Dünyanın çöpü -1

Atıklarını işlemek yerine başkasına göndermek

Muhammet Şakiroğlu msakiroglu@gmail.com

Dünya 1980li yıllarda plastik ambalajların yaygınlaşmasına şahit oldu. Bu yaygınlaşma çok kısa sürede bağımlılığa dönüştü ve plastik üretimi o tarihten beri sürekli olarak artıyor. 2018 yılı verilerine göre dünyada yıllık 360 milyon ton plastik üretiliyor. 1976 yılında tüm dünyada yılda ancak 50 milyon ton üretilebiliyorken katlanarak bugünkü haline gelmiş durumda.

Şimdilerde plastikler çok çeşitli ürünlerde kullanılıyor ve daha önce kullanılan ahşap, metal ve cam gibi diğer malzemelerin yerini almış durumda. Binlerce kullanım alanı olan plastik, halen yoğun olarak kumaşlarda ve tekstilde polyestere, gıda ambalajı için polivinil klorüre veya gözlükler ve kompakt diskler için polikarbonatlara dönüştürülerek kullanılıyor.

Plastik üretimi dört temel adımla son kullanılacak ürüne dönüştürülüyor: hammaddenin elde edilmesi, temel bir polimerin sentezlenmesi, polimerin kullanılabilir bir materyale dönüştürülmesi ve son olarak da şekillendirilmesi.

Plastik üretimi oldukça enerji tüketen bir işlem ve ABD verimlilik ortalamalarına göre kilogram başına 62 ila 108 megajul enerji gerektiriyor. Bu enerji maliyeti, karbon salınımı ve atmosferde karbon birikmesi yüzünden oldukça sorunlu.

Ancak asıl büyük sorun, bu plastiklerin kullanımından sonra başlıyor. Yani plastik atık haline geldikten sonra.

Bu kadar çok plastik kullanıldıktan kısa süre sonra atık haline geliyor. Market alışverişi sonrasındaki evsel atıklara bu gözle bakıldığında plastik atık sorunu daha net anlaşılacaktır.

Peki, bu atık plastiğe ne oluyor?

Maalesef hikâyenin bundan sonraki kısmı hiç de iç açıcı değil. Zira kolay bir şekilde üretilen plastik oldukça zor bir şekilde yok oluyor. Bu konuda yapılmış bilimsel çalışmalarda yarılanma ömrü adlı bir parametre tanımlanmıştır. Bu parametreye göre doğaya atılan bir plastik artığın yarısının yok olması için gerekli süre ortalama olarak hesaplanmakta ve geriye kalan materyalinde yine bu sürede yarılanarak azalacağı hesaplanmaktadır. Plastiğin her bir çeşidi için farklı farklı yarılanma ömrü hesaplanmış olmakla beraber bu rakamlar 58 ile 1200 yıl arasında değişmektedir. Yani kendi haline bırakılsa bile yüzlerce yılda çözünecek bu materyalden her sene 400 milyon tona yakın bir üretim gerçekleştirilmektedir.  

Peki, bu atıkları doğaya atmadan dönüştürmek mümkün mü?

Maalesef yeniden kullanım ya da geri dönüşüm ancak az bir kısmı için mümkün.  Plastiklerin yaklaşık %12 kadarı yakılarak enerji elde etmede kullanılıyor. Bu yöntemde atmosfere zehirli gazlar salındığı için yöntemin çevresel etkileri tartışılıyor. Üretilen plastiğin yaklaşık % 8.5 kadarı da geri dönüşüm ile kazanılıyor.

Asıl soru şu: gerisine ne oluyor?

Geçen hafta ulusal basında Adana’da yol kenarında Avrupa’nın bazı ülkelerine ait çöpler bulunduğuna dair haberler çıkmıştı. Bu, aynı zamanda gözden uzak “global çöp hareketliliğinin” ayyuka çıkmış hali idi.

Ülkeler artık çözemedikleri bu çöp sorununu ihraç eder hale gelmiş bulunuyorlar.

Gelecek yazıda global çöp hareketliliği ile devam edelim…