BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47

Uzaya kim gitsin?

Kimler Uzay’a gitsin diye bana sorsalar, kafamda birkaç isim var öncelikli.

NASA’nın açıklamaları, evrende başka bir gezegende daha yaşam olabileceği konusundaki ihtimalleri kuvvetlendirdi.

Buna sevinmek mi gerek yoksa üzülmek mi bilemiyorum.

Biz dünyayı bildik bileli ‘yalan dünya’ da desek, ayrılmak hep acı verdi bize.

Bakın etrafınıza, herkes cennete gitmek istiyor.

Ama aynı insanlara sorun, hiç kimse de ölmek istemez.

Ölmeden cennete gitmenin mümkün olmadığını bildiği halde, bu dünyadan göçmeye kimse de yanaşmaz.

Yani bu dünyayı bırakıp da, cennete dahi gitmeyi düşünmeyenleri, Uzay’da bir başka gezegene göndermek nasıl mümkün, bilemiyorum.

Ama gerçekten böyle bir imkan varsa, ben gitmek istemesem de, göndermek istediklerim var elbette.

Kimler Uzay’a gitsin diye bana sorsalar, kafamda birkaç isim var öncelikli.

Ertuğrul Günay ilk önceliğim.

Adaptasyon sorunu yaşamaz.

Zannedersiniz ki; yedi nesil Uzaylıdır kendisi.

Bir yıla kalmaz, bir Uzaylı olarak, Dünya hakkında ahkam kesmeye başlar hemen.

Süheyl Batum’u da göndermek isterdim.

Dünya’da Hükümdar olmak istediğini çabucak unutup, “Aslında ben doğuştan Uzaylıydım” diye söze başlar.

İlk gününden Uzaylıların ‘Pokemon’ kılıklı eski Şeflerinin yerini doldurup, Uzaylıların sözcüsü olur.

Dünyadaki kötülüklerin azalması için Bengi Yıldız’ın da, mutlaka Uzay'a gönderilmesini teklif ederdim.

“Benim dilimden anlamazlar, orada ben kiminle konuşacağım”diye mızmızlık yapmaya kalkarsa, yanına da Dengir Mir Mehmet Fırat’ı katardım.

Uzaya gönderdiklerim, sanat faaliyetlerinden yoksun kalmasın diye, aslında dünyada bir Uzaylı prototipinde dolaşan Yılmaz Morgül, mutlaka gitmeli derdim.

Bu kadar zamandır “Ben uzaylıyım” diyerek başımızın etini yiyen Mustafa Topaloğlu’nu da, hadi bakalım “Evli evine, köylü köyüne” deyip, ilk Uzay dolmuşu ile uğurlardım.

Gazetecilerin içinde de var göndermek istediklerim.

Onların isimlerini tam saymaya başlayacaktım ki; “Uzay’da ‘yeşil’ yok” dediler.

‘Yeşil’ derken, nebatattan bahsettiğimi zannetmeyin.

‘Yeşil’, Onların lugatında ‘Dolar’..

‘Dolar’, nerede, Onlar orada.

O yüzden Uzay onlara iyi gelmez.

Solarlar.

Çabuk ölürler.