Bir deney düşünün!
1 yaşın altında bir grup kız ve erkek çocukları alınıyor. Bu
çocukların kıyafetleri değiştiriliyor. Yani Ayşe oluyor Ali, Mehmet
oluyor Nuran!
Sonra da bu değişimden haberi olmayan bir grup gönüllü yetişkin
ile çocukların oyun oynamaları sağlanıyor. Oyun ortamına da
hem kız çocukları hem de erkek çocukları için tasarlandığı
düşünülen bazı oyuncaklar bırakılıyor.
Bilin bakalım neler oluyor!
Kız çocuğuyla oynadığını sanan bir yetişkin oyun sonrası
deneyimlerini paylaşırken "Sanırım en çok pembe bebeği
sevdi" diyor.
Erkek çocuğuyla oynadığını düşünen bir diğer yetişkin ise
"Çocuğun doğal olarak erkeksi oyuncaklarla
oynadığını" söyledi.
Deneyin devamında "Erkekler, matematik, mekansal
farkındalık ve fiziksel güven üzerine ödül alan kariyerlerde büyük
oranda baskın olurlar" tezinin doğru olup olmadığını
analiz ettiler.
Gerçekten erkek çocukları bu konuda daha iyi bir beyinle mi
doğuyor mu? Bu durum doğa mı yoksa yetiştirme mi?"
Deney gösteriyor ki durum tamamen yetiştirme!
Kız çocuğuyla oynadığını sanan bir yetişkin 'kendini
cinsiyetçi olmayan, açık fikirli' biri olarak tanımlasa da
otomatik olarak kızlar için tasarlandığı söylenen oyuncaklara
teşvik ediyor.
Aynı durum erkek çocuklarla oynadığını sanan yetişkinler için de
geçerli. Daha da ilginci bu ön yargıları deneye katılan tüm
yetişkinler göstermiş.
Peki böyle olmasa yani biz yetişkinler çocuklara böyle
davranmazsak ne olur?
Çocuklar, uzamsal farkındalık oyunları sıklıkla oynarsa,
beyinleri fiziksel olarak yalnızca üç ay içinde değişiyor. Yani bir
kız çocuğu bir erkek çocuğu kadar iyi bir matematik zekasına
ulaşabilir yada bir erkek çocuğu bir kız çocuğu kadar şevkatli ve
anaç olabilir.
Bütün mesele bizde!
Herkese iyi bayramlar