BIST 10.320
DOLAR 32,27
EURO 35,06
ALTIN 2.468,72

Zana davası tutanakları açıklansın

Öncelikle siz değerli okurlarımdan özür dilerim.

Kısa süreli, ama yoğun geçen bir Azerbeycan seyahatim nedeniyle uzun zamandır olmayan bir şey oldu...

Bir makalem üç gün değişmeden köşemde kaldı.

Türkiye Türklerine, Azerbeycan Türklerinden getirdiğim selâm beni affettirir belki.

Kıbrıslı soydaşlarımızın Azerbeycan’ı ve onun sevgi dolu halkını görmelerini isterdim.

“Biz, biz” dediklerinde hepimizi kastettiklerini gördükçe gururlandım, cesaretlendim doğrusu...

***
Gelir gelmez yazımı yazmak için masama oturdum, ama ne yazacağıma karar vermek güç oldu.

Türkiye’nin gündemi yine inanılmaz bir hızla farklılaşmış çünkü.

Bir kaç makale yazılabilir...

Türklerin referandumda “evet” demelerinin bedelinin uç gösterdiğinden mi başlasam?

Yoksa,  referandum sonucundan “sadece sempati kazandığımızdan mı?”.

Ya da, “Büyük ekonomistlerimiz, neler oluyor piyasalarımızda?” diye mi sorsam?

Acaba, günlerdir sinirlenerek okuduğum “Çuvaldaki Müttefik” isimli kitaptan mı söz etsem size acaba?..

***
Bunları düşünürken AB’den müzakere tarihi almak için girdiğimiz “bitmeyen sınav” tartışmalarına değinmeğe karar verdim.

Kolay değil, yapılacak anayasa değişikleri ile egemenliğimizi devretmeye hazırlanıyoruz.

Bu değişikler gerçekleştiği anda, TBMM’de yazılı olan, “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” özdeyişi kaldırılmış olacak.

Hemen “statükocu” demeye hazırlanmayın canım!

AB’ye girmek istiyorsak bunlar tabii ki yapılmalı, ama beni korkutan her zaman olduğu gibi yine ikiyüzlü davranmalarıdır.

Sabancı’nın katilleri Avrupa’da serbestçe dolaşırken bizden teröristleri serbest bırakmamızı istemeleri kuşkuları haklı kılıyor tabii...

***
Ayrıca, bu nasıl terörle mücadele anlaşılır gibi değil!

Bir taraftan terörle mücadele adı altında Irak’ta binlerce masum insanı öldüreceksin...

İşkence edilen Irak'lılar olayına -iğrenç fotoğrafları gömüşsünüzüdür- AB'den çıt çıkmayacak.

Sonra da Zana ve arkadaşlarını affetmek adına bize, “binlerce teröristi de affet” diyeceksin.

Daha da önemlisi, bu davayı müzakere tarihi vermek için yeni bir ön şart sayacaksın.

Bu ikiyüzlülük değil de nedir?

***
Daha birkaç gün önce “KKTC halkı ‘evet’ versin AB yolu açılacak” diyen ekip ise birdenbire yeni bir şarkı tutturdu: “Zana’yı affedin, Türkiye’nin önü açılsın.”

Ey devlet! Ey adalet!

Sade bir Türk Vatandaşı olarak öğrenme hakkımı kullanmak ve kısır tartışmaları önlemek adına size bir çağrım var.

Leyla Zana ve arkadaşlarının davasını şeffaflaştırın lütfen...

Gazetelerde ve internet sitelerinde bu davanın tutanakları yayınlansın.

Bu tutanaklar, fikirlerin yargılandığını gösteriyorsa boynumuz kıldan incedir, affedin gitsin.

Yok öyle değilse eğer, bu tutanakları “iki yüzlülerin” yüzüne çarpalım hep beraber.

Demokrasi adına, halkın bilgilenme hakkı adına, doğru karar verme adına, AB değerleri adına...

Açıklayın mahkeme tutanaklarını!