Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Almanya’da Merkel’in finoluğunu yapan Adem diye sözümona bir
gazeteci var. Bana sallamış,
“Devşirme” demiş, Kürtlere ihanet ettiğimi söylemiş.
Kürtlere ihanet etmişim!
Kendisi gibi, ya da Fransa’da Macron’un köpekliğini yapan Vartolu
kod adlı Özer gibi terör
örgütü seviciliği yapsaydım, Kürtler’e ihanet etmemiş olacaktım.
Vatanımı sevdiğim için, yurt
dışında kula kulluk etmediğim için, Merkel veya Macron’un
köpekliğini yapmadığım için
Kürtler’e ihanet etmiş oluyorum öyle mi?
Merkel’in finosu, Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır
annelerinin ayağına
kadar giderek onlara cesaret ve moral vermesine pek içerlemiş.
Erdoğan için, “Taaa HDP’nin kapısına gitti” diyor. Aklınca dalga
geçiyor, “Serok Erdoğan”
sloganının PKK’ya ait olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyor.
Bu Merkel’in finosu, şöyle diyor:
Diyarbakır’a gitti, Diyarbakır analarının elini öptü. Dedi ki,
“Kusura bakmayın biz sizin
çocuklarınızı öldürüyoruz. Tek kişi kalana kadar da öldüreceğiz. O
analar da aval aval baktılar ve Erdoğan’a el açtılar. Analarda suç
var mı? Onları o hale getirenler utansın. Kürt analarını Erdoğan’ın
iki sözüne bırakanlar utanacak bir gün. O anaların suçu yok, onları
oraya yönlendiren her kimse, mutlaka vardır arkalarında
birileri.
-
İşte asıl korku bu... Aylardır söylüyoruz Diyarbakır anneleri
PKK’nın da yardakçılarının da
sonunu getirecek. Bunu gördüler, bugüne kadar ettikleri küfürler,
hakaretler yetmezmiş gibi,
Merkel’in finosu gibi tipler, şimdi de o anneleri dilencilikle
suçluyor. El açmışlar Erdoğan’a
dilenmişler... Oysa bu anneler dilenmiyor, 700 güne yakındır
evlatlarını hem HDP’den, hem de PKK’dan istiyor. Onlar çığlık
attıkça evlatlar yuvaya dönüyor, annesine babasına kavuşuyor
devletin kararlı duruşu sayesinde.
Merkel’in finosu “dilenci” diyor ya Diyarbakır anneleri için.
Soruyor:
- Bir tane anne niye çıkıp “Sayın Erdoğan bizim çocuklar niye
gitti?” demiyor.
Fino’ya göre Erdoğan Kürdistan’ın başkenti Diyarbakır’a gitmiş ve
orada gülmüş, şarkı söylemiş, şiir söylemiş... bu tutumundan dolayı
özür dilemeliymiş. Kimden? Kürtler’den tabii ki...
Ey Allah’ım sen bizi Merkel’in finosunun düştüğü duruma düşürme. Kürtmüş, üzülmüş falan filan. Öyle Almanya’da finoluk yapmak kolay, Macron’un finosu Vartolu’yu da alıp gelsene Türkiye’ye...
Burada da bülbül gibi şakısana...
Yiyorsa gel...
Erdoğan’ın konuşması sırasında bir grup Diyarbakır genci, tıpkı
Ahmet Davutoğlu için attıkları “Serok Ahmet” sloganını bu sefer
Erdoğan’a uyarladılar. Ahmet Davutoğlu, “Serok” sloganlarıyla
karşılandığında bu ülkenin başbakanıydı. Aynı gençlik, “Serok
Erdoğan” sloganı
ile Erdoğan’a seslendiler.
Cumhur İttifakı’nı bir vesile ile tekrar diline dolamak isteyen bir
kesim, hazır kıta bekliyordu zaten. Anında harekete geçtiler.
- Bahçeli çok kızacak!
“Serok Ahmet” demişti Kürt gençleri. Bahçeli de çok kızmıştı. İşte
şimdi kaçarı yok, Cumhur İttifakı bitecek... Bahçeli bunu
affetmezmiş, Erdoğan’ı arayıp bu ne rezalet diyecekmiş.
MHP kanadından beklemedikleri cevap geldi bile. Bahçeli’nin
danışmanı Yıldıray Çiçek, çıktı iki “Serok” arasındaki farkı
anlatan bir yazı yazdı.
“Serok” tartışmaları süredursun, Gelecek Partisi hiç vakit
kaybetmeden bir video hazırladı.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Serok” konuşmalarıyla süslü video,
tartışmaları daha da alevlendirecek gibi.
Erdoğan’ın Diyarbakır gezisi bir başka tartışmayı da beraberinde
getirdi. Erdoğan’ın Diyarbakır halkını Kürtçe selamlamasa,
gençlerin “Serok Erdoğan” sloganı...
Bütün bunlar “Açım
sürecini” hatırlattı. Herkes hala birbirine soruyor, “Yeni bir
açılım süreci olacak mı?” diye.
İyi Parti bu konuda bastırıyor. Muhalif kanat, Erdoğan’ın “Yeni bir
çözüm süreci” başlatacağı düşüncesinde. Meral Akşener bu konuda çok
sık tekrara düştü, “görüşüyorlar” dedi. İyi Parti Grup Başkan
Vekili Lütfü Türkkan da, Erdoğan’ın Diyarbakır gezisinden önce bir
video ile
“Yeni bir açılma başlayacak” demişti.
Aynı Lütfü Türkkan, Erdoğan’ın dönüşünde, “Ben demiştim” diyerek
sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Ne demişse artık, sanki
Türkiye sürece gitti..
Erdoğan’ın
böyle bir niyeti alsaydı zaten Diyarbakır’da söylerdi, “Çözüm
sürecini HDP- PKK bitirdi” dedi. Bu sözlerle yeni bir sürecin
olmayacağını belirlemiş oldu. Ama Lütfü Türkkan hala “ben
demiştim”
diyor...
Bu arada şu “Serok” tartışmasının gereksiz olduğu kanaatindeyim.
“Serok” kötü bir laf değil, “Başkan” demektir. Öyle olduğu içindir
ki, Ahmet Davutoğlu hiç gocunmadı, “Serok” olmaktan gurur duyduğunu
söyledi, söylemeye devam ediyor. Çektikleri video da bunun
göstergesi.
Hem içeride birbirimize bu kadar laf söyleyeceğimize, birbirimizi
betona gömmek için seferber olacağımıza dışarıdaki finolara
odaklanmamız gerekiyor.
Görmüyor musunuz, her gün havlıyorlar.
Birbirimizi yemek yerine, HOŞT desek ya bu finolara..