BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  DÜNYA

ABD kararını verdi: Özür değil bakın ne?

Harvard'da yaptığı bir konuşmada Erdoğan ve Türkiye hakkında söyledikleri nedeniyle özür dilediği iddialarını geçtiğimiz gün CNN'e verdiği röportajda yalanlayan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, tartışmayı yeniden harlamıştı. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earne

Abone ol

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, pazartesi günü CNN'e verdiği özel mülakatta "Bana özür dilediğimi söylüyorlar. Ben Erdoğan'dan hiçbir zaman özür dilemedim" diyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan küllenmiş tartışmasını yeniden başlatmıştı.

Biden, yine aynı mülakatta, "Söylediklerim arasında doğru olmayan hiçbir şey yoktu. Bilirsin ki herkes gerçeği aradığını söyler" diyerek, Harvard konuşmasında Türkiye 'nin yanı sıra bazı diğer Körfez ülkelerinin Suriye'deki şiddet yanlısı aşırılıkçı gruplara yardım ettiği yönündeki sözlerinin yeniden arkasında durduğunu gösterdi.

Bu söyleşiden sonra Başkan Yardımcısının ofisinden bir yetkilinin yaptığı bir başka açıklamada ise “Başkan Yardımcısı'nın CNN mülakatında dediği gibi, burada samimi bir yanlış anlama var” denildi ve Biden'in, “Türkiye'nin, IŞİD'in ve diğer şiddet yanlısı aşırı grupların büyümesi için kasıtlı olarak destek sağladığı veya imkan verdiğini söylemek niyeti taşımadığı” ifade edildi.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in “Ben hiçbir zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özür dilemedim” sözünden sonra, gözler Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest'e çevrilmişti.

Gazeteci İlhan Tanır’ın BBC Türkçe servisi aracılığıyla aktardığı habere göre, Josh Earnest, günlük basın toplantısında konuyla ilgili soruya, “Sanırım buradaki mesele aradaki anlam (semantik) farkı. Ben tabii ki Başkan Yardımcısı Biden ve Erdoğan'ın telefon görüşmesini bizzat dinlemedim. Ama Başkan Yardımcısı’nın ofisi bir açıklama yapmıştı ve bu benim de o zaman kendi yaptığım açıklamaya yansımıştı” dedi.

“Özür dilenmesinden mi bahsediyorsunuz" sorusuna karşılık, Earnest'in, 'özür' sözcüğünü kullanmamaya dikkat gösterdiği görüldü ve şunları söyledi: ''Evet, işte o ofisinden yapılan açıklamada görülmüştü. Kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğrudan iletmeye çalıştığı mesaj, kendi açıklamasının yorumlanmasından dolayı hissettiği pişmanlık idi. Kendisi tam olarak Erdoğan'a ne demek istediği hususuna açıklık getirdi. Kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan kişisel güçlü bağlarından dolayı, bizzat telefon açması gerektiğine inandı'' dedi.

DİPLOMASİDE ÖZÜR VE PİŞMANLIK

İlhan Tanır, Earnest’in sözlerini aktardıktan sonra, diplomatik ilişkilerde özür ile pişmanlık kavramları arasındaki farka dikkat çekiyor:

“Pişmanlık, özür dilemekten daha hafif bir geri adım atış biçimi. Biden, Harvard konuşmasında söylediği sözlerin hepsinin doğru olduğunu zaten CNN'e söylemişti. Şimdi de sözcü Earnest, artık özür değil, ‘sözlerin yanlış yorumlanmasından dolayı bir pişmanlığın söz konusu olduğunu’ söylemiş oldu.

Beyaz Saray Sözcüsü Biden'ın özür dilemediğini söylemesinin Türkiye ile diplomatik sıkıntılara neden olup olmayacağı sorusuna ise, Earnest, Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerinin önemli olduğunu hatırlatarak cevap verdi ve ''Türklerin son haftalarda attığı bazı adımlar uluslararası koalisyonun IŞİD ile mücadelesine oldukça yararlı'' olduğunu söyledi. Earnest'e göre Türkiye ile ABD'nin böyle güçlü bir ilişki sahibi olmasının nedenlerinden biri de, ''Başkan Yardımcısı gibi, on yıllarca tecrübesi olan birinin Türkiye'deki liderlerle ilişkisi ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri güçlendirmesi.''

Earnest, Başkan Yardımcısı Biden'in orijinal açıklamalarından doğan bazı kafa karışıklıklarının telefon görüşmesinde giderildiğinden emin olduğunu söyleyerek de bu konunun artık Beyaz Saray için kapandığını söylemiş oldu.

Biden CNN mülakatında, 'insanların özür değil doğruları aradığını' söylemiş, sonra da "Ben özür dilemedim" diyerek, şu açıklamayı yapmıştı: "Burada yaptığım, yani olan, samimi bir yanlış anlamadır. Yaptığım yoruma bakalım.. Bana dediler ki Erdoğan'dan özür dilemişim. Ben hiçbir zaman ondan özür dilemedim… Onu telefonla aradım ve dedim ki: "Bak, haberleştirilenler benim söylediğim değildi. Benim söylediğim de şu şu…''

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki ise konuyla ilgili sorulara cevap vermekten kaçınarak ve Beyaz Saray'ı adres göstermişti.