BIST 9.931
DOLAR 32,47
EURO 34,73
ALTIN 2.440,99

Suat Kılıç gazeteci olsaydı...

Suat Kılıç gazeteci olsaydı…

Türkiye için “küçük Amerika” deyimini sıkça duyarız.

Amerika kadar olmasa da Türkiye de fırsatlar ülkesi sayılabilir.

Özal’ın o ünlü “bir koyup üç alacağız” sözü, boşuna günlük hayatın bir parçası haline gelmedi, öyle değil mi?

Misal; elinde bir miktar parası olan, ya da ararsam bulurum diyenler günlerini nereye bir koyup üç alabileceğini düşünerek geçirirler.

İmar geçecek bir arazi, belediyenin uygulamaya niyetlendiği bir projede taşınmaz edinmek en kestirme yoludur, bir koyup üç almanın.

Yeter ki önceden haberiniz olsun.

Arsayı, araziyi ya da metruk bir binayı “buradan hiçbir şey olmaz” diyen, mülkünden umudu kesen sahibinden üç kuruşa alırsınız. Beklersiniz, beklerken kazanırsınız. Plan hayata geçtiğinde erken yola çıkmanın avantajını yaşar, paranızı katlarsınız.

Son bir hafta içinde hak ettiğinden az da olsa tartışılan Suat Kılıç’ın alışverişine de bu pencereden bakılabilir ama işin içine siyaset girdiğinde durum biraz farklılaşıyor.  

Kılıç, Ankara’da, Altındağ Belediyesi’nin canlandırmaya karar verdiği bir bölgede metruk bir bina almış. Sonra belediyenin projesi hayata geçmiş, o gün milletvekili, sonraki yıllarda Ak Parti Grup Başkanvekili, bugün bakan olan Suat Kılıç, cebinden parasını ödeyerek binayı restore ettirmiş. Elbette bölge gelişmiş, bina sahipleri de kazanmış.

CHP’li milletvekilinin iddiasına göre beş yıl önce 25 bin liraya alınan o bina bugün 300 bin lira ediyormuş.

Haber ortaya çıktıktan sonra Kılıç’ın iki açıklaması var.  Birisi Vatan gazetesinden Murat Çelik’e. Yakın çevresi demiş ki;

- O evi, bakan olmadan önce,

- Her vatandaşın hakkı olduğu şekilde, kendi parasıyla satın aldı,

- Evin restorasyonunu da yine kendi parasıyla yaptırdı,

- Bu alımda herhangi bir yolsuzluk, usulsüzlük yoktur.

Suat Kılıç bir de CNN TÜRK Ankara temsilcisi Hande Fırat’ın konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

-Alışveriş Bakanlığımdan önce, bu nedenle gensoru konusu olamaz

-Devletin bir kör kuruşu, bir paslı çivisi bu işte kullanılmamıştır

-Mülk dönemin rayiçlerine uygun bir fiyattan alınmıştır..

Suat Kılıç eski bir meslektaşımız,  eski bir gazeteci. Politikaya atılmasaydı bugün eminim medya dünyasının önemli isimlerinden birisi olurdu. Ve tabii ki, kendisininki gibi bir olayla karşılaştığında da, bu iddialar karşısında verilen bu yanıtları yeterli bulmazdı.

Bildiğim kadarıyla olayı ortaya çıkaran CHP’li Levent Gök, alımda devlet imkanlarının kullanıldığını, restorasyonda belediyenin imkanlarından yararlanıldığını iddia etmiyor. Bir canlandırma projesinden, dönemin Ak Parti milletvekili Suat Kılıç’ın erken haberdar edildiğini ve Kılıç’ın proje sorumlusu bürokrata verdiği vekalet ile alım satım yapıldığını söylüyor. Dikkat edileceği gibi Kılıç’ın yanıtlarında bu hususlara açıklık getirilmiyor. Yani Suat Kılıç bugün gazeteci olsaydı, hiç şüphem yok, bu soruların peşine düşerdi.

Ama süreç sona ermedi. Gensoru görüşmeleri sırasında da dinleyeceğiz Spor Bakanı Suat Kılıç’ı. İddialara nasıl yanıt vereceğini o zaman göreceğiz. Ama eğer CHP’li Gök’ün, Ak Partili olduğu için önceden haberdar edildi iddiası doğru ise Kılıç’a yapacak tek şey kalıyor.

O binayı satmak, bina için ödediği parayı ve restorasyon için harcadığını alıp aradaki farkı bir yardım kuruluşuna bağışlamak.

Çünkü iddialar doğru ise olay etik değil, Suat Kılıç’a da yakışan bu olur…