Meral Akşener de, kendisine yapılanı yapmaya
başladı. CHP ağzıyla, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın FETÖ'yü Türkiye'nin başına bela ettiğini
söylüyor.
Oysa o da çok iyi biliyor ki, FETÖ Türkiye'nin
başına 40 yıl önce bela olmak için yola çıktı. FETÖ bu
kadar güçlü hale geldiyse, bunda geçmiş iktidarların tamamının
günahı var.
Ecevit, Demirel, Türkeş... kim
varsa!
AK Parti iktidarı döneminde FETÖ'nün
daha da güçlendiğini söylersen anlarım. Ama her iktidarın desteğini
arkasına alarak palazlanan ve her yere sızmayı başarabilen bu terör
örgütünün varlığını, Tayyip Erdoğan'ın farkettiğini
inkâr etmek, hiç kimse kusura bakmasın ama insafsızlıktan başka bir
şey değil.
Diyeceksiniz ki...
"Erdoğan ne istediler de vermedik" demedi mi?
Dedi...
Peki ya sonra?
FETÖ'nün bir terör örgütü olduğunu, Fetullah denilen
teröristin Türkiye'yi yok etme plânını kim çıkardı ortaya?
17-25 kalkışmasında herkes farklı bir dil kullanmadı mı? Bu
ülkenin yönetimine talip olan Kemal Kılıçdaroğlu, vaktinde bu
hainlere sahip çıkmadı mı? İktidara yakın Sabah
gazetesi hemen her gün, "Tehlikenin farkında
mısınız?" diye manşet atarken, hepimiz ağız birliği
etmişçesine, "yetti ama..." demedik mi?
15 Temmuz'a nasıl geldik?
Bu hainlere karşı Erdoğan mücadele etmeseydi eğer, Allah'ın
onur ihsân etmediği bu katillerin gerçek yüzü ortaya çıkacak
mıydı? Bir kişi evet bir tek kişi göz açtırmadı bu
hainlere. O kişi Tayyip Erdoğan'dan başkası
değildi.
Şimdi siz kalkmışsınız hâlâ aynı sakızı çiğniyorsunuz!
Allah aşkına ne yapacağınıza, ne konuşacağınıza karar verin
artık. Bir yandan içerideki hainlerin mağduriyetinden dem
vuracaksınız, bir yandan da bunları Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin
başına bela ettiğini söyleyeceksiniz.
Bu ne yaman çelişkidir böyle?
Meral Akşener'in paçasına sıçratılan FETÖ'cü yaftasından
kurtulmasının yolu bu değil. Meydanlarda "Yiğit
Kadın" edasıyla çıkıyor ya, yiğidin hakkını yiğide teslim
etmesi bence yapacağı en doğru davranış olur.
Aksi, FETÖ'cü yaftasını güçlendirmiş olur...
Dost acı söyler!
HORTUMCU İNŞAATÇILAR
İnşaat sektöründe epeydir yaprak kımıldamıyordu.
AK Parti iktidarı, aldığı tedbirlerle az da olsa
bir hareketlilik kazandırdı, inşaatçılar faizlerin aşağı
çekilmesiyle derin bir nefes aldı.
Ve fakat...
Sorun faizlerin aşağı çekilmesiyle bitmiyor ne yazık
ki. İnşaat sektöründe, "hortumcular" cirit
atıyor çünkü. Elindeki avucundaki birikimi ile topraktan ev
sahibi veya iş yeri sahibi olmak isteyenler, kimi
inşaatçılar tarafından ya dolandırılıyor, ya da mağdur ediliyor.
İki yılda teslim edilmesi gereken evin veya iş yerinin hak
sahiplerine vaktinde teslimi olmayınca, kâr amacıyla parasını
toprağa yatıranlar büyük zarara uğratılıyor.
İki yıllık taahhüt, 5 yıl geçmesine rağmen yerine
getirilmiyor.
Tam bir Banker Kastelli vakası...
Ya da...
Jet Fadıl'ın yaptığının aynısı...
İnşaat sektörünün nefes alması için, faizlerin aşağı indirilmesi
iyi. KDV oranının düşürülmesi de öyle. Ama bunun hak
sahiplerine yansıtılması gerekiyor. "Hortumcu
inşaatçılar" ne yazık ki, bu konuda vatandaşı değil,
sadece cebini düşünüyor.
Dolar almış başını gidiyor!
5 yıl önce insanların parasını peşin peşin alan
"hortumcu inşaatçılar"ın şu Çiftlik
Bank'ın sahibinin yaptığından ne farkı var Allah
aşkına?
İşin garibi, bunlar KİPTAŞ'ın güvencesiyle
milleti dolandırıyor!
Bu "hortumcular" bu kadar rahat bir şekilde
vatandaşın ümüğünü sıkarken, faizler aşağı düşse ne olur,
KDV oranı düşürülse kime ne fayda?
Efendim varsa böyle bir vaka...
Mahkeme yolları açık!
Tamam da...
5 yıllık bir süre geçmiş, mahkemelerin karar süresi
belli. Ekonomideki gidişat ortada. Az önce de ifade
ettiğim gibi, dolar almış başını gidiyor. Varını yoğunu
toprağa gömen bu insanlar açtığı davayı kazansa ne olur, kazanmasa
ne olur!
Kâr da ortada...
Zarar da...
Üç bilemedin 5 yıllık mahkeme sürecini de hesaba
katarsanız.
Varın ahalinin durumunu siz düşünün...
Çare ne peki?
"Hortumcu" bunlar!
Çare belli değil mi?
Bunların ipliğini pazara çıkarma vakti gelmedi mi artık?