BIST 10.748
DOLAR 32,20
EURO 35,04
ALTIN 2.526,63

28 Şubat ne kadar ''iyi'' olmuştur?

‘’28 Şubat aslında iyi oldu, dindar çevreler kendilerine çeki düzen verdiler, aşırılıklarını törpülediler,’’ söylemi ne kadar doğru ve hakkaniyetlidir acaba?...

Rüyamda mı gördüm ne, bu sabah uyanır uyanmaz Bismillah, ‘’28 Şubat aslında iyi oldu, dindar çevreler kendilerine çeki düzen verdiler, aşırılıklarını törpülediler,’’ söylemini evirip çevirmeye başladım zihnimde.
 
Bu söylemin 28 Şubat mağdurlarından çıkması konuyu daha da önemli ve ilginç kılıyor benim gözümde.
 
Şerden hayır çıkaran, iyimser, üstelik doğru ‘’imiş’’ gibi görünen bir bakış açısı.
 
Peki gerçekten de öyle mi acaba?...
 
Bence değil, hem de hiç değil...
 
Hatta, son derece yanlış ve kötülüğe prim veren üstelik de hakkaniyetsiz bir düşünce biçimi bu.
 
 
Kişisel olarak ‘’Olanda hayır vardır’’ sözü genel hayat felsefemi özetler. Bu hayat felsefesi sayesinde en karanlık zamanlarda bile aydınlıklara olan inancımı, en önemlisi de umudumu hiç kaybetmem.

Ve hayat da bana göstermiştir ki ne yaşamışsam yaşayayım, ‘’olan’’ mutlaka olması gerektiği gibidir. Baştan kötü görünen birçok durumun eninde sonunda ‘’daha iyi’’ durumlara döneceğini yaşayarak öğrendim. Onun içindir ki dilimden ve gönlümden düşmeyen en önemli kelime ‘’şükür’’dür.
 
Hem bilirsiniz, şükretmenin simyası, hayatı daha kolay ve daha katlanılır yapar. Travmatik olayları ufalanmadan atlatmayı sağlar. İnsanı dik tutar. Güç verir. Neşeli kılar. Hiç bitmeyen, sürekli şarj olan bir yaşam enerjisi ürettirir.
 
Şükür bilinci içindeyseniz belki kıyısından köşesinden ama illa ki de umutla tutunursunuz hayata.
 
 
Ama bu bilinci alıp da şu Şubat soğunda ısınmak için ‘’28 Şubat’’ gibi bir çok hayatın kararmasına neden olmuş ve toplumsal bir tramvaya dönüşmüş ‘’katı’’ bir dönemi sulandıracak şekilde  kullanırsanız üşümek bir yana donup kalma ihtimaliniz kuvvetle muhtemeldir.
 
Bu ifadeyi kullananlar, bunu bir sulandırma operasyonu olarak değil de objektif duruştan kaynaklanan bir gönül yüceliği ve kutupları uzlaştırıcı bir iyimserlik olarak görüyorlar sanırım.
 
Ama ne yazık ki cehennem ateşine odun taşımaktan başka bir işe yaramıyor bu iyimserlikleri.
 
Çünkü karanlığa, zulme ve kötülüğe geçit veriyorlar bu söylemleriyle.
 
Üstelik de hem kendilerinin hem de başkalarının (sesini duyurma olanağı olmayan o sessiz çoğunluğun) yaşadıklarına haksızlık ederek…
 
Dindar çevrelerin 28 Şubat’ın iyi yanlarını göstermeye çalışması bir takım solcuların ‘’12 Eylül darbesi gerekliydi ve aslında iyi de oldu,’’ demesinden pek de farklı değil bence.
 
Bu mantıkla gidilirse her türlü darbeye ve zulüm ortamına hem mazaret hem de meşrutiyet kazandırılabilir ki öyle de yapılıyor nitekim…
 
İlle de 28 Şubat ve diğer ‘’operasyonlardan’’ bir güzellik çıkarmak istiyorsanız bunu, toplumsal bilincin -­her durum ve koşulda- zulme ve haksızlığa karşı çıkacak seviyeye yükselmesi ve de her türlü darbeye karşı ‘’sıfır tolerans’’ noktasına gelinmesi için çaba harcayarak yapabilirsiniz vesselam.
 
Ancak toplumsal bilincimiz bu kadar yükseldikten sonra köşenize kurulup ‘’olanda hayır vardır’’ diyebilirsiniz rahat rahat.