BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Kıyametten sonra yaşanacak mucize

Kıyametten sonra yaşanacak mucize

Zaman saati çaldığı an...

Kıyametten sonra yaşanacak mucize

Olaya bu aslî yönüyle bakmak gerek. Ne muhteşem, ne mükemmel bir icraat! Zaten kıyamet kelime olarak; yeniden dirilme, ayağa kalkma, kurulma, bina edilme demek. Zaman saatinin çaldığı o vakit ortalığın öyle aniden birbirine karışması ise malzemeleri ayırt etmek için. Bir kimyevî maddeyi elde etmek yolunda, materyalin bütününü kaynatmak gibi. Sapı-samanı buğdaydan ayırmak için harman etmek yani. Taneler ambara. Samanlar yanmaya.

Kıyametten sonra yaşanacak mucize

Ölüm bir yokluk (!). Öyle zannediyor inançsızlar ve korkuyorlar. Oysa ölüm kadar yeniden diriliş de sabit bir gerçek. Eşyanın perde önüne ‘inançsız’ bir bakış açısıyla bakınca çok şey gibi kıyamet saati de korkunç. Bilinmeyene karşı duyulan dehşet gibi. Fakat varlığa ‘iman’ adesesinden nazar edince ise kıyamet sahneleri de bir başka harika, bütün hâdiseler kadar harika.

Kıyametten sonra yaşanacak mucize

Mânâsı derin, geniş, yüksek ve büyük bir kaza-yı ilâhîdir o. Vallahi Billahi Tallahi: İnsanoğlunun ebede uzanan hayatında sadece bir defa yaşayacağı en muhteşem ve en hayretengiz manzaralar olacak kıyamet sahneleri... Evet iman bir cennet; dünyada da, ukbada da. Küfürse malum... Şimdi semanın yerlilere son mesajından bir kitabe, bir hitabe ile tefekküre ve muhasebeye çekilme zamanı:

Kıyametten sonra yaşanacak mucize

“İkterabe linnâsi hısâbühüm ve hüm fî gafletin mu’ridûn. İnsanların hesaba çekilecekleri vakit çok yaklaştı; ama onlar hâlâ koyu bir gaflet içinde haktan yüz çevirmekteler.” (Enbiya, 21/1)