Durmadan yeni düşlere uyanıyorum bugünlerde. Düşten düşe
açılıyor gözlerim. Uyanmak istiyorum. Uyanmak ve gözlerime dolan
güzelliklerin gerçek olduğunu görmek istiyorum. Direniyor
gözlerim.
Uzun ve huzurlu günler görüyorum düşümde. Güveni ve sevgiyi inşa
edecek kadar uzun ve huzurlu. Kapılar görüyorum sonra ortasında
bozkırın. Kapılar, herkese açık!
“Gel, gel, ne olursan ol yine
gel,
ister kafir, ister mecusi,
ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel”
diyor bir ses. Sürükleniyor ruhum. Sesin ardı sıra, yepyeni
düşlere açılan uykulara dalıyorum. Sonra başkaları da takılıyor
sesin peşine. Çoğalıyoruz, durmadan çoğalıyoruz. Çakıl taşlarına
takılıyor ayaklarımız. Canımız yanmıyor. Adımlarımız çoğaldıkça
hafifliyoruz. Öfkemiz, hırsımız, tamahımız, korkularımız,
yargılarımız çakıl taşlarıyla birlikte eziliyor ayaklarımız
altında. Herkesi ve her şeyi kucaklayan bir sevgiyle
yenileniyoruz.
Uzun ve yeşil bahçeler görüyorum sonra. Her renkten çiçeklerin
oluşturduğu tarhlar. Çocuklar geliyor sonra. Çocuklar, yüzlerinde
güneşten tebessümler. Oyunlar oynuyorlar. Yağ satarım bal satarım,
körebe, çelik çomak. Saklambaç oynuyorlar sonra. Her seferinde
yanlarında bir yığın güneş getiriyorlar.
Anneler oturuyor kapı önlerinde. Kimi kazak örüyor çocuklarına.
Kimi dantele nakış. Arada bir göz ucuyla çocuklarına bakıyorlar.
Mutlular. Mutluluğun, iç denizini büyütüyorlar. İşten gelen anneler
babalar giriyor sonra resme. Yüzlerinde yorgun bir huzur, ellerinde
akşamın azığı çocuklarını kucaklıyorlar. Elele çoğalan huzurla
evlerine giriyorlar.
Zil çalıyor uzun uzun. Biri adımı sesleniyor. Biri göz
kapaklarımı çekiştiriyor. Biri bozukluklar sıkıştırıyor avuçlarıma.
Bayrammış! El öpecekmiş mahallemin çocukları. Harçlık
toplayacaklarmış. İkisini birden uzatıyorum ellerimin. Gözlerine
bakıyorum bozuklukları uzatırken. Düşlerimin mutlu çocuklarını
arıyorum. Solgun bakışlar karşılıyor bakışlarımı.
Bir kadın sesi geliyor arkamdan. Eğitimli, profesyonel,
duyguları törpülenmiş. Ölen çocuklardan bahsediyor bir yerlerde.
Ölen kadınlardan. Çaresiz insanlardan bir bayram sabahı.
Giyilememiş bayramlıklardan. Öpülememiş ellerden. Toplanamamış
harçlıklardan. Ve kan bulaşmış şekerlerden bir bombardıman sonrası.
Yerle bir olmuş mahalle bakkallarından.
Gözlerimi kapatıyorum. Unutmak istiyorum duyduğum cümleleri.
Harflerin yerlerini değiştirmek istiyorum. Kelimelerin anlamlarını.
Yepyeni cümleler kurmak istiyorum. Yepyeni ve her türlü kötülükten
arındırılmış. Herkesi ve her şeyi kucaklayan bir dil oluşturmak
istiyorum. Tüm kötülüklerin kendiliğinden silindiği.