BIST 10.719
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.499,13
HABER /  DÜNYA

5 aydır şehit cenazesi gelmiyor bazıları rahatsız oldu

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, 5 aydır şehit cenazesinin gelmediğini buna 75 milyonun sevindiğini ama bazılarının rahatsız olduğunu söyledi....

Abone ol

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, 5 aydır şehit cenazesinin gelmediğini buna 75 milyonun sevindiğini ama bazılarının rahatsız olduğunu söyledi.
Gezi Parkı’ndaki olayların sonrasındaki olaylar çeşitli istihbaratların ortaya çıkardığı bir mesele ve bunların bilincindeyiz” dedi.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Türkiye’de son bir haftadan beri Gezi Parkı ve kışla meselesi bahane edilerek olaylar çıktığını belirterek şöyle konuştu: "Bunun sebepleri nedir? Bilindiği gibi Türkiye’de son günlerde ve yıllarda çok güzel hadiseler meydana geliyor. Birincisi IMF’ye olan borç bitirildi, ikincisi anayasada belirlenen sağlıklı nesil yetiştirmek için alkol yasası çıkarttık. Çıkarılan yasa birileri tarafından çok tenkit edildiği gibi yasaklamak değil, gelişmiş batı standartlarını yakalamak ve sağlıklı bir nesil yetiştirmek için. İstanbul’da dünyanın en büyük havaalanının ihalesi yapıldı. Dördüncüsü yine 3. Boğaz köprüsünün temeli atıldı. 1984 yılından beri devam eden terör olayları, 40 bin kişinin ölümüne sebep olan terör hadisesinin bitirilmesiydi. Türkiye’de 5 aydan bu yana şehit cenazesi gelmiyor. 75 milyon buna sevinirken birileri bundan rahatsız oldu”
“Muhalefet edecekler meselenin muhtevasıyla cevap vermeleri gerekirken, İstanbul’daki Gezi Parkında sökülecek bir ağacın bahane edilmesiyle, kendi kontrollerinden de çıkarak bir haftadır olaylar olmaktadır. Gönül ister ki, yaptığımız hizmetlere karşılık cevap verilmesiydi” diyen Yakut, muhalefeti eleştirdi. “Muhalefet, İstanbul’da dünyanın en büyük havaalanı yapılırken ‘Niye geç kaldınız?’ demeliydi. 3. Köprünün yapımı ile ilgili olarak ‘Biz 4’ncüsünün temelini atardık’ demeliydi" diyen Yakut, "Bütün bunları değerlendirdiğimizde, başlatanların kendi kontrolünden de çıkıp, zaman zaman sahneye konulmak istenen oyunlardan bir tanesi ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
Olayları çeşitli istihbaratların çıkardığını anlatan Yakut, sözlerini şöyle sürdürdü: “İyi niyetli bir ağaç kesilme meselesi değil, Taksim’deki yeni düzenlemeye karşı çıkma değil. Çeşitli istihbaratların ortaya çıkardığı bir mesele ve bunların bilincindeyiz. Nasıl 12 Eylül’den önce sağ-sol kurgusu yapmak istediler ve beceremedilerse, Alevi-Sünni, Türk-Kürt çatışmasını beceremediyseler, bu hadiseyi de beceremeyecekler. Oradaki bir takım marjinal grupların arkasına düşen ve işin aslını gören vatandaşların olaylardan ayrıldığını görüyoruz. Tepki koyulurken, iş yerlerini yakıp yıkma, çevredeki insanlara zarar verme kimsenin hakkı değildir. Güvenlik güçlerinin müdahalesine tepki gösterenlere hak veriyorum. Aşırı güç kullanıldığını söyleyenlerin dikkatini başka noktaya çekmek istiyorum. Demokratik tepkiyi ortaya koyarken, mala zarar verme kimsenin hakkı değildir. Başkasının mal güvenliğine, canına saldırması hiç de demokratik tepkinin sınırları içinde değildir."
Türkiye’nin siyasi istikrarı yakaladıktan sonra onunla birlikte gelen ekonomik istikrar ve büyüme ile birlikte önce bölgesinde sonra bulunduğu coğrafyada tüm dengeleri değiştirdiğini anlatan Yakut, şöyle konuştu: "Bundan rahatsız olanlar var. İçerideki mücadelemiz demokratik zemin içinde milletimizin her 4 yılda bir gittiği sandıkla yapılması gerekir. Bunun dışındaki yollara tevessül edenler bu yolların yanlış olduğunu göreceklerdir”
"Çeşitli istihbaratların olaya karışıp karışmadığı konusunda herhangi bir tespit olup olmadığı" sorusuna Yakut, şöyle karşılık verdi: “Ağaç kesme hadisesi yok. Burada demokratik tepkisini koymak isteyen iyi niyetli olanlara hiçbir sözümüz yok. İyi niyetli duygularla gelen insanlar vardır tabiî ki tepkilerini koyacaklardır. Taksim’in bu yapısını korumak için tepki koyanlar olacaktır. Bunda da bir anormallik yok. Bunları bahane ederek, İstanbul’u yaşanmaz hale getirenler. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde eylem yapılması ve insanların mallarına zarar verilmesini başka bir şeyle izah etmek mümkün değil”