BIST 10.173
DOLAR 32,28
EURO 34,96
ALTIN 2.446,15
HABER /  GÜNCEL

16 Mayıs 2011 Basın Özeti

Gönülçelen IMF Başkanı, ne kadar ömrünüz kaldığını öğrenmek ister misiniz?, Birleşik Arap Emirlikleri'ne özel komando ordusu, Hawking'e göre 'ölümden sonra hayat, peri masalı.'

Abone ol

Uluslararası Para Fonu IMF'nin başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın New York'ta cinsel saldırı suçlamasıyla gözaltına alınması, İngiltere gazetelerinin manşetlerinde geniş yer buluyor.

Avrupa Birliği maliye bakanları, bugün borç krizi yaşayan Portekiz ve Yunanistan'a nasıl yardım yapacaklarını görüşmeye hazırlanıyor. IMF Başkanı'nın bu toplantıya katılamayacak olması, gazetelerin en çok dikkat çektiği açıların başında geliyor. Guardian manşetinde borç krizine ilişkin görüşmelerin tehlikeye düştüğünü aktarırken, Financial Times, yaşanan krizin IMF içinde bir iktidar boşluğu yaratabileceğine ve Avrupa'nın IMF üzerinde sahip olduğu nüfuzunu kırma riski bulunduğuna dikkat çekiyor.

'IMF'de iktidar boşluğu'

Alan Beattie imzalı haberde, geçmişte IMF'nin baş ekonomisti olarak görev yapmış olan Simon Johnson, "IMF Başkanı'nın gözaltına alınmasının, kısa vadede Euro bölgesindeki müzakereler üzerinde fazla bir etkisi olmayabileceğini, ancak IMF'yi kimin yönettiği sorusunu tartışmaya açabileceği" yorumunu yapıyor. Johnson, mükemmel siyasi bağlantılarının olduğunu söylediği Strauss-Kahn'ın, küresel mali kriz sırasında IMF'nin yeniden hayat bulmasını sağladığına dikkat çekiyor.

Johnson'a göre "Genel kanı, Avrupalıların zekice bir diplomatik manevrayla, Dünya Bankası başkanlığını elinde tutmak isteyen Amerikalılarla istişare ederek, kendilerinden birini idari direktör olarak atayacakları yönündeydi. Ancak Avrupalıların ve Amerikalıların bu süreci kontrol altında tutmaları artık daha zor görünüyor."

Financial Times, büyüyen ekonomilere sahip hükümetlerin, yeni bir Avrupalı ismin atanmasına içerleyeceklerini, kimilerinin Batı Avrupa'ya verilen kurtarma paketlerinin cömertliğini ve büyüklüğünü sorguladığını yazıyor. Simon Johnson, IMF başkanlığı için büyüyen pazar ekonomilerinde güvenilir aday sıkıntısı çekilmediğini belirterek bu olası isimler arasında Kemal Derviş'i anıyor ancak Türk hükümetinin, kendisine destek vermesinin pek olası görünmediğini ve bunun da bir dezavantaj olduğunu söylüyor.

'Gönülçelen Strauss-Kahn'

Times gazetesi de IMF başkanı'na yöneltilen cinsel saldırı suçlamasını manşetine çeken gazetelerden. Times, dünya çapında siyaset ve ekonomi çevrelerinin şoka girdiğini, olayın, Euro bölgesi için kritik kabul edilen kurtarma paketlerinin ertelenmesine dahi yol açabileceğini yazıyor.

Fransa'nın eski Maliye Bakanı olan Kahn'ın gelecek yıl Fransa'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Nicolas Sarkozy'ye karşı Sosyalistlerin adayı olarak yarışma şansı yüksek bir olasılık olarak görülüyordu. Times, bir çok gazete gibi, bu yöndeki hazırlıkların da tehlikeye düştüğü yorumunu yapıyor. Times, 62 yaşındaki karizmatik liderin, evli ve dört çocuk babası olduğuna ve 2007'de IMF başkanlığına seçildiğine dikkat çekiyor ancak hemen bir sene sonra, ekibinde yer alan Macar bir kadın ekonomistle yaşadığı ilişki için özür dilemiş olduğunu hatırlatıyor. Times,

Gazetenin aktardığına göre Strauss- Kahn hakkındaki suçlamaları reddedecek. "Ama ülkesi Fransa'da cumhurbaşkanlığı için güçlü bir aday olarak görülmesi sebebiyle oluşan öfke, utanç ve şüphe kolay yatışacağa benzemiyor." Times, IMF başkanı hakkında daha geçen hafta yayımlanan biyografinin yazarı Michel Taubmann'ın görüşlerine yer veriyor.

Taubmann, "gönülçelen" biri olarak bilinen bir çok cinsel macera yaşamış olan IMF Başkanı'nın tecavüzcü profiline uymadığını" anlatıyor ve ekliyor: "Gönülçelen birisi baştan çıkarmak ister, zorla elde etmek değil." Dominique Strauss- Kahn'ın güçlü destekçilerinden, Paris Bölge Konseyi'nden Michele Sabban da yaşananların "uluslararası bir entrika" olduğunu söylerken "Herkes onun zayıflığının baştan çıkartmak ve kadınlar olduğunu biliyor, zaten bu şekilde ellerine düşürdüler" diye konuştu.

Ne kadar ömrünüz kaldığını ölçen test

Independent gazetesi ise bambaşka bir konuyu manşetine taşıyor: 400 sterlinlik yani yaklaşık bin liralık kan testi, ne kadar ömrünüz olduğunu söylüyor.

Ne kadar hızlı yaşlandığınızı tahmin eden bir kan testi, bu yılın sonlarına doğru İngiltere'de satışa sunulacak.

Tartışmalı bulunan kan testi, her bireyin kromozomlarının uçlarında bulunan ve "telomer" denen hayati önemdeki parçayı ölçüyor. Kan testini geliştiren bilimadamlarına göre telomerlerin uzunluğu ya da kısalığı, bir kişinin ne kadar hızlı yaşlandığının da en önemli ve en doğru göstergesi. Söz konusu bilimadamları, bunun kişinin biyolojik yaşının, kronolojik yaşından daha fazla olup olmadığını gösterdiğini söylüyor. Uzmanlar bir kişinin kaç yıl, kaç ay ömrü kaldığını belirleyemeyeceklerinin altını çiziyor ancak yapılan bir çok araştırma, telomerleri normalden daha kısa olan kişilerin, telomerleri uzun olanlardan daha önce ölme olasılığı bulunduğuna işaret ediyor.

Independent gazetesi, tıp uzmanlarının telomer testinin önümüzdeki beş ila on yılda yaygınlaşmasını beklediklerini, ancak kimi bilimadamlarının, böyle bir testin daha güçlü bir etik denetime tabi olup olmaması gerektiğini sorguladıklarını aktarıyor. Kimi doktorlar, insanların gerçekte kaç yaşında olduklarını gösteren bir teste tepki gösterebileceklerine dikkat çekiyor. Kimileri de böyle bir testin, sahte yaşam iksirlerinin önünü açmasından; yaşlanmayı geciktirdiği iddia edilen ancak tıbben onaylanmamış çarelerin sokağa düşmesinden kaygılı.

Birleşik Arap Emirlikleri'ne özel ordu

Times ve Independent gazeteleri, Blackwater grubunun kurucusu Erik Prince'in Birleşik Arap Emirlikleri için özel bir ordu oluşturmakta olduğu iddiasına yer veriyor. Hatırlanacağı gibi Blackwater çalışanları 2007'de Irak'ın başkenti Bağdat'ta sivillerin üzerine ateş açarak 17 kişinin ölümüne neden olmakla suçlanmıştı. Irak hükümetinin yasak kararının ardından şirket ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Times, Abu Dabi yönetimi için özel ordu iddialarına ilişkin belgelerin ise New York Times gazetesince görüldüğünü aktarıyor ve şöyle devam ediyor:

"Amerika'nın en çok tanınan paralı asker şirketi, gayrimüslimlerden oluşan bir komando gücü oluşturmak üzere, en az yarım milyar dolar değerinde bir anlaşmaya imza attı. Şirketin, Latin Amerika ve Güney Afrika'dan ordu ve polis emeklilerinden oluşan bir ordu oluşturacağı belirtildi. Independent gazetesi de, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Sünni liderlerinin, "Arap Baharı"yla gelen halk ayaklanmalarından, ayrıca Şii İran'ın oluşturduğu düşünülen tehditten endişeli olduklarını yazdı.

Lahey ve Kaddafi

Gazetelerde Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin bugün resmen Libya lideri Kaddafi hakkında protestoculara karşı baskı ve zulüm uyguladığı suçlamasıyla tutuklama emri çıkaracağı yolundaki beklenti, göze çarpıyor.

Başsavcı Luis Moreno-Ocampo, ay başında Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçleri insanlığa karşı suç işlemekle itham edecek kadar gerekçe bulunduğunu söylemişti.

Guardian gazetesinin haberinde Kaddafi'nin dışında, istihbarat şefi ve eniştesi Abdullah Sanussi ve oğlu Seyfül İslam'ın bir süredir mahkemenin takibi altında olduklarına dikkat çekiliyor.

İnsan hakları örgütleri, Libya'da üç aydır süren çatışmalarda binlerce kişinin ölmüş olabileceğini söylüyor.

'Ölümden sonra hayat, peri masalı'

Dünyaca ünlü İngiliz fizikçi ve matematikçi Stephen Hawking, Guardian gazetesine verdiği özel röportajda ölüm, insanlığın gayesi ve ne kadar süre varolma şansı olduğuna dair görüşlerini paylaşıyor. Hawking, röportajda insanları ölümden sonra hayat ya da cennetin beklediği inancının, ölümden korkan insanlar için peri masalı olduğunu söyledi.

21 yaşında tamamen felç olmasına neden olan motor nöron hastalığına yakalanan Hawking, "Beyni tüm bileşenleri çökünce çalışmayı bırakan bir bilgisayar gibi görüyorum. Son 49 yılımı, erken ölüm beklentisiyle geçirdim. Ölümden korkmuyorum ama ölmek için acelem de yok. Önce yapmam gereken çok şey var" diyor.

Hawking, 2010 yılında yayımlanan Grand Design - Büyük Tasarım kitabında, evrenin varlığını açıklamak için bir yaratıcıya ihtiyaç olmadığını savunarak kimi dini çevrelerde büyük tepki uyandırmıştı.

Ünlü fizikçi röportajında "insanların yaşamlarını en iyi şekilde kullanarak Dünya'daki potansiyellerini tamamen yerine getirmeleri gerektiği ihtiyacına" vurgu yapıyor. Hawking, yarın Londra'da başlayacak iki günlük Google zirvesinin konuşmacıları arasında.