Hadi siyasetçiler kutuplaştırıyor, bunu anlarım. Ama
gazetecilerin neden kutuplaştığını, neden birbirlerini
yediklerini, neden birbirlerini sosyal medyadaki küfürbazların
önüne attıklarını hem vallahi hem billahi
anlamıyorum.
Yahu arkadaş varsa söyleyecek bir sözün, çalıştığın
gazete sana bir imkân vermiş. Köşen var, orada istediğini
yaz, aklına gelebilecek her türlü eleştiriyi getir... geçmişte
kalan bir hesabın varsa onu da gör. Ama twitter'da
değil, klavye kabadayılığı yapacağına ne istiyorsan, ne söylemek
istiyorsan köşende yaz.
Bunu yapmadığın zaman, bir hesabın olsa bile, meslektaşlarını
küfürbazların önüne attığın zaman, ne idüğü belirsiz o tiplerden
bir farkın kalmaz ki...
Ahmet Hakan'ı, peşine takıp klavye kabadayılarıyla bir
olup linç etmek kime ne kazandırıyor bilen varsa Allah aşkına bana
da söylesin.
Ahmet Hakan kime ne yaptı?
CNN Türk'te konuğu CHP adayı
Ekrem İmamoğlu'na saygısızlık mı yaptı?
AK Parti adayı Binali Yıldırım'a iltimas
mı geçti?
Taraf mı tuttu?
Ekrem İmamoğlu şikayet etmiyor! Ahmet
Hakan'ı "tarafsız" buluyor üstelik. Teşekkür
bile etti program çıkışında. "Yalan"
diyebilirsiniz, ama doğru olan bir şey var, ekran başındaki herkes
gördü ve duydu. Ekrem Bey, "10 defa çağırsan 10
defa senin programına katılırım" demedi mi Ahmet
Hakan'a... Taraflı bulduğu, kişiye niye böyle bir şey
söylesin?
Diyeceksiniz ki ama İmamoğlu ertesi gün başka kanalda
farklı konuştu. Doğru konuştu, gece sarılıp öpüştüğü, koklaştığı
Ahmet Hakan'ı başka bir kanalda milletin önüne
attı.
Ayıp etti!
Veya başka bir hesabı var!
Bilemem...
Ama gerçek ortada...
Gözümüzün önünde yaşananları inkâr etmesi şık olmadı, güzel de
değil. Ekranda "Kalbimi kırıyorsun" dedi ya
Ahmet Hakan'a... Bu davranışıyla karıncayı incitmedi
doğru, ama Ahmet Hakan'ı incitti, hem de büyük haksızlık
yaptı.
Ve fakat...
Kimi gazetecilerin Ahmet Hakan'a ettiği haksızlık değil,
zulümdür! O'nu küfürbazların önüne atıp
zulmettiler... Ahmet'in ne ölmüş babası kaldı, ne
annesi, ne bacısı, ne de sülalesi...
E canım O da, "Süre bitti" deyip
İmamoğlu'nun sözünü kesmeseydi öyle mi? Hah işte bu
noktada hakkınız var! Program 10 dakika daha sürse kıyamet
kopmazdı. Ekrem İmamoğlu 10 dakika daha konuşsa
CNN Türk batmazdı... Sen adamı çıkarmışsın ekrana,
söyleyeceğini söylemiş, geride üç beş kelâmı kalmış... bırak
konuşsun, devam etsin...
De...
Bu Ahmet Hakan'ın elinde olan bir şey değil
ki! Ahmet, kendisine verilen süreyi kullanmakla
mükelleftir. Yıllardır televizyon sektöründe program
yapan Sevilay Yılman bunu herkesten iyi
bilir.
Emin Çapa da...
Bu arkadaşların Ahmet Hakan'la geçmişte kalan bir
hesabı var belli.
Ama unutulmamalı ki Allah'ın da bir hesabı
var!
GAZETECİ TWİTTER'DA
YAZMAMALI
Bak kardeşim bana kızabilirsin, yukarıda yazdıklarım hoşuna
gitmeyebilir. Bu yüzden beni de peşine taktığın klavye
kabadayılarının önüne atabilirsin.
Bunları yaparken bil ki sen toplumun önünde bir insansın. Senin
işin, küfürbazlarla ortak hareket etmek değil. Senin işin
meslektaşının annesine, ölmüş babasına, kız kardeşine,
sülalesine... küfür ettirmek değil.
Sen işsiz güçsüz biri olsan anlarım.
Sen yıllarca bir baltaya sap olamayan biri olsan yine
anlarım.
Ama sen o değilsin...
Twitter'in şehvetine kendini kaptırmış
gidiyorsun.
Şöyle biraz geçmişi hatırla...
Kabarık bir hesaba sahip gazetecileri hatırla...
"Ben oldum" diyen o tiplerin yaptıklarını
hatırla...
Nerede onlar?
İsimlerini hatırlıyor musun eski ekran yıldızlarının?
Seni sen yapan çalıştığın kurumdur.
Twitter'daki takipçilerini bile çatısı altında
çalıştığın gazete veya televizyona borçlusun... yapma, kendine
ihanet etme diğerleri gibi. Parmaklarını konuşturacağına, kalemini
konuştur, sadece kalemini.
Hem kafanı kullan, hem de köşeni...
Bir tercih yap!
Ya kalemini bırak, ya da twitter'ı...
Yoksa...
... daha fazla sıçrama şansını elinden alırlar.
Diğerleri gibi yok olup gidersin...
Benden söylemesi!
NOT : Arkadaşlar, yukarıda yazdıklarımın bir
benzerini YOUTUBE kanalımda dinleyebilirsiniz. ABONE olanlar, yorumlarını oradan da bana
gönderibilir...