BIST 10.423
DOLAR 32,31
EURO 35,15
ALTIN 2.404,12
HABER /  GÜNCEL

1 Temmuz 2011 Basın Özeti

Economist: Erdoğan uçurumun kenarından dönebilecek mi?; AKP-MHP ittifakı mı geliyor?; FT: Çin'den hızlı büyüyen Türkiye ekonomisi kaygı yaratıyorr; ABD’nin Suriye yol haritası: Rejim değişsin, Esad kalsın

Abone ol

Seçimin ardından Türkiye'nin siyasi bir çıkmazın eşiğine geldiğini belirten İngiliz Economist dergisi, uçurumların kenarından dönmekte usta, diye nitelediği Başbakan Erdoğan'ın, bunu bu kez de başarmasının umulduğunu yazıyor.

Adalet ve Kalkınma Parti'sinin istikrar ve daha fazla demokrasi vaadiyle, benzeri görülmemiş bir şekilde üçüncü bir dönem için de seçildiğini ifade eden Economist, AK Parti'yi "muhafazakâr" olarak niteliyor ve Başbakan Erdoğan'ın zafer konuşmasında muhalefete danışacağını söylemesine rağmen iki hafta sonra ülkenin siyasi bir çıkmazın eşiğine geldiği tespitini yapıyor.

"Erdoğan uçurumun kenarından dönebilecek mi?"

"Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu tutuklu CHP milletvekillerinin cezaevinden çıkarılması için Erdoğan'dan yasa değişikliği talep etti ve 2002 yılında kendisinin de benzer sorunlar yaşadığını ve sorunların aşılmasında AKP'ye CHP'nin yardım eli uzattığını hatırlattı" diyen dergi şöyle devam ediyor:

"Fakat başbakan bundan etkilenmiş görünmüyor. CHP'nin hapishane kuşlarının aksine, "terör" suçundan değil düşünceleri nedeniyle yargılandığını söylüyor. Gelin bunu bir de Barış ve Demokrasi Partisi BDP'ye söyleyin. Mahkeme partinin terörle bağlantılı suçlamalarla yargılanan seçilmiş beş milletvekilinin cezaevinde kalmasına hükmetti. Diğer milletvekili Hatip Dicle'nin vekilliği ise Kürdistan İşçi Partisi PKK'ya üyelikten aldığı ceza nedeniyle düşürüldü. Dicle, PKK'nın kendisini orduya karşı savunma hakkı olduğunu söylediği için ceza almıştı. Ancak, kendisini cezaevinde tutma kararı, seçimlere katılabileceği yönünde verilen önceki bir kararla çelişiyor."

Tutuklu vekiller krizini kısmen böyle özetleyen Economist dergisi, AK Parti yetkililerinin, mevcut durumu korkutucu bir şekilde, demokrasinin baltalanması için yeni bir Ergenekon hamlesi olarak gördüklerini; CHP ve BDP'nin ise mahkemeler ve Yüksek Seçim Kurulu'nda AK Parti'ye yakın kişilerin bulunduğunu söylediklerini aktarıyor.

Dergiye göre, hangi pozisyon benimsenirse benimsensin, bu durum, Türkiye'deki yargı ve seçim sisteminin radikal bir şekilde elden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor.

“AKP-MHP ittifakı mı geliyor?”

Bu arada, PKK'nın BDP milletvekillerinin serbest bırakılmaması durumunda, ateşkesi bozacağı ve çatışmaları kentlere taşıyacağı tehdidinin de Başbakan Erdoğan'da herhangi bir yumuşamaya yol açmadığını ifade eden dergi, Erdoğan'ın seçim kampanyası sırasında benimsediği katı milliyetçi tutumu sürdürdüğünü de savunuyor.

Economist, bir milletvekili cezaevinden salıverilmeyen Milliyetçi Hareket Parti'li vekillerin mecliste yemin ettiklerini belirtip, MHP ile AKP arasında bir ittifakın kurulabileceğine de işaret ediyor.

"İki partinin milletvekili sayıları bir arada düşünüldüğünde, yeni anayasa çantada" diyen dergi, böyle bir durumun bedelinin derinleşen siyasi ve ekonomik istikrarsızlık ve muhtemelen daha fazla kan dökülmesi olacağını iddia ettikten sonra yazıyı, "Hünerli Erdoğan, uçurumun kenarından ne zaman dönmesi gerektiğini her defasında bildi. Umut edilen, bunu tekrar yapabilmesi" sözleriyle bitiriyor.

Büyüme hızında Çin’i geçen Türkiye ekonomisi kaygı yaratıyor

Bir başka Türkiye değerlendirmesi ise Financial Times'tan.

Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğindeki kaydettiği büyüme oranının Çin'i geçtiğini belirten gazetenin muhabiri Delphine Strauss, ancak bu aşırı ısınmış büyümenin bir kutlamadan ziyade baş ağrısı yarattığını yazıyor.

Tüketici harcamalarının beslediği büyüme Türkiye Merkez Bankası'nın ekonomiyi soğutup yavaşlatmak için aldığı geleneksel olmayan önlemler konusunda şüphelere yol açıyor, Financial Times'a göre.

Merkez Bankası'nın uyguladığı başlıca önlem ise, faiz hadlerini yükseltmekten ziyade bankaların verdiği kredilere sınırlama getirmek.

Gazete, açıklanan başka rakamların, ülkenin dış ticaret açığının 10.1 milyar dolar gibi rekor bir düzeye ulaştığını ortaya koyduğunu ve bunun da merkez bankasının iç talebi düşürüp şişen cari açığı azaltma hamlesi önündeki zorluklara işaret ettiğini savunuyor.

İngiltere'deki Royal Bank of Scotland'ın ekonomistlerinden Timothy Ash'in, "Ekonominin yavaşladığına dair hiçbir işaret yok." dediğini aktaran Financial Times, uluslararası yatırımcıların Türkiye ekonomisine baktıklarında sürdürülemez bir büyüme gördüklerini de yazıyor.

Merkez Bankası geleneksel olmayan yolu izliyor

Değerlendirmede Merkez Bankası'nın Türkiye ekonomisinin fazla ısındığını gösteren hiçbir kanıt yok şeklindeki karşı görüşlerine de yer veriliyor.

Gazeteye göre, Merkez Bankası'nın yükselen ekonomilere sermaye akışının yavaşladığını gösteren işaretler nedeniyle, yüksek faizin sıcak para akışını hızlandırarak cari açığı artıracağı öngörüsü artık geçerli değil. Ancak banka yine de daha önce belirlediği tutumunu değiştirmiyor.

Değerlendirmede son olarak, Merkez Bankası'nın tutumunu doğru bulan iktisatçıların, Türkiye'deki ekonomik aktivitenin yılın geri kalanında düşeceğini öngördükleri de belirtiliyor.

ABD’nin Suriye yol haritası: Rejim değişsin, Esad kalsın

Guardian gazetesinin Orta Doğu Editörü Ian Black, Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye'de rejimin değiştiği ancak Beşar Esad'ın şimdilik yerinde kaldığı bir geçiş için çalışmalar yürüttüğünü yazıyor.

Suriyeli muhalif örgütlerin sızdırdığı bilgilere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı hafta başında Şam'da yapılan muhalefet konferansında dağıtılan bir taslak raporda, muhaliflere rejimle diyalog kurmayı tavsiye ediyor.

ABD'nin Suriye için öne çıkardığı 'yol haritasına' göre, Esad "ülkede yaşanacak güvenli ve barışçıl bir geçişi denetleyecek kişi olacak".

'Yol haritası'nda önerilen adımlardan bazılarının Cumhurbaşkanı Beşar Esad tarafından şimdiye kadar kamuoyu önünde açıklandığına dikkati çeken Guardian, ABD'nin, "İktidardaki Baas Partisi yapılacak yeni bir siyasi partiler yasasına tabi olacak. Ancak parti kurulacak meclisteki yüz sandalyeden 30'una hâkim olmaya devam edecek." dediğini de aktarıyor. Meclisin geri kalan 70 üyesinin ise muhalefetin adaylarıyla diyalog halinde cumhurbaşkanı tarafından atanacağı belirtiliyor.

Plan Milli Hareket Komitesi adlı laik entelektüeller grubundan Luay Hüseyin ve Maan Abdülselam tarafından imzalanmış.