Reform için en kolay yol

Başbakan küçük bir fedakarlık yaparsa, reform paketini kolayca ve referanduma gerek kalmadan çıkartabilir.

Zübeyir KINDIRA zubeyir@internethaber.com


Başbakan Erdoğan, kendisinin, demokrasi özlemindeki herkesin, hukukun üstünlüğünü savunanların kısaca Türkiye'nin istediği reform paketini hayata geçirmek istiyorsa 'küçük' bir fedakarlık yapmalı.

Bu fedakarlık çağrısını yapmadan önce; paketle ilgili gelişmelere bir bakalım:

Bugün yarın derken, başbakan Mart ayı bitmeden Anayasa değişikliklerinin TBMM gündemine geleceğini söyledi. Bir önceki yazımızda, 'ufak bir paket olacak' demiştik. Başbakan da bugün 'mini paket' diyerek, paketin boyutunu açıkladı. 

                        
KAPALI DEVRE ÇALIŞMA

Paketin içeriğine ilişkin tahminler vardı zaten. Tahminler biraz daha somutlaştı. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Adalet Bakanı sadullah Ergin, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek başta olmak üzere; hukukçu kurmaylar harıl harıl çalışıyor. Üstelik çalışma bitmeden 'sızma olmasın' diye, gizli bir mekanda yapıyorlar bu çalışmayı.

                             *   *   *

MİNİ PAKETTE NELER OLABİLİR 
YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması, memurların kınama, uyarma gibi cezalarının da yargıya taşınabilmesi, HSYK'nın yapısının değiştirilmesi, Anayasa Mahkemesi üyelerinin de HSYK üyelerinin de TBMM tarafından atanması, parti kapatmayı zorlaştırma, hatta kapatmaya TBMM'nin karar vermesi, gece yarısı operasyonu ile yapılan ancak Yüksek Mahkeme'den dönen askere sivil yargı yolunun açılması gibi bir takım düzenlemelerin bu mini pakette olması bekleniyor.

Ama tümü tahmin. Tüm bu maddeler tartışılıyor olsa da; pakete neler gireceği ancak Ak Parti'nin diğer partilerle yapacağı 'pazarlık' sonrasında netleşecek.

                                       * * *

MUHALEFET DIŞARDA
En büyük destekçi olarak görülen BDP'nin 'kırmızı çizgileri' var. Seçim barajının düşürülmesi ve Hazine yardımının oy oranlarına göre belirlenmesi gibi...

Barajı düşürmek Ak Parti'nin işine gelmeyecektir. Üstelik bu madde seçim yasası ile yapılacak bir düzenleme. Anayasa paketinde olmayacaktır. Ayrı ve eş zamanlı bir kanun olarak gelmesi için pazarlık yapılabilir. Partilere yapılacak Hazine yardımı konusu da öyle.

Başbakanın, 'rakiplerine kuruş koklatmamak'  gibi bir huyu var. Daha önce kendisini terk edip ANAP'ın başına geçen ve grup kurup Hazine yardımı almaya hak kazanan, Erkan Mumcu'nun 'ümüğünü nasıl sıktığını' anımsayanlar; Selahattin Demirtaş'ın Hazine'den para koparmasına asla müsaade etmeyeceğini de bilir.
Zaten bütçede yama oluşacak endişesi ile TEKEL işçilerine, emeklilere bile 'geçit' vermeyen, Maliye Bakanı Şimşek de buna karşı çıkacaktır.  
Bu nedenle BDP'nin ikna edilmesi için pakete başka bir 'yem' konulması gerekecek. Söz gelimi, anadilde eğitim gibi bir şey.

ADLARINI ANMAK ZORUNDA KALACAK
Daha geçen hafta, 'artık adlarını ağzıma almayacağım' diye Baykal ve Bahçeli ile tüm bağları kopartan Başbakan, bu hafta kendisinin görüşme yapmak istediğini belirtip, Baykal ve Bahçeli'nin uzlaşmaya kapalı olmasından yakındı.

Aslında 376 engelininin aşılması, Türban konusunda açık destek vermesi gibi yaklaşımları ile tabanını bile şaşırtan Bahçelinin,  Ak Parti'nin anayasa değişiklik paketine destek vermesi mantıklı bir beklenti olabilirdi. Ne var ki, Bahçeli'nin 'açılım' nedeniyle 'gemileri yakmasıyla' artık MHP kapısı tümüyle kapalı.
Verilebilecek hiç bir 'taviz' Bahçeli'yi ikna edemez.

Ama 'uzlaşmaya en uzak' isim olarak görülen Baykal'a verilecek bir 'taviz', Başbakanın istediği mini paketin çıkmasını kolaylaştırabilir.
O taviz; dokunulmazlık.

Öyle 'mış gibi' bir değişiklik değil de, TBMM'de bekleyen 600 küsur dosyanın tümünün ele alınması, bunlara yargı yolu açılması gibi sahici bir değişiklik pakete girerse, Baykal yolu açacaktır.

                                         *   *   *

REFERANDUM YOLU DİKENLİ
Yok, tüm bunları yapmaz ise referandumu göze alması gerekecek, başbakanın. 336 milletvekili ile referanduma zorlayacak paketi.

Ama burada iki büyük endişe var.
Birincisi parti içinde fire vermesi ve 330'u aşacak oyu bulamaması. Bu çok mümkün.
Haydi 'buldu ve referanduma gitti' diyelim.
Referandum daha büyük bir tehlike olarak görülüyor.
Halkın pakete 'hayır' deme olasılığı, 'evet' deme olasılığından daha yüksek görülüyor. Çünkü oylama pakete değil, Ak Parti'ye yönelik olacak. Muhalefet oylamayı bir seçim havasına sokacak. Duygusal bir oylama yapılacak. Bu durumda yüzde 50'yi aşması çok zor.

                                          *    *    *
İŞTE EN KOLAY YOL
Ama referanduma gerek kalmadan sorun çözülebilir.
Bunun için CHP'nin ikna olması yeter.
Yani dokunulmazlık tavizi...
Yok eğer, Başbakan dokunulmazlık maddesini değiştirmek istemiyorsa; Baykal'ı ikna etmenin bir başka ve daha kolay bir yolu daha var. O da Baykal'ın ağzından aylar öncesinden açıklanmıştı:
Başbakan ve Baykal'ın dokunulmazlıklarının birlikte kaldırılması.

Eğer bu olursa, Türkiye'nin çok ihtiyacı olan, Başbakanın, hükümetin, Ak Partililerin, darbe karşıtı olan herkesin, demokratların, velhasıl herkesin istediği reform gerçekleşmiş olur.

Ülkesini ve milletini bu kadar çok seven Başbakana düşen,
bu fedakarlığı yapmak olmalı. 
Haydi sevgili başbakanımız,
yapın bu fedakarlığı!