BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

04 Nisan 2011 Basın Özeti

Türkiye'nin Libya'ya gönderdiği yardım gemisinde anlatılanlar, Libyalı isyancılar ve Guantanamo bağlantısı, Kuzey İrlanda'da şiddetin dönüşü korkusu, 'Gazze'de savaş suçu işlendi' diyen raportörün geri adımı ve Fransa'da laikliği tartışma hazırlığı...

Abone ol

Türkiye'nin Libya'ya gönderdiği tıbbi yardım gemisindekilerin öyküleri bugünkü Times'ın ilk sayfasında yer buluyor.

Bingazi'den bildiren Martin Fletcher, 'bir zamanların arabalı feribotu Ankara, şimdi bir dehşet gemisi" diyor.

Misrata'dan 230 kadar kişiyle yola çıkan geminin Bingazi'de büyük tezahüratla, 'canımız kanımız Misrata için" sloganlarıyla karşılandığını anlatan Fletcher, gemiye alındıklarında içeride korkunç durumda yaralılarla karşılaştıklarını söylüyor:

"Gemi isyancılar için büyük bir propaganda hediyesi oldu. Gördüklerimiz Şubat'ta isyanın başlamasından bu yana dış dünyaya neredeyse tamamen kapalı olan kentteki rejimin barbarlığını gözler önüne seren yüzer bir kanıtttı. Gemideki 15 doktordan Selman Karadayı; 'Yıkıldım, böyle olacağını düşünmemiştim' diyor, '100-150 yaralı için hazırlanmıştık ama insanlık namına kapasitemizden fazlasını aldık.'

"Gemideki yaralıların hepsinin ciddi yaralanmalar geçirdiğini söyleyen Karadayı, ancak olanakları dolayısıyla hastanede en ağır durumdakileri alamadıklarını söyledi. Gemideki pek çokları koalisyondan kentlerinin kurtulması için hava saldırılarını artırmasını istedi. Yaralıların çoğunun vücutları perişan olsa da dirayetleri kırılmamıştı. Bacaklarından şarapnel ile yaralanan Said Şerif, 'dönmek istiyorum, yine savaşmak istiyorum. kaddafiyi öldürmek istiyorum' diyordu."

Times ve diğer pek çok gazete, Muammer Kaddafi'den bir mesajla Atina'ya giden dışişleri bakan yardımcısı Abdülati Ubeydi'nin temaslarına da dikkat çekiyor.

Guardian ise, Kaddafi'nin küçük oğlu Seyfülislam'ın kendi liderliğinde bir geçiş için nabız yokladığına dikkat çekiyor.

İngiliz kaynakların ise baba Kaddafi'nin bu fikre destek verdiğine dair hiç bir gösterge olmadığı sözlerine yer veriyor.

İngiliz iç istihrabart teşkilatı 'MI6'in rejimin istikrarının sarsılması için yoğun şekilde çaba gösterdiği bir ortamda Kaddafi'ye yakın isimlerin anlaşma formülleri önerdiği iddialarını doğrulamak güç' diyen gazetenin aktardığı iddialar bununla da sınırlı değil:

"Önemli bir konumdaki Arap bir kaynak, Kaddafi'nin eski BM genel sekreteri Kofi Annan ile temasa geçmeye çalıştığını söylüyor. Kaynak Kaddafi'nin oğullarından biri gözetiminde bir geçiş dönemi için siyasi reformlar önerdiğini belirtiyor. Annan, 1997-2007 arasında Birleşmiş Milletler'e başkanlık ederken, Libya'nın tecridine son verilmesinde önemli rol oynamıştı."

Guantanamo'dan isyanın liderliğine

Guardian, isyancıların bir türlü etkin varlık gösterememesinin komutada sık değişimlere yol açtığını belirtirken; Daily Telegraph Libyalı isyancıların liderlerinden birinin eski bir Guantanamo tutsağı olduğuna dikkat çekiyor:

Daily Telegraph, Libyalı isyancıların liderlerinden birinin eski bir Guantanamo tutsağı olduğuna dikkat çekiyor:

"Derne'de isyancılara katılanlar, 2001'de Afganistan'da yakalanıp altı yıl Guantanamo'da tutulan Sufyan Bin Kumu adlı bir Libyalı tarafından eğitiliyor. Derne'deki komutanlardan Abdülhekim el Hasidi de Afganistan'da yakalanıp Libya'ya teslim edilmişti. Her ikisinin de 2008'de İslamcılarla barışma amaçlı bir afla cezaevinden çıktığı söyleniyor.

"Hasidi, Taliban tarzı bir devlet istemediğini, kucaklayıcı bir ideolojiyi savunduğunu söylüyor. 'Bir zamanlar Amerikalılardan yüzde yüz nefret ediyorsak şimdi bu yüzde 50'nin altında, çocuklarımızın kanının dökülmesini önleyerek geçmişteki hatalarını telafi etmeye başladılar.' diyor. Hasidi, Kaddafi'nin Derne'de bir İslami emirlik oluşturulduğu iddialarını da, halkı bölme çabası olarak niteliyor."

İngiliz ordusundan işsizler ordusuna

İngiltere'de silahlı kuvvetler, bütçe kesintileri kapsamında küçülme planlarını açıklamaya hazırlanıyor.

Times kapatılacak 2.100 subay kadrosunun çoğunun binbaşı-albay rütbelerinden olacağını yazıyor. Silahlı kuvvetler 2015'e dek 17 bin personelinin istihdamına son verecek.

İngiltere Genelkurmay başkanı Orgeneral David Richards, gazetedeki makalesinde "bu üzücü bir gün" diyor ve Libya'dan Irak'a görev yapmış askerlerin şimdi iş aramaya başlayacağını kaydediyor. Ancak yapılacak değişikliklerin devlet güvenliğini riske atmayacağını savunuyor.

Guardian, Hava Kuvvetleri komutanı Orgeneral Stephen Dalton ile yaptığı özel mülakatı manşetine çekmiş. Gazete, "Libya'da görev altı ay sürebilir; bu da bütçe planları açısından kaygı verici" diyor.

"Hava kuvvetleri komutanı, hükümetin istediği türden operasyonlar yapılacaksa, önümüzdeki yıllarda bütçelerinde gerçek artışlara gereksinim olacağını belirtiyor. Hava kuvvetleri kapasitesinin sınırlarına dek zorlanıyor diyen Orgeneral, Savunma Bakanlığı bütçesindeki yüzde 8'lik kesintilerin de morali etkilediğini kabul ediyor.

Dalton, hava kuvvetlerine 'pahalı' diyenlerin ise, bu olanaktan yoksun olmanın bedelini düşünmesini salık veriyor.

Kuzey İrlanda'da gerilim

Tüm İngiliz gazetelerinin en geniş yer verdiği konulardan biri, Kuzey İrlanda'da 25 yaşındaki bir polis memurunun cumartesi günü aracına yerleştirilen bubi tuzaklı bomba sonucu ölümü.

Ölen polis Ronan Kerr, Katolikti ve bölgede Protestan ve Katoliklerin poliste yarı yarıya temsil edilmesi girişimlerine örnek durumdaydı.

Independent üç ufak ayrılıkçı grubun artan etkinlikleri ışığında 'güvenlik kuvvetleri aylardır yüksek alarm durumundaydı' diyor. Bir süredir bölgede yaşanan ilk ölümlü saldırının, İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA'dan koptuklarını söyleyen küçük grupların saldırı kapasitesinin artışına işaret ettiğini belirtiyor.

Times,saldırının eski nefretleri canlandırma girişimi olduğu yorumunda bulunuyor, yaşananları yetkililerin ve halkın aşırılık yanlıları karşısında gardını düşürmemesi için bir uyarı olarak niteliyor. Guardian da terör tehdidinin pek çoklarının kabul etmek istediğinden daha uzun soluklu varlık göstereceği uyarısında bulunuyor.

Daily Telegraph saldırganlarla Libya arasında bağlantı kuruyor ve saldırıda kullanılan semtex adlı plastik patlayıcıların Libya rejimince sağlanmış olabileceği suçlamalarının araştırıldığını duyuruyor.

Financial Times ise cumhuriyetçi Sinn Fein'in saldırıyı kınamasını önemli bir adım olarak niteliyor. Sinn Fein lideri Martin McGuinness'in "saldırı Katoikleri polis saflarına katılmaktan yıldırmamalı" demesi, polis teşkilatına yeni bir yaklaşımın ve bir tabunun kırıldığının işareti olarak yorumlanıyor.

Gazze raporunda geri adım

İsrail'in 2008 Aralık ayında Gazze Şeridi'ne düzenlediği ve 1400 Filistinli'nin ölümüyle sonuçlanan saldırı hakkındaki Birleşmiş Milletler raporunun yazarı Richard Goldstone, hafta sonunda yayınlanan bir makale ile raporunun gerçekleri tam olarak yansıtmadığını ifade etti.

"Goldstone, şimdi bildiklerimi o zaman bilseydim, Goldstone raporu çok başka bir belge olurdu" dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, şimdi raporun geri alınmasını isteyeceklerini söylüyor.

Guardian'da yer alan yorumunda, Haaretz yazarı Aluf Benn, bu gelişmeyi, İsrail için beklenmedik bir halkla ilişkiler zaferi olarak niteliyor...

"2009'da Goldstone İsrail ve Hamas'ı ahlaki açıdan denk bir konumda tasvir etmiştii. 2011'de ise Gazze'deki tutumu konusunda yüzlerce soruşturma açan İsrail'i Hamas'tan daha üstün bir yere koyuyor. Bu tabii iyi bir haber. Ama pek azı suç duyurusu ya da mahkumiyete yol açan bu soruşturmaların bu rapor ve tarafları Lahey'e sevketme tehidi olmasaydı açılacağı şüpheliydi. "

Fildişi Sahili'nde şiddet

Fildişi Sahili'nde devam eden çatışmalar da geniş şekilde izleniyor. Guardian "binlerce isyancı asker son ve kanlı bir taaruz hazırlığı için Abidjan'da toplanıyor" derken, kentten bir görgü tanığının anlattıklarına yer veriyor:

"Dört aydır süren kriz son gün ve saatlerine girerken hepimiz nefesimizi tuttuk. Küle dönmüş cesetler ortada görünmeyen cenaze görevlilerini bekliyor. Kokuya köpekler bile yanaşmıyor. Pek çokları ailelerini beslemek için temel gıdaları bulamıyor. Sokaklarda taksi ya da otobüs yok. Bir grup sivil, Outtara yanlısı askerlerin kamyonetleri yanından ellerini kaldırarak geçiyor. Halk bu mücadelenin çabuk bitmesini bekliyordu. Ama iktidara tutunan Gbagbo, kanının son damlasına dek savaşacağını söylerken, "son"un nasıl olacağı herkesin dilindeki konu."

Fransa laikliği tartışacak

Fransa bu hafta laikliği tartışmaya hazırlanıyor. Ancak Financial Times'ta yer alan yoruma göre, bunun Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin sağ kanattan oy çalma çabası olduğu görüşü yaygın:

"Salı günü Sarkozy'nin partisi Halk Hareketi Birliği UMP, İslam'ın Fransız toplumundaki yerini tartışacak. Ancak Başbakan François Fillon cumhurbaşkanının isteklerine açıkça karşı durarak sıradışı bir şekilde katılmayı reddetti.

UMP'nin lideri Jean François Cope ise partinin 2012'deki seçimlerde başarı için başlıca şansının, Ulusal Cephe'nin dile getirdiği, ülkedeki 5 milyon Müslümanın dini uygulamalarının, laik devlete tehdit oluşturduğu suçlamalarını doğrudan ele almakta yattığına inanıyor.

"Ancak ülkedeki altı büyük dinin liderleri geçen hafta bu girişimin laikliğin en önemli edinimi olan hiç bir dine ötekinden farklı yaklaşmama ilkesine zarar vereceğini söyledi.

"Hükümet aşırı sağın gündeme getirdiği konularda bazı girişimler açıklayarak seçmenlerden destek almayı umuyor. Bunlar arasında aşırı dolu camilerin sokaklara taşması, okullarda helal et tartışması, hastaların doktorun cinsiyetini seçmeye hakkı olup olmadığı var."