BIST 9.717
DOLAR 32,55
EURO 34,94
ALTIN 2.445,81

Suudi Kralı tokatı hak ediyor

iliyorsunuz Yüce Allah dilerse bir zalimi başka bir zalimle tedip eder.

Yüz yıllardır haccın maddi manevi katkısının artısından yararlanan Suudi devleti İslam dünyasına dönük, dünya fakirlerinin lehine, adalet adına örnek alınacak bir tutumu olmadığı gibi İslam’ın erkeklere kullanmayı haram kıldığı altınlı bir hayat yaşıyorlar, cariye fetvasıyla kadın sayısını şehvi duygularına göre ayarlıyorlar.

Biz de Müslüman olduğumuz için onlara gelen eleştirilere cevap vermekle zaman öldürüyoruz, hangi hakkımı helal edeyim! Suudi kraliyeti değil miydi ki Sisi yönetimine 12 milyar dolar katkı veren. Hatta kralın kızı babasına  mektup göndererek, “kızınız olmaktan utanıyorum baba” demedi mi?

Hayat böyle bir şey iyi bir şey yaparsanız her geçen gün olgunlaşırsınız, yanlış üstüne yanlış yaparsanız gün gelir insanlık aleminin yüz karası olursunuz.

Yüce Allah size petrol vermiş ki dünya meşgalesi için maişet derdine düşmeden Beytüllah’a nöbetçilik görevini yapabilesiniz. Dünyanın fakir ve mazlum insanlarına kucak açıp umut olasınız, siz ise nefsin oyununa gelip lüks hayatta ilerleyerek Allah’ın sevmediği kimseler grubuna düştünüz, tövbe etmeye de hiç niyetiniz yok galiba, öyle ki İslam için kötü bir örnek oluşturan  sizin gibilerinin yüzünden DAİŞ, “Beytüllahı yıkacağım” deyince kimi insan kitlelerinin duygularına tercüman oluyor,  taraftar toplayabiliyor.

Malum dünyanın huzurunu kaçıran terör örgütleri ne kadar haksız iseler Suudi yönetimi gibi dengesiz yönetim sistemleri bir fazlasıyla suçludurlar, Türkiye’deki PKK’nin dahi oluşumuna katkı veren JİTEM adındaki zalim yapı aynı şekilde haksız değil miydi? Bu gün PKK taraftar bulmuyor/ bulamıyorsa İktidar partisinin bu zalimane siteme “dur” demesinden kaynaklanıyor.

2014 yılı Şubat ayında İslam İşbirliği Teşkilatının Bağdat toplantısında “Beytüllah beytül emir değildir” diyerek bu yanlış yönetim yaklaşımının sakıncalarını dile getirmiştim. Eğer Suudi delegasyonu  bu sitemimi Suudi kralına ulaştırmamışsa kusur onundur.

Siz iyi işlerle uğraşmazsanız yanlış şeylerle uğraşmak durumunda kalırsınız ister birey olun, ister küçük bir birimin başında bir yönetici,  ister devletin başında bir lider… hiç fark etmez.

İyi ile kötü arasında duramazsınız, çünkü hayat hareketlilik ister, hareket eden ya iyi yada kötü bir iş yapar değil mi? Gerçi helal alan diye bir manevra alanı da var ama hayat bundan ibaret değildir.

Kimi İslam ülkelerinin başında Haccac ve Yezit gibi insanlar var ve bu devletlerde yaşayan insanlar mutsuz ve huzursuz yaşıyorlar.

En önemlisi de bu tür yerlerde üretim yok, tüketim de alabildiğince ve insanlar birbirini kıskanarak ev ve araba değiştiriyorlar, telefon değiştirmekle oyalanıyorlar…

Halbuki düşünce özgürlüğü olsaydı, İslam düşüncesine uygun bir tarzda İslam ülkeleri yönetilseydi halımız böyle mi olacaktı?

Donald Tromp adında kapitalist bir kimse, gaddar ABD’nin başkanı olarak ülkenize geliyor, siz kılıç dansıyla hoş geldin merasimini yapıyorsunuz, nerdeyse “Teleel bedru aleyna…” diyecektiniz, teessüf ederim.

Türkiye cumhuriyeti başbakanı gibi dik durup “Bey efendi özelde orta doğunun, genelde İslam dünyasının üzerinden elinizi çekin” diyemez miydiniz?

Yetmiyormuş gibi bir de Katar’a kafayı taktınız hem de Sisi destekli bir kararla, size tavsiyem bir an evvel bu yanlış karardan vazgeçin, ABD’nin memnun olduğu karardan hayır gelmez. Katar da böyle haksızlıklara boyun eğmez. Ayrıca Katar yalnız değildir, bilesiniz.

Bilmenizi isterim ki, bu kararınız da sadece kalitenizi gösteren tarihi bir nottan öte gitmez/gidemez, çünkü Müslümanların duasından mahrumsunuz.

Buraları ABD’ye bırakacak halimiz yok, ABD’nin de minik yavrusu İsrail’in de yuları çekilmek üzeredir. Biliyorsunuz Yüce Allah dilerse bir zalimi başka bir zalimle tedip eder.

Söylenecek çok şey var, şimdilik bu kadarıyla yetinelim.

Demedi demeyin!