BIST 10.277
DOLAR 32,35
EURO 34,86
ALTIN 2.389,63
HABER /  GÜNCEL

ABD'den çok tehlikeli bir üretim

ABD soğuk savaş sonrası ilk kez bu maddeyi kullanacak. Hammadesi Rusya'dan sağlanacak. Çevreye verdiği zararın telafisini azaltmak neredeyse mümkün değil.

Abone ol

İran'ı atom bombası geliştirmeye çalışmakla suçlayan ABD, son derece tehlikeli bir madde olan plütonyum üretimine yeniden başlamayı planlıyor.

New York Times gazetesine göre, üretilecek Plütonyum-238, gizli araştırmalarda kullanılacak. Gazeteye konuşan yetkililer plütonyumun nükleer silah ya da uzay silahları yapımında kullanılmayacağını söyledi.

İran'a nükleer programına son vermesi için uluslararası baskı uygulayan ABD, 30 yıl içinde 150 kilo plütonyum üretmeyi hedefliyor. Bir buçuk milyar dolara mal olacak uygulama, 50 bin varilden fazla ve son derece tehlikeli atığı da beraberinde getirecek.

Atom bombalarında kullanılan Plütonyum-239'dan yüzlerce kat daha radyoaktif olan Plütonyum-238'e temas halinde ise kanser kaçınılmaz.

ABD en son soğuk savaş döneminde bu maddeyi üretti. Şimdiki üretimin hammaddesi ise Rusya'dan gelecek. İki ülke arasındaki anlaşmaya göre ise, ABD askeri amaçlı plütonyum üretiyor.

PLÜTONYUMUN ZARARI

Bilkent Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç. Dr. Mustafa Kibaroğlu:

"Nükleer silahların temel maddeleri sonuçta plütonyum ve yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumdur (HEU).

Zenginleştirilmiş uranyumu nükleer silahın içinden çıkarıp doğal uranyumla karıştırıldığı takdirde tekrardan doğadaki oranlarına inebilir, radyo aktivitesi ve zararı azaltılabilir ki, bu işlemler bile çok pahalı ve zaman alıcıdır.

Ama plütonyum kullanılan nükleer silahlardan plütonyumu çıkartıldığı zaman bunlar son derece zehirli, çevreye çok büyük olumsuz etkileri olan ve radyoaktivitesinin yarılanma ömürleri on binlerce sene olan maddelerdir. Bunlardan yaklaşık yüzlerce ton açığa çıkacak. Hatta bütün silahları düşündüğünüzde bu oran çok daha artıyor.

Bu kadar büyük miktarlardaki plütonyumu saklamak konusu yıllardır bilim adamlarının ve tabi sayasetçilerin gündemini yoğun bir şekilde meşgul etmektedir."

Kaynak: