlerinden daha fazla karmaşık cümle yapısı duyuyor ve
bu durum uzun vadede onların dil gelişimlerine olumlu bir etki
sağlıyor. Konuşmaya başladıklarında hatta ilkokul seviyesine
geldiklerinde kullandıkları karmaşık cümle yapısı sayısı da
belirgin ölçüde farklılık gösteriyor.
Araştırma sonuçları ayrıca bu tür kitapların çocuklar için
özellikle okula başlama döneminde çok önemli olabileceğine,
karmaşık dil yapılarını duyan çocukların hayatlarını
kolaylaştırabileceğine dikkat çekiyor.
Uzun lafın kısası resimli kitapları sakın evden
atmayın!
Çocuğunuz okumaya başlasa da arada dönüp resimlerin
büyülü dünyasına bırakın kendinizi.