Dünya 1980li yıllarda plastik ambalajların yaygınlaşmasına şahit
oldu. Bu yaygınlaşma çok kısa sürede bağımlılığa dönüştü ve plastik
üretimi o tarihten beri sürekli olarak artıyor. 2018 yılı
verilerine göre dünyada yıllık 360 milyon ton plastik üretiliyor.
1976 yılında tüm dünyada yılda ancak 50 milyon ton
üretilebiliyorken katlanarak bugünkü haline gelmiş durumda.
Şimdilerde plastikler çok çeşitli ürünlerde kullanılıyor ve daha
önce kullanılan ahşap, metal ve cam gibi diğer malzemelerin yerini
almış durumda. Binlerce kullanım alanı olan plastik, halen yoğun
olarak kumaşlarda ve tekstilde polyestere, gıda ambalajı için
polivinil klorüre veya gözlükler ve kompakt diskler için
polikarbonatlara dönüştürülerek kullanılıyor.
Plastik üretimi dört temel adımla son kullanılacak ürüne
dönüştürülüyor: hammaddenin elde edilmesi, temel bir polimerin
sentezlenmesi, polimerin kullanılabilir bir materyale
dönüştürülmesi ve son olarak da şekillendirilmesi.
Plastik üretimi oldukça enerji tüketen bir işlem ve ABD
verimlilik ortalamalarına göre kilogram başına 62 ila 108 megajul
enerji gerektiriyor. Bu enerji maliyeti, karbon salınımı ve
atmosferde karbon birikmesi yüzünden oldukça sorunlu.
Ancak asıl büyük sorun, bu plastiklerin kullanımından sonra
başlıyor. Yani plastik atık haline geldikten sonra.
Bu kadar çok plastik kullanıldıktan kısa süre sonra atık haline
geliyor. Market alışverişi sonrasındaki evsel atıklara bu gözle
bakıldığında plastik atık sorunu daha net anlaşılacaktır.
Peki, bu atık plastiğe ne oluyor?
Maalesef hikâyenin bundan sonraki kısmı hiç de iç açıcı değil.
Zira kolay bir şekilde üretilen plastik oldukça zor bir şekilde yok
oluyor. Bu konuda yapılmış bilimsel çalışmalarda yarılanma ömrü
adlı bir parametre tanımlanmıştır. Bu parametreye göre doğaya
atılan bir plastik artığın yarısının yok olması için gerekli süre
ortalama olarak hesaplanmakta ve geriye kalan materyalinde yine bu
sürede yarılanarak azalacağı hesaplanmaktadır. Plastiğin her bir
çeşidi için farklı farklı yarılanma ömrü hesaplanmış olmakla
beraber bu rakamlar 58 ile 1200 yıl arasında değişmektedir. Yani
kendi haline bırakılsa bile yüzlerce yılda çözünecek bu materyalden
her sene 400 milyon tona yakın bir üretim gerçekleştirilmektedir.
Peki, bu atıkları doğaya atmadan dönüştürmek mümkün mü?
Maalesef yeniden kullanım ya da geri dönüşüm ancak az bir kısmı
için mümkün. Plastiklerin yaklaşık %12 kadarı yakılarak
enerji elde etmede kullanılıyor. Bu yöntemde atmosfere zehirli
gazlar salındığı için yöntemin çevresel etkileri tartışılıyor.
Üretilen plastiğin yaklaşık % 8.5 kadarı da geri dönüşüm ile
kazanılıyor.
Asıl soru şu: gerisine ne oluyor?
Geçen hafta ulusal basında Adana’da yol kenarında Avrupa’nın
bazı ülkelerine ait çöpler
bulunduğuna dair haberler çıkmıştı. Bu, aynı zamanda
gözden uzak “global çöp hareketliliğinin” ayyuka çıkmış hali
idi.
Ülkeler artık çözemedikleri bu çöp sorununu ihraç eder hale
gelmiş bulunuyorlar.
Gelecek yazıda global çöp hareketliliği ile devam edelim…