Kürtleri sen unutma Allah’ım!
Baksanıza elim azgın gavuru ABD geldi Suriye Kürtlerinin topraklarına oturdu, bölge ülkeleri için bundan daha büyük bir musibet var mı? Dert büyük bu kadarıyla yetinelim.
İran, Irak, Suriye ve Türkiye sınırlarını göz önünde
bulundurulurca sanki
asıl amacı Kürtleri arada “hokus pokus” etme
çabası işin içinde var gibi, ne dersiniz?
Türkiye Kürtleri ülkenin asli unsurları kabul edilip, her geçen
gün sağdan
soldan varlığı örtbas edilme çalışmaları yapıldı. Buna karşı sessiz
durmakla suç işleyen bir kısım Türkler de Kürtler üzerinde
hikayeler ve iftiralar derleyerek kendini oyaladılar.
Zamanın cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal Türkiye’de 12 milyon
Kürt
var deyince bir realiteye işaret etmişti. Bu gün sayıları ne
kadardır Allah
bilir. Peki hangi güç bu insanları göz ardı edebilir, yok
sayabilir? Böyle bir
hataya düşen kendisi zaman içinde yok olup gider. Hem bunu inkâr
etmekle Anadolu’ya ne kazandırabilirsiniz, mutsuzluk ve
huzursuzluk dışında, öyle bir hale geldi ki Kürtlerin mutluluğu
bazı
Türklerin kaygı ve endişesine vesile olacak düzeye
geldi/getirildi.
*Kendi öz vatanımızda bu yersiz, gereksiz sıkıntıları
yaşıyorsak;
*Halkın sesi durumunda olan siyasetçiler utansın!
*Televizyon programlarında sesini yükseltip sözüm ona aydın
gazeteci
olduğunu iddia edenler utansın!
*Önemli sivil toplum kuruluşlarının başkanları/yöneticiler
utansın!
*Üniversite hocası olduğunu söyleyen ve prof unvanını taşıyan
sosyal
bilimciler utansın!
En önemlisi de Dicle Üniversitesi, 100 yıl üniversitesi ve
Alpaslan
Üniversitesi hocaları utansın! Bir ülke düşünün şu Kürt sorununu
doğru bir temelde oturtup, doğru bir zeminde tarihin ışığında ele
almadılar ve hala Kürt itiliyor, kakılıyor, yok sayılıyor.
Cumartesi olup bitenlere bakalım, Cumhurbaşkanımız
Alpaslan’nın
komutasında başarıyla sonuçlanan Malazgirt meydan muharebesini
kutlama törenlerine katıldı. Bu bir ilkti ben bundan çok umutluydum
ve şu
cümleleri kullanmasını bekliyordum.
-Ey bin bir zahmete katlanarak ülkenin dört bir yanında bir
araya gelen on binler, bu nezih katılımcılar! kahir ekseriyetinizin
Kürt vatandaşlarımız
olduğunu da biliyorum. Atalarımız bu meydanda nasıl kol kola
verdilerse biz de omuz omuza vereceğiz.
Geleceğin Türkiye’sinde Kürt vatandaşlarımızın yok sayılan, örtbas edilen, mezhep, dil ve kültürleri üzerindeki baskıların tamamı kalkacaktır. Şimdiye kadar tüm kışkırtmalara rağmen devletinin yanında yer aldınız, bütün bu fedakarlıktan dolayı size devlet adına teşekkür ederken, hiç yoktan size yapılan zulümlerden dolayı da özür diliyorum.
Bu ülke hepimize yeter, kimin Kürt vatandaşlarımız hakkında
olumsuz bir
fikri varsa bu meydana baksın ve kendini sorgulasın. Kimse Kürt
kardeşlerimizi PKK ile anmasın, onlar sabırlı ve çilekeş
insanlardır. Sabreden zafere ulaşır, tıpkı sizin gibi.
Ey ülkemizin güzel insanları Kürt vatandaşlarımızın devletle olan sıkıntısı 1924 anayasasıyla başlamıştır. Şeyh Sait hareketi bu yasanın dinimize kültürümüze getireceği sıkıntıyı bildiği için başkaldırmıştır. Bunun adı isyan değil kıyamdır. Şeriatte buna “Hurucu alessultan” denir sultan yanlışyaparsa vatandaş sultana “dur” demesini bilmelidir.
……….
Ben böyle bir konuşmayı beklerdim, ama olmadı ben umudumu
kaybetmem bir sonraki 26 Ağustos’ta dile geleceğine inanıyorum.
Devlet Bahçeli’ye gelince; iki de bir Irak Kürdistan’ına
göndermede
bulunuyor, 25 Eylül bağımsızlık referandumuna ateş püskürtüyor.
Halbuki bu referandumun nedenlerinden biri hatta asıl sebebi
Irak’ın merkezi genel bütçesinde Kürdistan bölgesel yönetiminin
payının kesilmesidir. Kimse demiyor ki: "Ey Irak hükümeti
niye bu bölgenin istihkakını kesiyorsun?” arkadaş!
Bunun anlamı şudur, ben senin payını vermem, başının çaresine bakmana da müsaade etmem. Allah aşkına böyle bir zulüm dünyada görülmüş mü?
70 yıldır Irak Kürtleri bin bir saldırı, eziyet ve cefaya maruz
kaldılar. Ben
adamım diyen herkesin onlara sahip çıkması lazım ki Türkiye’nin
de
aslında ilişkilerinde yaptığı budur. Bahçeli diyor ki
Referandumun
gerçekleşmesi savaş sebebidir. Halla hallah neler oluyor aman
Allah’ım.
Bu Kürtleri sen yarattın sahipleri de sensin Allah’ım! başka bir ilaha tapan Kürtler zaten Kürtlere yaptıkları zulümlerin haddi hesabı yok PKK/YPG bu tür Kürtlerdendir her devletin yaptığı zulüm bir yana bunların yaptığı zulüm bir yana. Ama senin varlığını ve birliğine inanan Kürtleri sen unutma Allah’ım. Ülkemizdeki Kürt meselesini çözmek için 51 il üye olup 3’er delege ile katkı verdiği “Doğu Batı Kardeşlik Platformu” adında bir oluşumuz var.
Şimdiye kadar 6 toplantı yapıldı. En son Şanlıurfa’da yapılan toplantıda ben dedim ki:
“Allah’ım ben bazı Türk, Fars ve Arap kullarını sana şikayet ediyorum, bunlar senin kulların olan Kürtlerin varlığını kabul etmiyorlar bu nasıl kardeşlik?”
Olmuyor olmuyor arkadaş merhum Erbakan’ın dediği gibi Türkiye,
İran
Irak ve Suriye kendi aralarında şu Kürt meselesine adil bir çözüm
bulması lazım.
Baksanıza elim azgın gavuru ABD geldi Suriye Kürtlerinin
topraklarına
oturdu, bölge ülkeleri için bundan daha büyük bir musibet var
mı?
Dert büyük bu kadarıyla yetinelim.