Çocuğun yanında tartışma!
Sus akşam konuşuruz!
Mutfak ve diğerleri...
Söz konusu çocuklu yaşam olunca çocuğun yanında tartışmama da
haliyle genlerimize işliyor. Çünkü ne dedi pedagoglar, uzmanlar
yıllarca 'çocuğun yanında tartışmak
gelişimlerini olumsuz etkiler!'
Kast ettiklerinin 'kavga
etmek' olduğunu varsayıp sizi yeni
yepyeni bir araştırmanın sonucuyla baş başa bırakmak istiyorum.
Artık çocuklarınızın yanında gönül rahatlığıyla eşinizle
tartışabilirsiniz!
ÖNEMLİ NOT Bu yazıda kast
edilen tartışma ortamı, kavga, fiziksel yada psikolojik şiddet,
sistemli baskı vs. gibi insani değerlere ayrıkı davranışları değil,
kişilerin fikirlerini sağlıklı bir şekilde ortaya koydukları
durumlardır.
Ama kavga yok, şiddeti hele aklınızdan bile
geçirmeyin!
Buyursunlar başlayalım!
ABD'deki Washington Eyalet Üniversitesi'nde ebeveyn ve çocuktan
oluşan 109 çift seçilmiş. Gruba dahil edilen çocukların yaş
aralıkları 7 ila 11.
Araştırmanın çıkış noktası ise
şu: Streslerini, öfkelerini, kızgınlıklarını ve
fikirlerini çocuklarıyla paylaşmayan, çocuklarının yanında bu
yönlerini göstermek yerine susmayı tercih eden anne ve babaların
davranışlarının çocukların üzerinde etkileri görmek.
Burada iki olasılık var;
1'ncisi çocuklar dertlerini
içine atan ebeveynlerle daha mutlu ve daha sağlıklı bir gelişim
gösteriyor olabilirler.
2'ncisi dertlerini içine atan
ebeveynlerin çocukları daha mutsuz, sağlıksız ve kaygılı
olabilirler.
Tahmin edin ne çıkmış?
Yanıt 2'nci!
Anne babalarını öfkeliysen, sinirliyken, dertlerini anlamazken
içine girdikleri ruh halleri çocuklarda 'bir şeylerin
ters gittiği, kendilerinden gizlenen bir şeyler
olduğu' izlenimi yaratıyor ve bu
çocuklarda özellikle de erken yaş grubundaki
çocuklarda 'güvensizlik' yaratıyor. Araştırma
sonuçlarına göre, yetişkinlerin stres, sinir ve öfke duydukları
şeyleri susmak yerine çocuklarıyla konuşmaları onlarda güven
duygusunu arttırıyor.
Araştırmanın ortaya koydukları bununla da sınırlı değil.
Araştırma grubuna katılan ebeveyn ve çocukları bir lego
çalışmasına dahil ediyorlar. Grubun yarısına duygularını negatif
yönde baskılamaları, diğer gruba ise doğal hareket etmeleri
söylendi.
Çalışmada yönergelerin olduğu kağıtlar ebeveynlere gösterilmedi
ve kağıtlar çocuklarındaydı ve bu nedenle çocuklarıyla yakın ilişki
içinde çalışmak zorundaydılar. Aynı anda katılımlar kalp hızı ve
stres seviyelerini ölçen sensörlerce de izlendiler.
Sonuçta, streslerini bastırmaya çalışan ebeveynler lego görevi
sırasında daha az pozitif katkı sunan taraflar oldu. Daha az
rehberlik teklif ettiler ve çocuklarına karşı daha az
duyarlıydılar. Ve bu tip profil sergileyen anne ve babaların
çocukları da onlar gibi davranmaya başlıyordu. Stres faktörü bir
iletken gibi gruba yayılıyordu.
Emotion dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre,
çocukların kendilerinden gizlenen gerçeklerden
çok 'sağlıklı
çatışma' ortamlarına ihtiyaçları
var.
Ayrıca eğer çocuklar olumsuz bir şey olduğunu hissederlerse (ki
bu konuda çoğunlukla biz yetişkinlerden daha iyiler) ve
ebeveynleri normal davranışlar sergiliyorsa bu
onlarda 'kafa karışıklığı' yaratıyor.
Onların kafalarında bu tip durumlar iki çelişen mesaj
niteliğinde.
Bunun dışında sağlıklı tartışma ortamında yetişen çocuklar ileri
ki yaşamlarında kendi fikirlerini açıklamak, başkalarının
fikirlerine değer vermek, empati yapmak konusunda çok daha başarılı
birer profile dönüşüyorlar.
Çocukların kızgın olduğunu bilmeleri ve onlara neler olduğunu
uygun bir yolla söylemek en iyisidir.
Son bir not da anneler için!
Bu araştırmada çocukların anne davranışlarından baba
davranışlarına kıyasla çok daha fazla etkilendikleri de ortaya
çıktı. Bu nedenle sevgili anneler sorun varsa gizlemek yerine doğru
iletişim kanallarıyla çocuğunuzla bunu paylaşın.
Ayrıca susan tarafın hep kadın olması, çocuklarda ister kız
ister erkek olsun kararların hep bir erkek onayına bağlı olduğu
izlenimi yaratır. Bu nedenle fikirlerinizi paylaşın, kararlara
ortak olma eğilimi gösterin.
Deniz Temur'u sosyal medya hesaplarından takip etmek
için;
facebook.com/obenimannem
instagram.com/obenimannem
youtube.com/deniztemur