BIST 10.560
DOLAR 32,29
EURO 35,03
ALTIN 2.476,68

10 puanlık soru; Seçimi kim kazandı ?

Ak Parti yüzde 39, CHP yüzde 26, MHP yüzde 13 oy almış.

Buyurun size 10 puanlık seçim sorusu;

Bu durumda seçimi kim kazandı?

 

Bu üç partiden en düşük oyu alan MHP seçimi kaybetti.

CHP de bir kez daha kaybetti, yine ikinci parti olarak çıktı seçimden.

Geriye en yüksek oyu alan AK Parti kalıyor ki, birileri bir türlü ifade edemese de galiba (!) bu seçimi AK Parti kazandı.

 

Ekonomik krize rağmen, doğu illerindeki kimlik siyasetine rağmen, seçimi kazanacağız diye ortaya çıkan CHP’ye rağmen, son hafta meydana gelen helikopter kazası ile ilgili her türlü spekülasyona rağmen,  medyanın muhalefetine rağmen, parti ilkeleri uğruna aday göstermediklerinin kazanmasına rağmen CHP ve MHP’nin toplamı kadar oy alan AK Parti bir kez daha kazandı.

 

Bunu ifade edemeyenler, her ne kadar CHP’nin kazandığını söyleyecek kadar ileri gidemeseler de, AK Parti’ye sandıktan uyarı çıktığını söyleyerek dikkatleri uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Onlara göre neredeyse bu seçimin kazananı yok!

 

Sandıktan uyarı çıkmaz, sonuç çıkar

 

Hepimiz kabul etmeliyiz ki, seçimi AK Parti kazandı. Öyle, dedikleri gibi sandıktan ne uyarı çıkar, ne de halk uyarır. Herkes sandığa kendi partisi kazansın diye gider ve oy atar. Sandıktan sonuç çıkar. Seçmenler toplanıp da “Şuna bir uyarıda bulunalım” diye oy kullanmazlar. Seçim ne kadar çekişmeli olsa da, önde bitiren seçimi kazanır. Bunları duydukça, geçmişte bir parti liderinin seçimi kaybettiğinde,” Halk bize muhalefet görevi verdi” deyişi aklıma geliyor. Seçmen muhalefet görevi vermek için oy atmaz, uyarmak için de oy atmaz, kendi partisi kazansın, iktidara gelsin, o yönetsin diye oy atar. Bunu kimse unutmasın.

 

Şimdi de gelelim seçimin analizine…

AK Parti, yukarıda da saydığım etkenler nedeniyle ne anketlerin, ne de kendisinin beklediği kadar yüksek oy alamadı. Ben de yüzde 50’nin üzerine çıkmasını bekliyordum. Seçim sürecinde piyasaların, siyasi etkenlerin gelişimi nedeniyle düşük kaldı ama ikinci partiye yine de fark attı. Daha seçim sonuçlanmadan AK Parti Başkanı Tayyip Erdoğan herkesin karşısına çıktı, beklenen konuşmasını yaptı ve artıları eksileri ile sonuçlara sahip çıktı,

 

Seçimden ikinci parti olarak çıkan CHP’nin başkanını da görmek ve seçimden ne ders aldığını öğrenmek isterdik ama her seçim sonrasında olduğu gibi Deniz Baykal yine saklanıyor, yüzü yok.

 

İstanbul’da öne sürdüğü Kılıçdaroğlu diğerlerinden daha seviyeli olmaya çalışsa da, Gürsel Tekin çıkıp halkın gözüne baka baka yalan söyledi. O ana kadar, o kadar oy sayılmamış olsa da yüzde 90 oyun sayıldığını ve yüzde 41 ile önde olduklarını söyledi. “Kaynağını sormayın, bu rakamlar emin ve güvenilir rakamlar” dedi. Verdiği rakamların güvenilir olmadığını gördük, sonuçta yüzde 7,5 farkla kaybettiği ortaya çıktı. CHP, Ankara’da da aynı şeyi yaptı. Sayım sonuçlanmadan ortaya çıkan Karayalçın, sonuçları aldıklarını ve 2 puanla seçimi kazanmayı beklediğini söyledi. Bunun da doğru olmadığını gördük, yüzde 7 farkla Melih Gökçek’e kaybetti. Seçim sonuçları üzerinde şüphe yaratmak, sonuçları manipüle etmek için kimlerin olay çıkarmaya çalıştığını ekranlarda gördük izledik.

 

Kılıçdaroğlu ve Karayalçın

 

Kılıçdaroğlu’nu bu kadar dikkate almıyordum. İstanbul’da çok iyi bir yüzdeye ulaştı. Karayalçın da öyle. İstanbul’da da Ankara’da CHP’nin kaybedeceğini zaten bekliyorduk ama Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da yüzde 36,9 Karayalçın’ın da Ankara’da yüzde 31,5 oy çıkartması çok ilginç. CHP,  Türkiye genelinde yüzde 26 oy alırken bu iki zor ildeki adayları CHP ortalamasının üzerinde oy çıkardı.

 

Seçimden yara bere içinde AK Parti, öyle ya da böyle seçimi kazandı. İktidarda olmanın avantajıyla da nasıl olsa yaralarını saracak ama CHP için ne demeli? Özellikle İstanbul ve Ankara’daki sonuçlar, projeleri çok önemli olmasa da CHP’de başka isimlerin halkta umut haline gelmekte olduğunu gösteriyor.  Deniz Baykal bir ortaya çıksa da şu sınavda aldığı notun değerlendirmesini bir yapsa!

 

CHP bu sonuçları çok ciddiye almalıdır. Deniz Baykal’ın “bizler” ve “onlar” şeklindeki siyasi bakışından uzaklaşmalıdır. CHP’nin artan oylarının, Deniz Baykal’ın “onlar” diye nitelendirdiği kesimden geldiğini unutmamalı. Yani bunun özü, hiçbir partinin oyları “çantada keklik” değil. O eleştirdiği seçmenin, canı istediği zaman CHP’ye de oy verebileceği gerçeğini görmelidir. Ama yenilen pehlivan doymazmış! Bana öyle geliyor ki, Deniz Baykal ortaya çıktığında yine erken seçim isteyip dikkatleri oraya çekmeye çalışacak. Halbuki bir kez daha kaybettiği bu seçimin ardından CHP, parti genel kurulunu toplayıp esaslı bir revizyona gidebilse ve önümüzdeki iki yıllık dönemi değerlendirebilse, genel seçimde umut haline gelebilir. Ama Deniz Baykal, Önder Sav, Gürsel Tekin gibi isimlerle değil tabii.