Şeytâni söz, eylem ve yazılar tıkır tıkır işliyor. Her seçim
döneminde, Tayyip Erdoğan'ı bitiren (!) kimi
inatçı kalemler, yine her seçim sonrasında olduğu gibi,
halkı aşağılayarak sakinleşmeye çalışıyorlar.
Bunlardan biri, "Erdoğan'ı fakirlik değil, zengin
ekonomisi ile yıkılabilir" diyordu dünkü yazısında:
"(...) Muhalif kesim “Bu işte bir yanlışlık var” diye
düşünüyor.
Oysa bir yanlışlık yok.
Çünkü o kesim eğitimsiz, kültürü ve görgüsü gelişmiş değil,
muhtemelen dini yönleri de hayli güçlü, otoriteye itaat
etmeyi içine sindirmiş, vatandaş olma bilincini taşımak yerine teba
olmanın daha elverişli olduğunu düşünüyor.
Sonra bakıyor, bir tarafta kendisine “emek harcayarak” geçimini
sağlayacak olanaklar vadedenler, diğer tarafta da zahmetsizce bir
şeyler dağıtanlar. Üstelik bu taraf dindar."
Türkiye'nin ötekileştirildiğini her
fırsatta haykıran bu arkadaşları anlamak lâzım. Zira, her seçim
öncesinde toplumu yalanlarıyla avutmanın utancını yaşıyorlar...
"Seçim kaybetmiş" kadar hırçınlaşmalarının
sebebi bu. Kemal Kılıçdaroğlu gibi onlar da yeniliyor
çünkü. Huyları, bahaneleri, utanmadan aynı şarkıyı
söylemeleri... "tek adam" teraneleri hep aynı.
Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'ye oy veren kesimi aşağılaya
aşağılaya kendi pisliklerinin, kendi beceriksizliklerinin üzerini
örtmeye çalışıyorlar.
Biri, "bidon kafa" diyor...
Biri, "göbeğini kaşıyan adam" diyor...
Biri, "makarnacı" diyor...
Biri, "eğitimsiz, görgüsü gelişmemiş" diyor...
Biri, "üstelik dindar" diyor...
Ve hiç utanmadan, sıkılmadan
"ötekileştirmek"ten yakınıyorlar her defasında.
Peki arkadaş senin yaptığın ne? Tayyip Erdoğan'a oyunu
veriyor diye, yukarıdaki sıfatları yakıştırdığın garip,
gurebayı yıllardır sen ayrıştırmıyor musun?
"Zengin ekonomi" dediğin kesimle aynı saftasın
merak etme. Onlar da, "Tayyip Erdoğan'ı yıkmak"
için çok uğraştı senin gibi. Bülent Ecevit'e yaptıklarının
aynısını Tayyip Erdoğan üzerinde denemeye çalıştılar.
İşbaşındaki iktidarı eskisi gibi gazete ilanıyla yıkmayı
çok istediler ama olmadı. Zenginlik kâr etmedi yani...
"battık, batıyoruz.." teraneleri de iş yapmadı,
hâlâ yapmıyor.
Bak arkadaş, her seçim sonrasında aynı şarkıyı
söyleye söyleye dilinizde tüy bitti. Gelin dilinize pelesenk gibi
yapışan şu aşağılayıcı şarkıyı okumaktan vazgeçin. Bir kere, sadece
bir kere olsun siz de Muharrem İnce gibi delikanlı olun ve
yenilgiyi kabul edin. "Adam kazandı" demek,
yenilgiyi tattıktan sonra galip olanı arayıp tebrik etmek de bir
erdemdir. Muharrem İnce bunu yaptı, siz de
yapabilirsiniz.
Ayrıştırmaktan, ötkileştirmekten yakınan
siz, ama ayrıştıran, ötekileştiren, aşağılayan yine siz...
Vazgeçin artık. Bir şarkınız daha tutmadı.
Şunun şurasında 9 ay var. Belki de daha erken...
Yerel seçimlerde yeni, yepyeni bir şarkı ile çıkın aşağıladığınız
halkın karşısına. Görgüsü ilerlememiş (!) halkın sizi anlayacağı
dilden konuşun, ya da yazın. Bunu yaparsanız, Tayyip
Erdoğan'ın o aşağıladığınız insanların gönlünde neden
taht kurduğunu da anlamış olursunuz.
Muharrem İnce'nin yüzde 30'a ulaşması o dili
konuşmasından kaynaklanıyor bilesiniz.
Siz de öyle yapın!
Yapamayacağınızı biliyorum ama olsun bir kere deneyin!