Ne olup bittiğini anlamak istiyorsan resmin dışına çık!
Uzun süre maruz kalınan her durum, her olay algıda bozulma
yaratır. Yorulan zihin, uzun süre açık kalmış bir motor gibi
ısınmaya ve teklemeye başlar. Daha da yormaya devam edilirse ya
öfke nöbetlerine tutulur ya da akıl ile bağlantılı olmayan
davranışlar göstermeye başlar.
Çevrenizde mutlaka duymuşsunuzdur. “Ona ne oldu bilmiyorum?
Bunca yıldır tanıdığım kişi değil sanki. Bambaşka biri oldu çıktı”
vb. Sizin de başınıza gelmiş olabilir aynı durum. Uzun süre izinsiz
çalışmışsanız ya da bir konuda yakınlarınız tarafından çok
bunaltılmışsanız; kendinizin bile sonradan üzüleceğiniz, “böyle bir
şeyi nasıl yaptım” diye hayıflanacağınız davranışlar göstermiş,
sonradan pişman olduğunuz sözler sarf etmiş olabilirsiniz.
Aşırı zihin yorgunluğu ve uzunca bir zaman olayların tam
ortasında yer almanın neden olduğu bu yıpranma ve ayrıntıları
kaybetme hali, hem bireysel ilişkilerde hem de devletlerarası
ilişkilerde normal şartlarda asla yapılmayacak hataların
yapılmasına ve bu hatalar neticesinde ciddi kırılmalara varabilecek
travmalara neden olabilmektedir.
Bu durumun önüne geçmek, en azından olası riskleri en aza
indirmek için yapılması gereken şey; zaman zaman durup resme
dışarıdan bakmaktır.
Eşinizle, arkadaşınızla, anne babanızla, çocuğunuzla ya da
akrabalarınızdan biriyle saplanıp kaldığınız bir tartışma
yaşıyorsanız mesela, bir süre ara verin. O konuyu bir süreliğine
hayatın buzdolabına kaldırın. Bırakın soğusun. Bırakın o konuyla
ilgili zihninizde biriken çer çöp temizlensin. Resim netleşsin. Ne
zaman ki duruma üçüncü bir kişi gibi bakabilmeye başladınız, o
zaman yeniden oturup konuşun.
Aynı durum devletlerarası ilişkilerde de geçerlidir. Devletler
de, devletlerarası ilişkileri belirleyen, oluşturan şartlarda
canlıdır. Her gün değişir, gelişir, büyür, küçülür, yaşlanır,
hastalanır, hatta ölür! Cereyan etmekte olan bir sorun ya da iyilik
haliyle ilgili veriler bugün, dünküyle aynı değildir. Yarın da
bugünküyle aynı olmayacaktır. Siz hep ilk günkü verilerin
oluşturduğu resme bakar, resmi durağan olarak algılarsanız; yaşayan
bir resme eklenen fırsatları ve tehlikeleri göremezsiniz. Doğal
olarak da fırsatları değerlendiremez, tehditlere karşı önlem
alamazsınız.
Ne olup bittiğini anlamak istiyorsanız çerçeveyi, hatta
çerçeveleri kırmalı ve resmin dışına çıkmalısınız!
Resme yukarıdan, farklı açılardan bakmayı öğrenmelisiniz.
Yorulduğunuzu hissediyorsanız, gözlerinizi, zihninizi dinlendirmeli
ve yeniden bakmayı denemelisiniz. Yine de bulanık noktalar var ise,
yorgunu olmayan dinç, sağlam gözlerden; taze zihinlerden de resmin
yorumunu almalısınız.
Aksi halde resmin bildik girdapları içerisinde kaybolur, köşeden
vuran ışığın oluşturduğu yeni renkleri göremediğinizden çıkışı
gösteren işaretleri de göremezsiniz.