7 Haziran gecesi seçim diyen Bahçeli şimdi seçime niçin karşı çıkıyor?

HDP’nin olduğu hiçbir yerde olmadığını ilk günden itibaren açıklayan ve Meclis Başkanı’nı AK Parti’nin kazanmasında önemli rol oynayan MHP, Davutoğlu’nun görevi iade etmesiyle birlikte başka bir tavır takındı…

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

7 Haziran gecesi…

HDP lideri Selahattin Demirtaş beliriyor ekranda:

- (…) Biz HDP olarak ne içeriden ne de dışarıdan AK Parti ile iş tutmayacağız.

Alkış!

Bahçeli ne dedi peki?

Yol gösterdi!

Koalisyon yolu…

AK Parti ile CHP’nin koalisyonuna işaret etti.

HDP’yi de bu ikiliye ortak edince yüzde 79’luk bir blok çıktı ortaya.

Sordular:

“Sen var mısın?”

“Yok” dedi…

Ekledi:

- AK Parti-CHP olmazsa, AK Parti HDP ile koalisyon kursun. O da olmadı en erken zamanda erken seçime gidelim.

Meydan okudu yani!

Davutoğlu’na hükümeti kurma görevi verilince…

Devlet Bey 4 şart ileri sürdü.

“Ver Bilal’i al hükümeti” dedi…

“Erdoğan’a arkanı dön gel” dedi…

Dedi de, dedi…

De…

Ta en başta kestirip atmamış mıydı?

Nereden çıktı bu şart şurt?

Şartlar ileri sürülünce…

Davutoğlu umutlandı tabii ki…

İki koldan yürütüldü koalisyon görüşmeleri… 

CHP pek istekliydi, 4 yıllık hükümet kurmaya!

Davutoğlu süreli reform hükümetinde ısrar edince, Kemal Bey’in tadı kaçtı:

-Olmaz…

- Niye?

- Olmaz işte… 3 ay bana az gelir, en az 4 yıl olsun… 

Aynı Kemal Kılıçdaroğlu şimdi 3 aylık başbakanlık için Erdoğan’dan hükümet kurma görevi bekliyor.

Dediği gibi..

Bu ne menem bir şey!

Devlet Bahçeli’de kalmıştık…

Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’a arkasını dönmedi…

Hükümete karşılık Bilal’i de vermedi…

Hal böyle olunca; Devlet Bey seçim gecesinde söylediklerini bir kez daha tekrarladı:

-Ben yokum!

-Nerede yoksunuz?

-Koalisyonda…

Davutoğlu, şansını başka bir alternatifle denedi:

- Peki Devlet Bey, biz hükümeti kuralım siz dışarıdan bize destek verin.

- Olmaz!

- Birlikte seçim hükümeti kuralım.

- O da olmaz.

- O zaman seçime gideceğiz.

- O kattiyen olmaz!

O olmaz, bu olmaz, şu olmaz… 

Ne olur Devlet Bey, ne olur?

- Hiçbir şey olmaz!

Ve bildiğiniz gibi, siyasi arenadaki koalisyon topu yuvarlana yuvarlana Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayağına gitti.

HDP’nin olduğu hiçbir yerde olmadığını ilk günden itibaren açıklayan ve Meclis Başkanı’nı AK Parti’nin kazanmasında önemli rol oynayan MHP,  Davutoğlu’nun görevi iade etmesiyle birlikte başka bir tavır takındı…

Sordular:

-CHP ile koalisyona var mısınız?

-Hayır!

Sordular:

-Peki CHP azınlık hükümetini destekler misiniz?

- Hayır?

Sordular:

-Meclis’e girmemezlik yapar mısınız?

Ona da hayır… 

Ne dedi Erdoğan:

-Siz koalisyonu kuracak rakama ulaştınız da Cumhurbaşkanı sizi geri mi çevirdi?

Ve fakat…

CHP’nin bütün tekliflerine de “hayır” diyen MHP, Erdoğan’ın hükümeti kurma görevini Kılıçdaroğlu’na vermesini istiyor iyi mi?

Başa dönelim tekrar.

Seçim gecesi “erken seçim” diyen Bahçeli…

Bugün sıkıyönetim istiyor.

Bahçeli’nin arkadaşları seçimin güvenliğinden dem vuruyor.

Oktay Vural, seçime gitmenin Türkiye “ihanet” olacağını söylüyor.

Hangisine ve kime inanalım… 

Ahmet Davutoğlu dün çağrıda bulundu.

“Gelin hep birlikte hükümet edelim” dedi…

Terör almış başını gidiyor.

Bu gidişattan en çok Bahçeli ve arkadaşları şikayetçi… 

“Gel bu yaraya merhem ol” diyorlar olmuyor… 

“Gel Başbakan ol” dediler olmadı.

Hayır…

Hayır… 

Hayır…

De… 

Nereye kadar hayır Devlet Bey, nereye kadar?