BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70

“Yılmaz Erdoğan’ın edebi ağlaması..

Serdar Turgut şöyle diyordu “Erdoğan Mektubu” için:

 

“Yılmaz Erdoğan’ın edebi ağlaması, Kürt meselesini çözmeye yarayacak tek bir cümle bile içermemektedir.

 

Ben ise Yılmaz Erdoğan’a yazdığım mektupta:

 

“Hiç Kürtçe’den korkmadım, rahatsız olmadım.

 

Kürtçe’nin arkasına sığınan ‘niyetler’den ise hep korktum.

……

 

Niyet okunmadan politik karar verilemez ki.

 

Örneğin; sırf Anayasal görevlerini yaparken şehit olanlarla, teröristleri bir arada anıyor, ‘cahilliklerinden’ demeye getiriyorsunuz.

 

Ne teröristin yaptığının cahillikle ilgisi var, ne de Anayasal görevini yapanlar cahil.

…………..

 

Mektubunuzu kanatlarına yazdığınız ‘Kanamalı bir güvercin’ çoğumuzun vicdanlarında zaten var, inşallah İmralı’ya ve denizaşırı ülkelere de uçabilir.

 

Vurulmazsa!..” demiştim.
 
İkimiz de haklı çıktık.

 

***

 

Daha ertesi gün, henüz gözyaşlarımız kurumadan(!) Erdoğan, “yengesinin hamile olduğunu” basına sızdırarak aslında promosyon işine girince şüphelenmiştik.

 

Sonra Bingöl’de, bir çocuğun ölümü üçünün yaralanması ile sonuçlanan mayın patlaması “Kanamalı güvercin”inin İmralı’ya ve deniz aşırı ülkelere ulaşamadığını anladık.

 

Yanlış anlamayın, Erdoğan’ın ilk mektubunda yazdıkları “tamamen duygusal” değildi tabii ki…

 

Aslında mektup dikkatle okunduğunda, Erdoğan’ın kendi ideolojisine “Türkçe-Kürtçe” üzerinden meşruiyet sağlamak istendiği hemen belli oluyordu.

 

Tabii gören gözler için!

 

***

 

Şimdi sevgili duygusal, barışsever yazarımızın Şeyh Sait’in kardeşinin torunu Belçim Bilgin ile evleneceğini öğrendik.

 

“Belçim Bilgin’den söz ederken araya neden Şeyh Sait’i sıkıştırıyorsun?” diyenleriniz olacaktır.

 

Belçim hanım eğer, “Şeyh Said benim babamın dedesi, daha doğrusu dedesinin büyük abisi. Ordan gelen bir misyona sahibiz” dememiş olsa neden yazalım ki?

 

Peki hanım kızımızın misyonuna sahip çıktığı, Kürt Teali İslam Cemiyeti üyesi Şeyh Sait’in misyonu neydi acaba?

 

“İngiltere'nin, çıkacak bir ayaklanma sonunda kurulacak Kürdistan'ı maddi ve manevi yönden desteklemesi isteklerini ve programını şöyle belirtmişlerdi :

1- İngiltere, Kürt Emirliği 'nin kurulmasını destekleyecek ve koruyacak.

2- 1926 yılında başlayacak ayaklanmanın ilk hedefi, Diyarbakır'ı ele geçirip, Musul sınırında İngilizlerle ilişki sağlamaktır.

3- Kurulacak Kürt Emaretine Akdeniz'e çıkış sağlanacak.

4- Emaretin başına Seyit Abdülkadir getirilecek.

5- Diyarbakır ele geçtikten sonra, İngiltere her çeşit para ve silah yardımı yapacaktı.

Program bu kadar değildi. Doğuda ayaklanma çıkınca, Batı Anadolu 'da ve İstanbul'da da Hilafetçi ayaklanmalar çıkartılacak, Ankara iki ateş arasında kalacak ve Vahdettin İstanbul'a gelecekti.”

 

***

 

Erdoğan’ın mektubunu şimdi bir defa daha okur musunuz?

 

Özellikle okumadan kayıtsız destek veren siyasiler, siz!