TÜRKİYE'de öğrenci başına ayrılan para miktarı ortalaması 7 bin
449 liraya yükselmiş. Medya Takip ve raporlama
ajansı PRNet tarafından yapılan araştırmaya göre, eğitime
yapılan harcama, geçtiğimiz yıl 2015 yılına oranla yüzde 18,9
artarak 160 milyar 873 milyon liraya ulaşmış.
Peki bu artışın eğitim kalitemize katkısı
ne?
Bu sorunun yanıtını vermeden önce rapordaki diğer verilere de
bir göz atalım.
Eğitime harcanan kaynaklarda aslan payı yükseköğretimde. Geçen
yıl yükseköğretimde öğrenci başına 14 bin 201 lira harcanmış.
Öğrenci başına harcanan paraların yüzde 74.2'i ise devlet
tarafından ödenmiş. Aileleri düşen pay ise yüzde
18.8'lerde.
Rapordaki son veri ise medyada eğitim konusunun nasıl yer
aldığı. 2017'nin başından itibaren yazılı ve görsel basında
eğitimle ilgili çıkan haber sayısı 210 binin üzerinde. Haberlerin
büyük bir çoğunluğu ise eğitimde 'sistem' tartışması üzerine
yapılmış. Haberlere en çok konu olan eğitim konusu da TEOG
olmuş.
Şimdi başta sorduğumuz soruya geri dönelim!
Eğitime ayrılan maddi kaynağın artması sevindirici ve umut
verici ama asıl bakılması gereken bu kaynağın yarattığı katkı.
OECD'nin Bir Bakışta Eğitim 2017 (Education at a Glance
2017) raporuna göre Türkiye eğitime ayırdığı kaynağı en
çok arttıran ülkeler listesinde zirvede. Ancak aynı rapor bize
yüksek maddi kaynak ayırmamıza karşın öğrenci performanslarının
düşüşte olduğunu da gösteriyor. Performans düşüşünün altındaki
nedenlere bakınca da karşımıza 'sınav odaklı, ezberci ve sürekli
değişen sistem' sorunu çıkıyor.
Yukarıda verdiğimiz araştırma sonuçları da bunu kanıtlar
nitelikte. Bir yıl boyunca yayınlanan eğitim haberlerinin büyük bir
çoğunluğu 'sistem' tartışması ve kaldırılan TEOG.
SINAV BİR AMAÇ DEĞİL SADECE ARAÇ OLMALI
AMA...
Oysa ki sistem ve sınav tartışmasılarına harcadığımız eforu
'öğrenme' odaklı eğitim sistemine geçiş için harcayabilsek
sorunlarımız azalır ve öğrencilerimizin gösterdiği performans da
yükselir.
Eğitim sisteminde kalıcı ve verimli öğrenme için sınavlar sadece
bir araç olarak kullanılmalı. Ancak TEOG örneğinde de olduğu gibi
sınavlar bizim eğitim sisteminde 'amaç' haline
dönüşmüş durumda. Başarı da sınavlardan alınan notlar, testlerdeki
net sayılarıyla özdeşleşir bir hale gelmiş durumda. Bu nedenle TEOG
kaldırıldığında bir çok veli 'çocuğum artık ders çalışmayı
bıraktı' diye isyan etmeye başladı. Amaç olarak hedefe
konulan 'sınav' kaldırılınca öğrenme de durdu.
Ancak tam tersi olmalıydı. Çocuklar öğrenmenin büyüsüne
kapılmalıydı, sınavlar ise sadece kendilerini denedikleri bir araç
olarak kalmalıydı.
Bir diğer sorunlu nokta ise eğitime harcanan paranın çoğunun
yüksek öğretime ayrılmasında. Kalkınma için eğitim reformu kararı
alan ülkelere baktığımızda sürdürülebilir başarılı reformun
temelinde okul öncesi eğitime yapılan yatırımlar var. Çünkü uzun
vadeli başarı istiyorsanız çocukların erken yaşta doğru sistemle
eğitilmeniz şart. Kalkınmayı yüksek öğretimle sağlamayı hedeflemek
paraları çöpe atmakla eş değer ne yazık ki!
Sonuç olarak para veren bu işte 'düdüğü'
çalmıyor!
facebook.com/obenimannem
instagram.com/obenimannem