Bir önceki yazımızda 'Çok fazla ders çalışan ve sürekli
okula gitmek isteyen çocuklara dikkat!' uyarısında
bulunmuştuk. Yazımızı okuyanlar bilir! O yazıya bir de dip not
eklemiştik ve 'Çok ders çalışan ancak başarısız olan
çocukların' durumlarını başka bir yazıda değerlendireceğiz
demiştik.
İşte o yazı bu yazı!
Eğer çocuğunuz fazla fazla ders çalışıyor ancak bu çalışması
notlarına ve öğrenme düzeniye katkı sağlamıyorsa içinde bulunduğu
durumun çok farklı nedenleri olabilir. Bu nedenlerin bir kısmı
'yaygın görünen' sorunlar iken bir kısmı daha az
görülen ancak çok daha ciddi boyutları olan sorunlar
olabilir.
Önce yaygın görünen durumlara bakalım!
Çalışma dediğiniz şeyin bir sistematiği olması şart. Bu illa ki
bir yetişkin eliyle düzenlenmiş sistem demek değildir. Her birey
çocuk yaşta dahi olsa kendi çalışma sistemini geliştirir. Ancak
bazı çocuklar (ki yetişkinler arasında bile bu sorun çok
yaygın görülebilir) nasıl çalışmaları gerektiğine dair bir
düzen oturtamaz o sayfadan diğerine, bir dersten öbürüne atlaya
zıplaya kitaplar arasında zaman geçirir. Siz onu masasının başında
ders çalışıyor gibi görseniz de o aslında içine düştüğü çukurda
debeleniyordur. Bu tip çocuklar eğer yaşadıkları kargaşayı
kendileri fark edip yardım talep etmezlerse eğitim hayatları
boyunca aynı sorunu yaşamaya devam edebilirler. 'Çalışkan
ama anlamıyor' diye yaftalanabilirler.
Bazı çocuklar ise dönem başlarında iyi performasla başlarlar,
çalışma isteklerinde bir kayıp oluşmaz ama dönem içinde bir yerden
sonra başarılarında düşüş başlar. Bu tip çocuklarda ise yaygın
olarak görünen şey öğrenme sürecinde bir şeylerin sekteye uğraması
olabilir. Anlamadığı bir konu, çözemediği bir soru, kaçırdığı
dersler bu çocuklar için sürekliliği bozduğundan başarıyı düşürücü
unsur oluşturabilir. Böyle çocuklar için yapılabilecek en iyi şey
eksiklerin neler olduğunu anlamasına yardımcı olmaktır. Özellikle
okuldan uzak kalmak zorunda kaldığı günler için destek almasına
yardımcı olmak faydalı olabilir.
Bazı gruptaki çocuklar ise eksiklerini bilirler, tamamlamak için
çaba gösterirler ancak çevrelerinde ihtiyaç duyduklarında soru
sorabilecekleri kimseler olmaz. Anlamadıkları yerleri
sorabilecekleri bir yetişkin ya da arkadaş bulduklarında bu
çocukların başarıları hızla yükselebilir. Özellikle eğitim hayatına
erken dönemde son veren anne ve babaların çocukları bu durumla sık
sık karşılaşabilirler, aynı şekilde anne ve babasıyla iletişim
sorunu olan çocuklar için de bu risk vardır.
Bu durumdaki bazı çocuklar için ise odaklanmayı engelleyici
unsurlar başarıyı düşürebilir. Örneğin ev ortamındaki
düzensizlikler, aşırı ses, çalışma ortamının olmayışı, ebeveyn
kavgaları, küçük kardeş hareketliliği çocukların çok fazla ders
çalışıyor gibi görünmelerine karşın başarısız olmalarının nedeni
olabilir.
GELELİM DAHA CİDDİ SORUNLARA
Çalışma iradesi göstermesine karşın başarısız olan çocuklarda
görülen en ciddi sorun ÖĞRENME
GÜÇLÜĞÜ'dir. Öğrenme güçlüğü bireyin zekası
normal ve normalin üzerinde olmasına karşın sözlü ve yazılı dili
kullanma ve anlamada, konuşma, okuma, yazma, heceleme, matematiksel
hesaplamalar yapmada, sosyal algılama, kendini idare etme, iletişim
kurma alanlarında kendini gösteren nörolojik kökenli gelişimsel bir
bozukluktur.
Bu gruptaki çocuklar erken yaşlarda yaşadıkları sorunu
gösterirler. Ancak ailenin sosya-ekonomik yetersizlikleri, öğretmen
ve velilerin ilgisizliği, yaftalamalar sonucu eğitim hayatının
devamında da kendini göstermeye devam edebilir. Bir çocukta öğrenme
güçlüğü olduğuna ancak uzman gözetiminde yapılacak bir dizi testle
karar verilebilir ve eğitim hayatı bu güçlüğe göre özel olarak
tasarlanabilir.
Özetlesi, çocuğunuza ve çocuğunuzun hayatına
şöyle bir bakmakta fayda var. Unutmayalım!
Başarısız çocuk yoktur nasıl başaracağını öğrenememiş çocuk
vardır!
Son not, her çocuğun her alanda sürekli başarılı olmasını da
beklememek şart. Daha fazla ilgi duyduğu alanları desteklemek her
zaman çok daha iyi sonuçlar verebilir.
Deniz Temur'u sosyal medyadan da takip
edebilirsiniz
facebook.com/obenimannem
instagram.com/obenimannem