BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Gel de gözyaşlarını dökme!

Kazanın oluş şekli muhakkak açıklığa kavuşmalıdır, diye düşünüyorum.

Son yıllarda asıl görevine endekslenen asker vatandaşın sevgisini her geçen gün kazanıyordu ki, bu elim vaka duyarlı insanları can evinden vurdu.

Bu helikopterin düşünü tüm detaylarıyla öğrenmek vatandaş olarak hakkımızdır.
- Arızaysa arıza,
- Pilotaj hatasıyla pilotaj,
- Düşman düşürmüşse düşman..

Kamuoyu bu konuda inandırıcı bir tarzda aydınlatılmalıdır. Devlet sırrı, askeri sır bahanelerinin arkasına kimse sığınmasın, bir de bu şekilde kamuoyunun üzüntüsünü arttırmayalım. Daha düne kadar askerin yedi hikayesi varsa altısı içe dönükken son yıllarda asıl işi olan vatan müdafaasına dikkatini vermişti ve her geçen gün huzur ve sükunet adına daha iyi günlere gidiliyordu.

İnanç itibariyle insan öldürmeye karşı olmak prensibimizken vatana, namusa uzatılan eli havada tutmak, zorlarsa da kırmak hayatın icabettendir.

Sakın ola karşıdan gelen saldırıları kimse Kürt kurşunu diye nitelendirip acımızı bir kat daha arttırmasın, sekiz Türk solu örgütün kandilin tepesine gidip onlarla biat ettiğini unutmayalım, bunlar dünyanın azgın devletlerine paralı askerlik yapan silahlı çetelerdir. Kürt haklı ibretle olup bitenleri seyrediyor, bu tür belalardan kurtulmak için HDP’ye duyarlı Türk vatandaşlarımızın da katkılarıyla “bir umut” diye 80 vekil verdi, fakat onlar yine bir yerlerden gelen işarete göre kalkıp oturdular ve işe yaramadı.

Ülkemizin içinde ve dışında devam eden bu çatışma Kürt vatandaşlarımızla alakası yoktur.
Ne yazık ki her devirde, her ülkede dışarıyla irtibatlı olan kimseler oluyor ki “vatana ihanet” kavramı bunlar için hayatta yerini koruyor.
PKK/YPG bunlar dünyanın işretlerine göre Kürtlere verdikleri sıkıntılara rağmen silahlı varlıklarını devam etmekten yana tavırlarını ortaya koymuşlar.

Hala Rojava’da
“Kürt koridorunu açıyorlar”,
“Kürt devletinin kurulmasına zinhar müsaade etmeyeceğiz”,
“Kürt meselesi yoktur” deyip huzuru kaçıran ucuz politikacılar, ucuz gazeteciler olabilir, ama böyle olmadığını bilmek lazım, “yüze yüze kuyruğa geldik” diye bir laf var, bundan sonra makarayı geri sarma hatasına düşmemek lazım. Yasal ve anayasal düzeyde vatandaşlarımızla selamlaşma yolunu aramalıyız.

Başta da dediğim gibi her insan bir değerdir, bir defa dünyaya gelip gidiyor, öldürmektense yaşatma yolunu tercih edilmelidir.  Çözüm süreciyle bu tarz denendi, doğru olanı tercih edildi, ama dünya bırakmadı, karanlık bir akıl devreye girdi ve istenilen hedefe ulaşılamadı fakat vatandaşlarımız uzatılan bu elin birileri tarafından havada kaldığını da bizzat müşahede etti/ediyor.

Timin başında olan generalimiz ve yol arkadaşlarına Allah’tan rahmet yakınlarına ve duyarlı vatandaşlarımıza sabrı cemil diliyorum.
İç işleri bakanımızın nezaretinde Cumhurbaşkanına tekmil veren generaller oldukça bu vatan düşmana bırakılamayacak Allah’ın izniyle.
Ama kazanın oluş şekli muhakkak açıklığa kavuşmalıdır, diye düşünüyorum.
Allah bir daha böyle acı haber vermesi.
Gel de göz yaşlarını dökme!