BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

500 milyon dolara patlayan ders

Garanti eski Genel Müdürü Öngör bir gecede 500 milyon dolar kaybedince ders almış...

Abone ol

Dünya dengelerinin hassaslaştığını ve krizlerin artık kaçınılmaz hale geldiğini belirten Garanti Bankası eski Genel Müdürü Akın Öngör, üst kademe yöneticilerin bu dönemlerde sakin olması gerektiğini söyledi. 1991-2000 yılları arasında Garanti Bankası'nın Genel Müdür koltuğunda oturan Öngör, "1994'te bir gecede 500 milyon dolar kaybettik, sakin durmayı o an öğrendim" dedi.

Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN) ve Bilgi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen "Küresel Ekonomik Kriz Sürecinde İnsan Kaynakları'nın Kritik Rolü" başlıklı seminerde konuşan Öngör, tecrübelerini İK yönetcileri ve katılımcılarla paylaştı.

Krizler artık über trend oldu

10 yıllık Genel Müdürlük tecrübesinde birden fazla krizle karşılaştığını ifade eden Öngör, yaşadığı krizleri şöyle anlattı: "1991'de Irak'a girildi, 1994'de Tansu Çiller krizi oldu, muazzam bir develüasyonla perişan olduk, 1997'de Uzakdoğu da finans krizi oldu, oradaki finansal kriz bizim buradaki tekstil piyasalarını altüst etti. 1997 krizini yaşadık. Derken 1998'de Rusya krizi yaşadık. Artık krizler bir über trend oldu. O kadar küresel bir ortamda yaşıyoruz ve o kadar hassas dengeler söz konusu ki, bu krizlerin olmaya devam etmesi kaçınılmaz." 

[PAGE]

Küresel dengenin içinde krizlerin çıkmamasının olanaksız olduğunu dile getiren Öngör, bunun için de kriz olmayan iyi zamanlarda hazırlık yapılması gerektiğine işaret etti. Bu süreçte İK profesyonellerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Öngör, "İK yönetimini alt kademelerin yönetimi olarak değil, üst yönetimin bir parçası olarak algılayacaksınız" dedi.

Öngör, yöneticilerin birinci sınıf adamları yanlarına almak için kendilerinin de onlar kadar iyi olması gerektiğini vurguladı. İK ve teknoloji alanında çalışan yöneticilere gereken önemin gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Öngör, "İşin en temelinde 3 unsur bulunuyor. Birincisi insan, ikincisi süreçler (nasıl iş yapıyorsunuz) ve üçüncüsü teknoloji. Bu unsurların doğru yönetilmesi gerekiyor. Bir Genel Müdür, İK'yı personel yönetimi olarak mı görüyor, yoksa bütün bir yönetimin stratejik bir parçası olarak mı görüyor, bu çok önemli bir ayrım" şeklinde konuştu. 

[PAGE]

İlk işim yuvarlak masa almak oldu

Genel Müdür olduktan sonra ilk yaptığı işlerden birinin yuvarlak bir masa almak olduğunu anlatan Öngör, "Genel Müdürler vazgeçilmez adamlar olmayı sever, dolayısıyla uzun masayı tercih ederler. Yuvarlak masa aldım çünkü, uzun masalarda Genel Müdür başa oturur, herkes yanlara, yani hiyerarşik bir düzen vardır. Halbuki bu bankanın genel yönetimini beraber kararlar alarak yapacaksak, bu yuvarlak masanın çevresinde eşit olarak oturmayı öğrenmeliydik" diye konuştu.

Yöneticilerle tecrübelerini de paylaşan Öngör, şu açıklamalarda bulundu: "Öncelikle sakin olacaksınız, çünkü insanlar baskı altında sakin düşünemez, hata yapar. İkincisi İnsanlarınızın iyi yönlerini ortaya çıkartmak için çalışacaksınız. Üçüncüsü de telaşsız ama hızlı olacaksınız. Çünkü krizden yine krize beraber girdiğiniz insanlara çıkacaksınız. İnsanların yeteneğini ortaya koymak motivasyondan geçiyor. Motivasyon da maddi imkanların eşit dağıtımdan geçer."

Referans