Baykal istifa etmeyecek
Baykal istifa ettiği gün, komplocuların bayram günüdür. İstifa ettiği gün; çok sayıda alçağın, az sayıda namusluya galebe çaldığı gündür.
Baykal istifa etmeyecek
Baykal istifa
etmemeli. Etmeyecek de.
Baykal istifa ettiği gün, komplocuların bayram günüdür.
İstifa ettiği gün; çok sayıda alçağın, az sayıda namusluya galebe
çaldığı gündür.
Bundan sonra, istifa etmesi istenen genel başkanların özel
hayatlarının günümüz teknolojisi ile yerle bir edilmesi,
demektir.
* * *
“Baykal, aklanana kadar genel
başkan olamaz”mış…
Neden?..
Devletin malını mı çalmış?..
İhaleye fesat mı karıştırmış?..
Evrakta sahtecilik mi yapmış?..
* * *
Birlikte olduğu
kadını milletvekili yapmışmış?..
Ne yani?..
Belediyeyi birlikte yönettiği, hatta aynı suçlamalardan birlikte
yargılandığı kişileri milletvekili yapan parti
liderleri gay mi?..
Onlar da o kişileri ortak çıkarları emrettiği veya ortaya çıkmayan
gizli birliktelikleri için mi milletvekili yaptılar?..
“Ne ilgisi var?”
diye sormayın…
Aynı şey…
* * *
Ya,
kendini çağdaş zanneden
ama “Linç”
ve “intikam” kültürüyle
büyümüş sözde aydınlarımız için ne demeli?..
Onlar da “Baykal istifa
etmeli” diyorlar da başka
bir şey demiyorlar…
Bunlar, zinayı suç sayan kanun teklifi hazırlandığında ortalığı
ayağa kaldıranlar…
“Karşılıklı
Rıza”nın
zina değil aşk olduğunu
anlayamayan, evine her gece “dizi film” olarak giren rezillikleri
ağzının suyu akarak izleyen (yönettiği gazetede birinci sayfa
manşetten veren) ama daha masumu bir siyasi parti genel başkanının
başına ve hem de “gizli
kamera” ile gelince
failleri linç etmeye kalkışan
riyakârlar!..
* * *
Deniz
Baykal’ın
yaptığı “zina” imiş…
Yok yaa?..
Şeriat Hukuku’na geçtik de haberimiz mi yok?..
Bu gidişle belli ki o da olacak ama ne bu
acele?..
* * *
Baykal’ın (doğruysa)
birlikte olduğu kadın evliymiş?
Ne olmuş evliymiş de?..
Baykal elinde silâhla mı girmiş eve?..
Bıçağı kadının boynuna dayayıp
“ya canını ya ..nı”
mı demiş?..
Halk arasında bu eyleme, “alan razı, satan razı” denir…
Size ne?..
Bize ne?..
* * *
Hem;
namus sadece bacaklarımızın arasında mı?..
Fukaranın hakkını yiyen, devlet hazinesini soyanlar pek mi namuslu
yani?..
Aksine…
Bacak arasında duygu var ama hazzı da cefası da sadece o
iki kişiye ait…
Oysa Hazine soyuldu mu
hepimizin canı yanıyor…
Hepimizin aşı çalınıyor…
* * *
Anlayamıyorum,
anlayamıyorum, anlayamıyorum…
Baykal’ın
bilmem neyi ile, birlikte olduğu iddia edilen hanımefendinin bilmem
neyi, bu milletin siyasal iktidarlar tarafından
soyulan
hazinesinden daha mı
değerli?..
Belli ki öyle…
O halde ben böyle
demokrasinin de…
Böyle hukukun da…
Böyle namus anlayışının da…
Böyle namusluların da…
Törelerin “din” olduğunu
zanneden benim Müslüman’ıma kızmakla
yanlış yaptığımı anladım ama o kadar öfkelendim ki bu yatak odası
hırsızlarına…
Protesto edecek başka bir kelime bulamadım…
Oysa benim bıraktığım İslâmiyet değildi…
Olamazdı da…
Ben, o türlerin İslamiyet anlayışı ile bir arada olamayacağımı
anlatıyordum. Dedikoducu
Müslüman’la benim ne işim
var?..
Ben Kuran'daki Müslümanlığı istiyorum.
Ben, Hz.
Muhammed (sav)'in yaşadığı
ve yaşanmasını önerdiği İslamiyet’i
istiyorum.
Ben "Komşunuzun evinin
önünden geçerken içeriden gelen sesler duyuluyorsa adımlarınızı
hızlandırın" emrine
uyulmasını istiyorum.
Bu istediklerim çok şey mi?.
* * *
Kaldı
ki, "istifa" tek taraflı
bir müessesedir…
Ve dinde “kabul” ya
da “ret”
hakkı sadece
Allah'ındır.
“Kim Müslüman, kim değil”
kararı sadece
O verir.
Buradaki inceliği anlayamayanlar için söyleyecek söz
bulamıyorum…
Aksi olsa ve ne anlatmak istediğimi ayrıca yazsaydım (şimdi olduğu
gibi) okurların zekâsı ile alay etmiş olurdum…
Peki şimdi neden yapıyorum bunu?..
Bana hakaret edenlerin anlaması için…
Peki, “İslâm’dan istifa
ettim “dediğim için özür
dileyecek miyim?..
Yooo…
Bin yıl yaşasam, son nefesimde Baykal’a yapılan
edepsizlik için ne düşündüğümü sorsalar yine aynı şeyi
söylerdim…
Alkışlar Cemil Çiçek için çünkü…
Bakın gerçek siyaset ve siyasetçi demokrasinin erdemini nasıl koruyor…
“Yargıya intikal eden bir konuda, hele hele siyaset yapan insanlar olarak bizim bir şey dememiz çok doğru olmaz. Sayın Baykal’ı siyaseten eleştiririz, o bizi eleştirir, düşüncelerimizi, fikirlerimizi söyleriz, politikalarımızı karşılıklı beğeniriz beğenmeyiz işin bu kısmı ayrıdır. Ama gündemdeki konu söz konusu olduğunda yargının bu işi netleştirmesi en doğru olanıdır. Belden aşağı vurarak siyaset yapılmasını da ben şahsen doğru bulmam” diye konuştu.
Ben de bu asil davranışından ötürü Cemil Çiçek’ alkışlıyorum…
Bakın, Salih Tuna (herhalde onun dininden de şüphe edecek değilsiniz) Pazar günkü Yenişafak'ta aynı olayın yayınlanmasıyla ilgili ne diyordu:
O tür görüntüleri popüler medya yayınlasa elbette olaya sadece "suç ve ceza" açısından bakar, görüntülerin yayınlamasının ceza hukukunu ilgilendiren bölümünden alıntılar yapardım...
Bir yanda İslâm peygamberinin utançları örten büyüklüğü...
Sen biletçi misin?.
Biri diyor
ki, “sen cennete
gidemezsin…”
Yok ya?..
Sen cennetin biletçisi misin?..