Katil, Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te “İnsan öldüren
kimse, cani” olarak tanımlanıyor. Bu tanımı esas aldığımızda katil
olmadığımız için derin bir nefes alabilir ve dilden bir şükürle
yaşamımıza mutlu mesut devam edebiliriz. Zira burada bahsedilen
katletme biçimi, bir kişiyi bedenen ortadan kaldırma, fiziksel
olarak varlığını sürdürmesini imkânsız hale getirmedir. Yani somut
ve aklı başında her insan tarafından algılanabilen ve tereddütsüz
kötü ve korkunç olduğuna hükmedilebilen bir eylem söz konusudur. Bu
tür eylemlerin toplum nezdinde de hukuk nezdinde de cezası bellidir
ve uygulanabilirdir.
Dil katillerinin tanımı yoktur oysa sözlüklerde. İstendiğinde
dünyanın en tehlikeli ve en korkunç silahı olabilecek dile, beşeri
âlemde vücut bulmuş her insan sahiptir. “Dilin kullanım kılavuzu”
diye bir şey de yoktur üstelik. İçinde büyüdüğümüz aile, genetik
miras, aldığımız eğitim, büyüdüğümüz çevre, havasını teneffüs
ettiğimiz toplum; her biri dili kullanma yetisi ve amacı üzerinde
etkili unsurlardır. Sonrası tüm bu unsurların sentezinden mürekkep
olan bireyin kendi iradesi ile yürümeyi seçeceği yola bağlıdır.
Her gün onlarca yaralanma görüyorum çevremde. Evde, işte,
sokakta, yolda, restoranda, kafelerde; kısacası insanın yer aldığı
her yer ve zamanda. Kendim de nasibimi alıyorum bu yaralanmalardan.
Kan revan içinde ruhlar. Kan revan içinde ruhum. Kimseler görmüyor
ya da yalnızca kalbi ve ruhu bu yaralanmaları görecek kadar
incelmiş olanlar görüyor. Yaralanma sayısı öyle büyük ki, bu
yaralanmaları gören-görebilen az sayıda kişi iyileştirmeye
yetmiyor.
Bu alanda hizmet veren devlet kurumları ve ülkemizde son
yıllarda sayısı hızla artan özel psikiyatri merkezleri, bu
yaralıları iyileştirmek için canhıraş çalışıyor. Bu kurumlardan
herhangi birine gidip bir saat oturun, ne çok insanın şifa
aradığını göreceksiniz. Bir de iyileşemeyecek derecede yaralanmış
olanlar var. Onlar, yürüyen bir bedenin içinde sürüklenen ölüler!
İyi de tüm bunların sorumlusu-sorumluları kim? Kim öldürüyor
bedenden önce ruhları?
Siz, biz, o, ben hepimiz! Hepimiz ağzı silahlı birer tehdidiz!
İçimizde büyüttüğümüz yetişkine göre değişiyor dilimizden doğacak
olan. Huzur da verebiliyoruz zehir de yaşamımıza bir şekilde
eklenenlere. Bu nedenle iyi eğitmeliyiz bize verilen bilinci. İyi
ve doğru bilgilerle beslemeliyiz aklımızı ve kalbimizi. İyi ve
doğru bilgilerle beslemeliyiz bize verilen birer emanet olan
çocuklarımızı. Aksi halde elimize kan bulaşmasa da dilimize kan
bulaşabilir haberimiz olmadan.