Ders çalışıyor çocuk. Kıvırcık siyah saçlarının uçlarından düşen
yağmur damlalarına aldırmıyor. Yarım ay şeklinde kıvırdığı
bedeniyle geçici bir çadır oluyor dizlerinin üstüne yerleştirdiği
deftere.
Test 7, 3. Ünite, Yaşadığımız Yer
1. Ahmet yüzünü Karadeniz’e
çevirirse, sol kolu hangi yönün tersini gösterir?
a) Batı
b) Kuzeybatı
c) Doğu
d) Güney
2. Aşağıdakilerden hangisi güneyi gösteren bir
yöntemdir?
a) Kutup yıldızının
yönü
b) Ağaç yosunlarının
yönü
c) Minare kapılarının
yönü
d) Öğle vakti yere dikilen
çubuğun gölgesi
Başlıkları yeşil renkle vurgulanan beyaz yaprağa basılmış testte
yer alan sorular devam edip gidiyor. Islak ellerini sık sık kabanın
kenarlarıyla kurulayan dokuz-on yaşlarındaki kız çocuğu, ucu
kütleşmiş kurşun kalemle doğru olduğunu düşündüğü şıkları yuvarlak
içine alıyor.
Akan burnumu kolumla saklamaya çalışarak yaklaşıyorum çocuğa.
Koli kartonu üzerinde kıvrılan dizinin hemen yanına sabitliyorum
adımlarımı.
“Sosyal Bilgiler mi?” diyorum. Çekingen gözlerini iyice uzağıma
alıp “hı hı” anlamında başını sallıyor.
“Çok ödevin var mı?” Cevap versin mi vermesin mi bilemiyor.
Bakışlarıyla benden iyice uzaklaşarak “evet” diyor. Yalnızca
“evet”. Kısacık, ürkek, sıkılgan ve sabırsız.
Gülümsüyorum. Ürkek bakışlarının üşüyen kırgınlığını
tebessümümle ısıtmak istiyorum. Bana güvensin istiyorum. Konuşsun.
Anlatsın. Azaltsın küçük yüreğinin içinde tortulaşmaya başlayan
kırgınlıkları.
Susuyor. Pembeleşmiş dudaklarını çiğniyor küçük beyaz
dişleriyle. Burnumun akıntısı artıyor. “Şey” diyorum hayal
kırıklarının yaraladığı sesimle.
“Bana birkaç mendil verir misin?”
“Kaç tane abla” diyor en uzun cümlesiyle!
“Beş” diyorum.
Yüzüme bakıyor. Derin bir gölü andıran gözlerinin güzelliğini o
zaman fark ediyorum. Gülümsüyorum. Gülümsüyor belli belirsiz
mendilleri uzatırken. Beş lira uzatıyorum. Cebine davranıyor. Üstü
kalsın diyorum. Utangaç bir teşekkür cümlesi düşüyor kaldırıma.
Eğilip alıyorum.
Yavaşça uzaklaşıyorum yanından. Dönüp bakıyorum. Test çözüyor.
Bir ara başını kaldırıyor. Az ilerisinde mağazanın güneşliklerinin
altına sığınmış adama bakıyor. Başparmağını kaldırıyor adam “iyi
iş” anlamında.