BIST 8.718
DOLAR 32,34
EURO 35,19
ALTIN 2.247,61

Çocukluğunu, komşularını ve annesini bir pencerede yaşatıyor

Çocukluğunu, komşularını ve annesini bir pencerede yaşatıyor

Tekirdağ’da yaşayan 80 yaşındaki Mustafa Uçak yaşadığı evin karşısındaki metruk binada yetiştirdiği çiçek ve sebzeler ile çocukluğunu, komşularını ve annesinin hatırasını yaşatıyor.

Çocukluğunu, komşularını ve annesini bir pencerede yaşatıyor

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa İlçesinin, Ertuğrul Mahallesinde yaşayan Mustafa Uçak, doğduğu ve halen yaşadığı evin hemen karşısında yer alan ahşap binada, yetiştirdiği çiçekler ve bitkiler ile hayata tutunuyor. Yaz aylarında pencerelere biber eken Mustafa Uçak, kışın ise pencereler boş kalmasın diye imkanı elverdiğince çiçek ekiyor. Burada ektiği sebzeleri ve çiçekleri komşuları ile paylaşan Uçak, böylece hem annesinin nasihatini yerine getirdiğini hem de bu sayede insanlardan hayır duası aldığını söylüyor.

Çocukluğunu, komşularını ve annesini bir pencerede yaşatıyor

Pencerelere ektiği çiçekler ile eski komşularını yaşattığını ifade eden Mustafa Uçak, yaşamı boyunca çiçekleri sulayacağını belirterek, “Bu ev burada durdukça bu çiçekler yaşayacak. İçerisi metruk bir durumda, kimse yaşayamaz. Dökülüyor artık, yağmur yağıyor içine ama ben yaşadıkça burayı da yaşatacağım. Konu komşuya dağıtacağım. Hayır duası ediyorlar bana. Buradaki çiçekleri sulamamı benden annem isterdi. Ben de yıllardır her sabah bu çiçekleri suluyorum. Bu sayede komşularımı yaşatıyorum. Buradaki çiçek ve biberleri herkese dağıtıyorum. Memuru, öğretmeni herkes ayrı dua ediyor” dedi.

Çocukluğunu, komşularını ve annesini bir pencerede yaşatıyor

Şuan kullanılmayan ve bir kısmı yıkılmış olan ahşap evin eskiden Ermenilere ait olduğunu ifade eden Uçak, “ Ben 80 yaşındayım ve 80 yıldır buradayım. Çocukluğum burada geçti. Bu evlerde eskiden hep Ermeniler vardı. Ermeniler gitti bu evler de metruk olarak kaldı. Yakın zamanda da bunlar yıkılacak işte. Biz de yaşıyoruz işte, daha ne kadar yaşayacağız bilmiyorum. İşte evleri de görüyorsun. Bu sokaklar eskiden daha güzeldi. Her taraf yeşillikti, komşuluk vardı. Şimdi kimse kimseye yardımcı olmuyor. Zaten kimse kimseyi tanımıyor. Ben de burada bu çiçeklerle yaşıyorum. Ben burada durdukça bu bina da burada duracak. Ben olmasam bu binada bir tane tahta kalmayacak. Hepsini söküp yakacaklar” diye konuştu.

Çocukluğunu, komşularını ve annesini bir pencerede yaşatıyor

Sabahları evinin penceresinden baktığında çiçekleri görünce içinin açıldığını ifade eden Uçak, Şunları söyledi; “Çiçekleri çok seviyorum. Bir de hayvanları çok seviyorum. Çiçeklerimi çok çalıyorlar yalnız. Ekiyorum çalıyorlar, ekiyorum çalıyorlar. En çok fesleğenleri çalıyorlar. Ben en çok da karanfili seviyorum ama karanfil de edinemedim bir türlü”