Sadece başkalarına öfke duymaz insan, kendine de öfke duyar ve
çoğu zaman kendine olan öfkesinin farkında olmaz.
İnsanın kendine olan öfkesinin kökeninde pek çok etken
yatabilir. Zor geçen çocukluk. Sorumsuz anne babalar. Çok başarılı
anne babalar. Çok başarılı ağabeyler ablalar. Maddi zorluklar.
Kendini gerçekleştirememe. Hedeflerine ulaşamama ve benzeri pek çok
neden ve bu nedenlerin sağlıklı bir şekilde irdelenerek altında
yatan gerçek dinamiklerin anlaşılamaması; insanın zaman içinde olan
biten tüm olumsuzluklardan kendini sorumlu tutmasına ve farkında
olmadan kendine karşı öfke beslemesiyle sonuçlanabilir.
Sağlıklı bir şekilde tanımlanmayan/tanımlanamayan bu duygular,
zamanında farkına varılıp çözümlenemezse küçük bir kartopunun
zamanla devasa, öldürücü bir çığa dönüşmesi gibi büyür, yayılır ve
insanın tüm hayatını tehdit etmeye başlar..
Derin ve çözümlenememiş öfke problemine sahip kişiler, günlük
hayatın sıradan baskılarına ya da olağan ikili diyaloglarda ortaya
çıkabilecek basit gerilim durumlarına bile tahammül göstermekte
zorlanırlar. Küçük, önemsiz çatışmaları büyütür ve olası çözüm
yollarını da sabote etme eğilim gösterirler. Bu tür kişilerin
etrafındaki insanlar, bir süre bu durumla başa çıkmaya çalışsalar
bile zamanla birer ikişer uzaklaşırlar.
Bütün bunların neticesinde yalnız ve yalıtılmış hisseden bu
kişiler, etraflarında kalan birkaç kişiye bütün dünya bana karşı
şeklinde, olayı ötekileştiren ve kendini kurban pozisyonuna düşüren
yakınmalarda bulunurlar.
Öfkenin tek sonucu, bireyi yalnızlaştırması ve çevresindekileri
strese sokması değildir üstelik. Yapılan pek çok araştırma, sık
öfkelenen, öfke problemi yaşayan kişilerin, diğer kişilere daha
fazla sağlık sorunları yaşadıklarını göstermektedir. Bu kişiler,
diğer kişilere göre daha fazla kalp krizi geçirme tehlikesi ile
karşı karşıyadır. Aynı zamanda tansiyon problemi yaşama riskleri de
daha fazladır.
Tüm bu nedenlerle hem sosyal hem de sağlık anlamında öfke tatlı
bir katildir. Siz de sık sık öfkeleniyor, çevrenizden bu yönde
ikazlar alıyorsanız ve sık sık nabzınızın ağzınızda attığı
tartışmalar yaşıyorsanız; bedeninizi, ruhunuzu ve sevdiklerinizi
sinsice ele geçiren bu tatlı katile karşı tedbir almanın vakti
gelmiş demektir.
Öfkenizin, hayatınızı ve enerjinizi çalmasına izin vermeyin.