Çocuk gelişimiyle ilgili pek çok öğreti anne ve babaların
çocukların yanında tartışmamasını, farklı görüşlerde olmamasını,
aynı fikirde birleşmeleri konusunda uyarılarda bulunmasına karşın
aslında pratik de işler hiç de böyle yürümez. Çünkü insanların anne
baba da olsalar farklı birer birey oldukları ve her zaman aynı
fikre sahip olamayacakları gerçeği bu öğretilerde gözardı
edilir.
Sorun yukarıda da yazdığım gibi ebeveynlerin görüşlerindeki
farklılıklar değil, bu farklılıkları ortaya koyarken takındıkları
tavırdır. Eğer bir anne baba bir konu hakkında farklı görüş
bildirirken bunu kavga, şiddet ve baskılama temelli bir iletişim
yoluyla ortaya koyuyorsa bu çocuklar için stres, kaygı, endişe
semptomlarında artışa neden olduğu gibi iletişim yolu olarak
şiddet, kavga ve baskı temelli bir yol izlemelerine neden olabilir.
Yada tam tersi şiddete, baskıya boyun eğen, kendi fikir ve
görüşlerini açıklamaktan korkan bireylere dönüşebilirler.
Oysaki müzakere yeteceği, fikirlerini savunma, görüş bildirme
kabiliyeti çocuklarımızda en çok gelişmesini desteklememiz gereken
alanlardır. Bu alanları desteklemenin, çocuklarımızı fikirlerini
açıklayan, doğru bildiklerini aktarabilen bireylere dönüştürmenin
en iyi yolu da onlara müzakere edebilen anne babalar olarak örnek
olmaktan geçer.
İki yetişkin bir konu üzerinde içinde şiddet ve kavga eğilimi
olmayan fikir alışverişinde bulunduğunda ortam çocuklar için
‘güvenilir’ bir alana dönüşür. Fikrini açıklamaktan çekinmeyen
bireyleri örnek olarak gören çocuklar da hem ev ortamında, hem okul
ortamında hem de yetişkinlik dönemlerinde kurdukları diğer
ilişkilerde kendilerini var edebilmek konusunda kaygıdan uzak
iletişim kurabilirler. Aynı zamanda farklı görüşlerin tartışıldığı
ortamlar çocukların demokrasi kabiliyetlerini de geliştirir ve
kendilerini açıklamak konusunda isteklerini arttırır.
Öte yandan sürekli bir tarafın görüşünün kabul edildiği, diğer
tarafın ise fikre mecburen uymak zorunda kaldığı iletişim şekli
çocuklara ‘güçlü olana uy’ mesajından başka bir
şey öğretmez. Bu çocukların güvenli iletişim yerine ‘itaat
etmeyi’ öğrendiği, uzun vadede tüm ilişkilerini bu temele
oturtan bir bireye dönüşmelerine de neden olabilir. Yada ‘itaat
edilen’ kişi olma eğilimi yaratır ki iki durumda sağlıklı sonuçlar
doğurmaz.
Sonunda anne babalar görüş ayrılıkları olmakla birlikte bir
konuda makul bir orta yolda bulunmayı başardıklarında, karar
alırken özellikle de çocuklarıyla ilgili karar alırken onların da
fikirlerine başvurdukları sürece sağlıklı bir aile içi iletişim
geliştirebilirler.
Bu gelişim aynı zamanda çocukların muhakeme yeteneği de
geliştirir. Zira anne babalarının farklı fikirleri dinleyen çocuk
kendi fikirleriyle de duyduklarını harmanlamaya öğrenir.
Bu nedenle aile içi iletişimi demokratik, güven temelli,
şiddetten uzak bir yola sokmak çocuklarımızı ileri de iletişim
becerileri şahane gelişmiş yetişkinlere dönüştürmenin en kıymetli
yoludur.
Deniz Temur’u sosyal medyadan takip
edebilirsiniz
instagram.com/obenimannem
youtube.com/deniztemur
facebook.com/obenimannem