BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Yılmaz'ın usule yönelik itirazına red

Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'da yargılandığı davada , usule yönelik itirazların reddi yönünde görüş bildirildi.

Abone ol

Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'da yargılandığı davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, usule yönelik itirazların reddi yönünde görüş bildirdi. Taner'in Avukatı Ömer Lütfü Avşar usule yönelik itirazlarda bulunmayacaklarını, bunun mahkemece resen dikkate alınmasını istedi. Duruşmaların haftada en az iki kez yapılmasını, delillerin ve tanıkların mahkemece taktir edilerek getirtilmesini isteyen Avşar, ayrıca müvekkili Taner'in duruşmalardan vareste tutulmasını istedi. Avşar, iddianame yerine geçen TBMM Soruşturma Komisyonu raporundaki suçlamaların net olmadığını, bu nedenle raporun tavzih edilmesini talep etti. Yılmaz'ın avukatı Uğur Alacakaptan ile Taner'in avukatı Avşar'ın istemlerine ilişkin görüşünü bildiren iddia makamındaki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Alacakaptan'ın daha önce aynı suçlama ile ilgili TBMM Soruşturma Komisyonu'nun Yüce Divan'a sevke gerek görmediği, bu kararın TBMM'den de geçtiği, bu nedenle davanın reddi gerektiği yönündeki istemine katılmadığını belirtti. Önceki kararın kesin hüküm niteliği taşımadığını, ayrıca önceki suç fiilin Türk Ceza Kanunu'nun ''görevi kötüye kullanmayı'' düzenleyen 240. maddesi, şimdiki suçlamadaki fiilin ise ''ihaleye fesat karıştırmayı'' düzenleyen 205. madde olduğuna işaret eden Ok, yeni bir delil ortaya çıkması durumunda veya önceki soruşturmada hata yapılması halinde ya da önceki kararın siyasi saiklerle verildiği düşüncesi olması halinde yeniden soruşturma açılabileceğini belirtti. Ok, Yılmaz'ın Soruşturma Komisyonu'na verdiği ifadede, aynı konudaki Soruşturma Komisyonu'nun kararından önce ''gizli uzlaşmadan'' bahsettiğini, ancak Yılmaz'ın bu gelişmelerden haberinin olmadığını söylediğini ifade etti. Ok, önceki Soruşturma Komisyonu'nun tarafsız olarak hareket etmediğinin Yılmaz'ın bu ifadesiyle de doğrulandığını kaydetti. Soruşturma Komsiyonu'nun Anayasa ve TBMM İçtüzüğü'nde tanınan sürelere uyduğunu, bu sürelere uyulmamasının da ''hak düşürücü süre'' olmadığını kaydeden Ok, Alacakaptan'ın bu nedenle Soruşturma Komisyonu raporunun sonuç doğurmayacağı yönündeki itirazına katılmadığını ifade etti. Yeni delil olmadığı için Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevkini öngören kararın yeni bir içtüzük ihdası olduğu ve öncelikle Anayasa'ya aykırılığına karar verilmesi yönündeki istemi de değerlendiren Ok, bu görüşe katılmadı. Ok, yeni bir içtüzük hükmü ihdası bulunmadığını, ayrıca bunun itiraz yoluyla da Yüce Divan'a getirilemeyeceğini söyledi. Taner'in avukatı Avşar'ın istemlerini de değerlendiren Başsavcı Ok, iddianame yerine geçen Soruşturma Komisyonu raporunda suç fiilleri ve eylemlerin açıkça sayıldığını, iddianamede herhangi bir eksiklik bulunmadığını belirtti. Yargılamanın hızlı, makul sürede yapılması ve delilerin bir an önce toplanması yönündeki istemleri değerlendirme taktirinin Yüce Divan'a ait olduğunu ifade eden Ok, ayrıca, Eşref ve Münire Albay'ın iddia makamı yanında davaya müdahil olarak katılma istemlerinin de reddi yönünde görüş bildirdi. Albaylar'ın dönemin Karacasu Belediye Başkanı'nın icraatlarını dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'a şikayet ettiği, ancak Yılmaz'ın bu şikayetleri dikkate almadığı, bu nedenle suçtan maddi ve manevi zarar gördüklerini ileri sürdüklerini aktaran Ok, dava konusu suç ile Albaylar'ın şikayet konuları arasında doğrudan ya da dolaylı bir bağlantı bulunmadığını, ortada bir zararın da olmadığını kaydetti. Ok, müdahillik talebinin reddini istedi. Başsavcı Ok, ayrıca, Taner'in Avukatı Avşar'ın müvekkilinin duruşmaların vareste tutulması yönündeki isteminin ise sanığın sorgusu yapıldıktan sonra heyetin taktirinde olduğunu kaydetti. Ok'un açıklamalarından sonra söz alan Yılmaz'ın avukatı Aydın Metin, Ok'un bahsettiği ''gizli uzlaşma'' konusunun Türkbank ihalesi ile ilgili kurulan Soruşturma Komisyonu kapsamında olmadığını, bu ifadelerin Yılmaz ve Tansu Çiller ile ilgili kurulan Malvarlığı Araştırma Komisyonu'nun çalışmaları kapsamında söz konusu olduğunu kaydetti. Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, istemlerle ilgili ara açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.