BIST 10.046
DOLAR 32,29
EURO 34,63
ALTIN 2.412,77
HABER /  GÜNCEL

16 Temmuz Basın Özeti

Suriye'deki çatışmalar 'iç savaş', Londra Olimpiyat ziyaretçilerini karşılıyor, Hürmüz Boğazı'na alternatif boru hatları ve Elif Şafak'ın gözünden kürtaj ve sezaryen tartışması.

Abone ol

Kızılhaç'ın Suriye'de iç savaş olduğunu ilan etmesi tüm İngiliz gazetelerinde yankı buluyor.

Guardian, açıklamanın Beşar Esad'ın savaş suçlarından yargılanmasının önünü açabileceğini kaydediyor.

Independent, Şam'daki son çatışmalara dikkat çekerek; Tadamon semtinin daha önce çatışmalara sahne olan Duma gibi semtlere göre başkentin merkeze çok daha yakın olduğunu belirtiyor.

Gazete muhalif Yerel Koordinasyon Komiteleri’ne dayanarak havalimanına giden yolun kapalı olduğunu, civar semtlerin tank ve zırhlı araçlarla kuşatıldığını aktarıyor.

Independent, muhaliflerin Tremse'de geçen haftaki katliam için başta 200 olarak verdikleri ölü sayısını önce 103 sonra 68 olarak düzelttiğini de belirtiyor.

Daily Telegraph, Tremse'de ne olup bittiğine dair tartışmanın krizi çözme girişimlerini güçleştirebileceği uyarısı yapıyor.

“Rusya'nın verileri kan dökülmesinden hükümetin değil muhaliflerin sorumlu olduğunu savunmak için kullanacağı neredeyse kesin” diyor gazete.

Olimpiyatlara doğru

Londra, Olimpiyatlara geri sayarken Guardian bugün itibariyle hazırlıklarda vites değiştirileceğine dikkat çekiyor.

Oyunlara katılacak sporcularla ziyaretçilerden ilk 40 bini bugün Londra'ya ulaşmaya başlayacak. Heathrow Havalimanı’ndan kente giden özel olimpiyat şeritlerinin ilki hizmete açılacak. Bu şeride izinsiz girenler 130 sterlin ceza ödeyecek. Havalimanındaki pasaport işlemleri için de 500 ek personel görevlendirildi.

Independent da 247 bin yolcu ile Heathrow Havalimanı’nın tarihinin en kalabalık gününü yaşayacağını kaydediyor. Ancak bu sayı, aslında hava meydanları idaresi BAA'in, baştaki tahminlerinin altında.

BAA tahminlerinin fazla yüksek olduğunu belirtip günde 10 bin kişi kadar düşürmüştü.

Oyunların güvenliğinden sorumlu G4S firmasının söz verdiği sayıda güvenlik görevlisi sağlayamayacağının ortaya çıkması yoğun şekilde tartışılmaya devam ediyor. Bu açığın ordudan 3.500 askerle kapanması kararlaştırılmıştı.

Financial Times bu durumun şirketin genel müdürünün koltuğuna mal olabileceğini kaydediyor.

"Taşeron güvenlik şirketinin sözleşmedeki sayıda kişiye eğitim veremediği dokuz gün önce ortaya çıktı. Şirketin yönetim kurulu başkanı FT'a açıklamasında fevri tepkilere karşı olduğunu söylese de 'üst yönetimin üyeleri şirketi geleceğe taşımak için doğru kişiler mi bakmalıyız' diyor. Bu da genel müdür Nick Buckles'ın görevde kalma savaşı verdiği yorumlarına yol açıyor. Zira şirketin yıllık 1 milyar sterlinlik gelirlerinde en büyük pay, devlet ihaleleriydi..."

Times ise 'güvenlik krizi şüpheleri aylar evvel baş gösterdi' diyor ve savunma bakanlığının Nisan'da dört bin askeri böyle bir ihtimale karşı yedeğe aldığını duyuruyor. Gazeteye göre, tatilleri iptal edilip göreve çağırılan 3.500 askere ek olarak daha yüzlercesinin gerekip gerekmediği de bugün ortaya çıkacak.

Hürmüz Boğazı'na alternatifler

Financial Times ilk sayfasında, İran'ın küresel petrol ticareti üzerindeki hükmüne darbe indirildiğini kaydediyor.

Gazete hem Birleşik Arap Emirlikleri hem de Suudi Arabistan'ın Hürmüz Boğazı'na alternatif oluşturan yeni petrol boru hatları kurup hizmete açtığını duyuruyor.

Bu durum, yaptırım baskısı altındaki İran'ın Hürmüz Boğazı’nı kesme tehditlerinin olası etkisini azaltabilir. İran, son aylarda pek çok kez Basra Körfezi'nden petrol ticareti için kilit bir geçiş noktası olan Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidinde bulunmuştu.

FT, "İran'ın petrol üretimi Amerika ve Avrupa’nın yaptırımları yüzünden son 20 yılın en düşük düzeylerine geriledi. Yeni hatlar boğazı bypass eden boru hattı kapasitesini ikiye katlayarak günde 6,5 milyon varile yükseltecek. Bu da her gün Hürmüz'den geçen 17 milyon varilin yaklaşık yüzde 40'ı demek." diyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin açılışını yaptığı boru hattı Abu Dabi yakınlarından, doğuda Fuceyra limanına uzanıyor. Suudi Arabistan ise Basra Körfezi yakınından Kızıldeniz kıyısındaki Yanbu'ya uzanan doğu batı doğal gaz hattını, petrol hattına dönüştürmüş. Gazete bir Suudi yetkilinin “hazırlıklı olmak istiyoruz. Hat bize esneklik kazandırıyor" sözlerini aktarmış.

Petrol fiyatlarına inceleme çağrısı

Daily Telegraph manşetinde, petrol fiyatlarına da hile karıştı mı? diye soruyor.

G20 ülkeleri için hazırlanan bir rapora göre "Petrol fiyatları da aynı bankalar arası faiz Libor gibi bankacı ve simsarların manipülasyonuna açıktı."

Gazete " hükümete petrol fiyatlarının da yapay olarak yükselip yükselmediğini araştırma çağrısı yapılıyor" diye yazmış. “Petrol satıcıları stoklarına ne kadar ödeyeceklerini kestirmek için belli ölçütlere bakıyor ve bunlar da her gün petrol üzerinden işlem yapan banka, yatırım fonu ve enerji şirketlerinin kendi beyanları üzerinden hesaplanıyor. Yani şirketlerin dürüstlüğüne dayanıyor...”

Guardian, Irak savaşı sırasında ABD'ye danışmanlık eden ve Kerkük'ün idaresinden sorumlu olan İngiliz danışman Emma Sky ile bir mülakat yapmış. Sky, Irak savaşının batının peşinde bir hayalet olacağını söylüyor.

Emma Sky, "son on yılda yetişen Müslümanların 'terörle savaş'ın intikamını almak isteyeceğini batının henüz görememiş olmasından korktuğunu" anlatıyor.

Sky, işgal öncesi planlamada yapılan hatalar konusunda neden Atlas Okyanusu'nun iki yakasında da kimseden hesap sorulmadığını sorguluyor.

"Yaşananlar pek çok Müslüman tarafından İslam’a karşı savaş olarak görüldü. Şimdi 'Irak'tan çekildik, Afganistan'dan çekiliyoruz, her şey bitti' diyoruz. Ama bu Müslüman dünyası için bitmiş değil. 11 Eylül'den bu yana Irak ve Afganistan müdahalelerimiz ardından çoğu başka Müslümanlarca da olsa 100 binden fazla Müslüman öldü" diyor.

Sky, Irak ve Afganistan'da önceliğin güvenlik güçleri kurmaya odaklanmasını da eleştiriyor. “Asıl öncelik siyasi bir çözüm bir anlaşma olmalıydı” diyor.

Kürtaj ve sezaryen tartışması

Guardian sayfalarında yazar Elif Şafak'ın, Türkiye'deki kürtaj ve sezaryen tartışmalarını ele alan makalesi dikkat çekiyor. "Sessizlik kadınlara zarar" başlıklı yazıda Şafak, Türkiye'de sezaryen oranlarının gözden geçirilmesi gerektiğini teslim ediyor ancak şu noktaya dikkat çekiyor:

"Anlaması güç olan, kadınların vücutları ve üzerindeki iradelerinin Türkiye'de tartışılma, daha doğrusu tartışılmama şekli. Ülkede Osmanlının son dönemlerine dayanan güçlü bir kadın hareketi olageldi. Fakat kadınlar ancak şimdi müktesep haklarının bir gün ellerinden alınabileceğini anlamaya başladılar. Kürtaj hakkına yönelen son tehditlerin de gösterdiği gibi, toplum hayli kutuplaşmış halde ve karşıt taraflar arasından hemen hiç diyalog yok...

Farklı kesimler arasında yapıcı bir görüş alışverişi sağlanamadığından dem vuran Şafak şöyle noktalıyor yazısını:

"Sözün yitirildiği noktada, eleştirel fikirler açıkça ve özgürce paylaşılamaz, sessizliğin zararı ise demokrasiye dolayısıyla da kadına olacaktır."

Geçmişle yüzleşmek

Times hem ilk sayfasında hem de başyazısında, Kenyalı Mau Mauların sömürge dönemi suçlarının cezalandırılması girişimlerine yer veriyor.

Üç yaşlı Kenyalı 1950'lerde Kenya'daki isyan bastırılırken İngiliz yetkililerin emriyle işkence gördüklerini savunarak tazminat istiyor. Kenyalıların bu girişimi, geçen yıl İngiliz dışişleri arşivinde bazı belgelerin gizlendiğini ortaya çıkarmıştı.

Gazeteye göre Güney Afrikalı başpiskopos Desmond Tutu da bu konuda İngiltere başbakanına sert bir mektup yazdı, ancak altı aydır yanıt bekliyor. Kenyalıların bugün yüksek mahkemede görülecek davalarında İngiliz hükümetinin savunması ise 'olayların zaman aşımı dolayısıyla kovuşturmaya tabi tutulamayacağı' olacak. Gazete bu tutuma tepki gösteriyor:

“Bu davada çağdaş İngiltere'nin insan hakları savunucusu olarak haysiyeti de yargılanacaktır” diyor...

Televizyonlara 'tavuk' uyarısı

Daily Telegraph'a göre, İran'da tavuk fiyatlarının yükselmesi nedeniyle ülkenin en üst düzey emniyet yetkilisi, televizyonların programlarında tavuk yiyen insanlar göstermesinin engellenmesini istedi.

Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın eniştesi İsmail Ahmedi Mukaddem 'insanları tavuk yerken gösteren görüntülerin, durumu iyi olmayanları varlıklı kişilere saldırmaya sevk edebileceğini savundu.

“(İran televizyonu) IRIB erişilmez şeylerin gösterileceği bir vitrin değil" dedi.

Daily Telegraph, bu uyarının yüksek enflasyon ve yaptırımların etkisinin yarattığı gerilimin son işareti olduğunu belirtiyor.

Gazeteye göre ülkede tavuk fiyatları bir yılda üçe katlandı ve kilogramı 70 bin riyale yükseldi.