BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

ABD ve Türkiye neden çelişkili açıklamalar yapıyor?

Türkiye’nin IŞİD karşıtı koalisyon için İncirlik Hava Üssü’nü kullanıma açmasının ardından Ankara ve Washington üst üste birbirlerini yalanlayan açıklamalar yaptı. Uzmanlar, çelişkili açıklamaların müzakerede ön alma çabası olabileceği görüşünde.

Abone ol

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mayıs ayında Antalya'da düzenlenen NATO toplantısında ABD'li mevkidaşı John Kerry ile görğşmüştü.

Türkiye’nin ABD’nin öncülüğündeki Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) karşıtı koalisyon için İncirlik Hava Üssü’nü kullanıma açmasının ardından iki ülke yetkililerinden birbiriyle çelişen açıklamalar geliyor.

Türkiye’nin Suriye sınırında kurulmasını istediği güvenli bölge ile ilgili farklı açıklamalar bir süredir dikkat çekerken, bugün de dün İncirlik Üssü’nden kalkan savaş uçaklarının IŞİD’i bombaladığı yönündeki açıklamalarla ilgili farklı Türkiye tarafından yalanlama geldi.

Özetle son bir haftada şu açıklamalar yapıldı:

  • 11 Ağustos - Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu: "ABD ile güvenli bölge konusunda anlaşmaya varıldı"
  • 11 Ağustos - ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner: "Herhangi bir bölge konusunda bir anlaşma yok"
  • 12 Ağustos - Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklaması: "Sinirlioğlu fiili güvenli bölgeden bahsetti"
  • 12 Ağustos - Pentagon: "İncirlik’ten kalkan uçaklar Suriye içinde IŞİD’i bombaladı"
  • 13 Ağustos - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: İncirlik'ten dün kalkan ABD uçakları herhangi bir operasyona katılmadı, keşif uçuşları yapıyorlar

9 Ağustos Pazar günü ABD Hava Kuvvetleri'ne ait F-16'lar İncirlik üssüne inmeye başlamıştı.

Her biri iki ülke arasında IŞİD'e karşı oluşturulan uluslararası koalisyon çerçevesinde varılan mutabakatta yer aldığı belirtilen bu iki önemli başlıkta yapılan bu çelişkiler ne anlama geliyor?

Analistler BBC Türkçe için değerlendirdi:

Mehmet Yeğin - Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı

Özellikle, uçuşa yasak bölge konusunda ABD ile Türkiye arasında bir konsensüs bulunmadığını görmek lazım. Burada bir gri alan var.

Bir ara IŞİD’siz bölge diye bir şey söylendi. Sonra o da reddedildi. Burada bir anlaşmazlık var. Bu açıklamalar hem kendi kamuoyuna kendi talebinin gerçekleştiği yönünde bir şekilde bir ifade. Diğer taraftan da, karşı tarafı kendi çizgime çekme gayretinin sonucu. Bu açıklamayı yaptım, reddetmezse bunu yerleştirebilir miyiz düşüncesinin bir sonucu. Bu gri alanda, özellikle güvenli bölge ile ilgili açıklamaların birbiriyle çelişmesi sürpriz değil.

Ancak İncirlik’ten kalkan uçaklarla ilgili açıklamalar farklı bir durum. Bununla ilgili aynı şeyi söylemek mümkün değil. Türkiye’den böyle bir şey yapılmasının etkisinin azaltılması için olabilir. IŞİD benzeri yapılar o ülkede bulunan, kendine yakın gruplar üzerinden de saldırı yapıyor. Dolayısıyla Türkiye’den IŞİD bombalanmadı demek, IŞİD’in saldırı olasılığını düşürülmesi amacıyla da yapılmış olabilir.

Yrd. Doç. Dr. Akın Ünver - Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Müzakereler sırasında anlaşılamayan konuların kamuoyuna taşınarak iki tarafın birbiri üzerinde baskı yapmaya çalışması mümkün. Siz kendi pozisyonunuzu kamuoyu önünde deklare ederek diplomatik baskı oluşturursunuz. Karşı taraf da bu diplomatik baskıyı alır veya almadan yalanlar.

[IŞİD’in vurulmasıyla ilgili] ABD’nin kendi kamuoyu üzerinden pek bir kazanımı yok. Amerikan seçmeni bunun üzerinden oy verme tercihlerini değiştirmiyor. Ama Türkiye’de Amerika ile ne kadar işbirliği yapılıyor, Amerikan uçakları nereyi bombalıyor, bunlar çok önemli bir meseleler. Körfez Savaşı sırasında sırf Türkiye İncirlik’i NATO güçlerine açtı ve Irak hedeflerini bombaladı diye Türkiye içinde büyük bir infial olmuştu.

Ufuk Ulutaş - SETA Ankara Dış Politika Direktörü

Türkiye ile ABD arasında tam bir mutabakat sağlanamadı. Fikir ayrılıkları var. O yüzden her iki taraf da bu tür birbiriyle çelişen açıklamalarla birbirini kendi pozisyonuna çekmeye çalışıyor veya varılan mutabakatın şeffaf şekilde dışarıda dolaşması istenmiyor. Onun için bir şey yapılacak olsa bile gizlenmeye çalışılıyor. Güvenli bölge denince bence ismi konulmuş, hukuki bir güvenli bölgeden bahsedilmiyor.

Amerika’nın da karşı çıktığı bu. Onun ötesinde fiili bir güvenli bölge üzerine mutabakata varıldı. İsmini koymayalım, x bölgesi, y bölgesi koyalım ama orada yapılan operasyonlar bir bölge oluşmasına neden olacak. Azez’den Cerablus’a kadar IŞİD temizlenecek, bu konuda iki taraf da evet diyor. Ama bunun ismi hukuken güvenli bölge değil. Asıl tartışma Fırat’ın batısına PYD geldiğinde ne tepki verilecek, Esed rejimi saldırdığında ne yapılacak. Güvenli bölge deyince oraya PKK saldırısını da Esed saldırısını da bertaraf edeceğiz diye bir taahhütte bulunmak istemiyor. O konuda net bir anlaşma yok bence. Ama örtüşen açıklamalara baktığınızda orada fiili bir bölge oluşacak.

[Çelişen açıklamalar] Tabii ki yıpratıcı ancak ABD ile Türkiye’nin Suriye politikalarında örtüşmeyen noktalar var. Bunlar da doğal olarak çelişkili açıklamalara sebep oluyor. Bunun asıl sebebi iki ülkenin birbirine diplomatik olarak birtakım eleştiriler yöneltme çabası değil, özünde bir tartışmadır.