Kan oturmuş parmaklarıyla nemli toprağı yırtıyor. Üşümüş
avuçlarına sığdırabildiği küf kokulu toprakla çalı çırpıdan ördüğü
duvarın deliklerini yamamaya çalışıyor. O doldurdukça dökülüyor
toprak.
Çalı çırpıdan duvar doymak bilmiyor. Dipsiz kuyu gibi verileni
yutuyor. Hırsından ağaç gövdelerine geçiriyor tırnaklarını.
Tırnakları şimdi daha çok acıyor.
Kime kızıyor böyle delice? Gözlerini kirli havuzun sularına
gömüp uzun uzun düşünüyor. Herkese diyor sonra. Islıksı bir kelime
dişlerine sürtünüp düşüyor.
Herkese kızıyorum! Kime kızdığımı değil kime kızmadığımı
düşünsem daha kolay olurdu diye diye söylene söylene çalı çırpı
duvarını güçlendirmeye devam ediyor.
Kasımın ince soğuğu yılan gibi sızıyor gömleğinin kollarından
bedenine. Buzdan nefesi sarıp sarmalıyor varlığını. Yok diye
geçiriyor içinden, bu çalı çırpı duvarla bu iş olmuyor. Direnen
bedenine aldırmadan parkın kıyılarını süsleyen taşlara doğru
sürünüyor.
Etrafta ışıklar iyice azalmadan taş duvarını epeyce yükseltiyor.
Şimdi biraz daha iyice sanki. Rüzgârın soğuk nefesini ensesinde
hissetmiyor.
Toza toprağa belenmiş ellerine bakıyor boş boş. Sonra ayaklarını
karnına çekip duvarlarının ortasına kıvrılıyor. Uykunun acılarını
sarmasını bekliyor. Üşümüşlüğünü, yalnızlığını, öfkesini,
kırgınlıklarını birkaç saatliğine de olsa alıp götürsün
istiyor.
Direniyor uyku! Tıpkı kazan kaldıran öfkesi gibi direniyor.
İstediğini vermiyor. Artıyor içindeki kızgınlık. Fokurdamaya
başlıyor. Doğrulup otuyor elleriyle ördüğü küçücük hücresi içinde.
Kırık tırnaklarıyla gömleğinin önünü yırtıyor.
Çıkarıp atmak istiyor karnından göğsüne doğru yükselip duran
fokurdamayı. İçine sepserin bir akşam doldurmak istiyor. Bir şehre
yetecek kadar huzur.
Göğsüne daldırdığı kirli avuçlarına gelenleri özenle eprimiş
gömleğinin üzerine yerleştirmeye başlıyor. Önce yavaş yavaş, sonra
çıldırmış bir hızla; ama bitmiyor. Bitiremiyor. Solgun park
lambasının altında küçücük hücresinde büyüyen öfkeli şeye
inanamıyor. O şey durmaksızın kendine dönüşüyor.
Ve tıpkı onun yaptığı gibi toprağa belenmiş elleriyle
durmaksızın göğsünden bir şeyler çıkarıyor!