BIST 9.878
DOLAR 32,54
EURO 34,96
ALTIN 2.456,28
HABER /  MEDYA

Yiğit Bulut'tan Hürriyet mektubu için olay iddia

Hürriyet'in yüzde 52 mektubu için Yiğit Bulut'dan olay yaratan bir iddia geldi. Bulut'un iddiasına göre o mektubu Aydın Doğan yazmadı. Arkasında kim var?

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber'de ve A Haber'de canlı yayın konuğu oldu, Doğan Medyası'na çok sert tepki verdi. Yüzde 52 başlığını yorumlayan Yiğit Bulut, Aydın Doğan'ın bu başlıkla Erdoğan'a 'seni asarız' imasında bulunduğunu öne sürdü.

Yiğit Bulut A Haber'deki '2 silahım var' diyerek yaptığı açıklama ise gündeme oturdu. 

TRT Haber'de Doğan Medyasını bombalayan Yiğit Bulut, 'Artık kibar söyleyecek noktayı geçtik' diyerek Hürriyet'te çıkan yüzde 52 başlığının manasını açıkladı. Yiğit Bulut'un iddiasına göre o mektubu Aydın Doğan yazmadı. Mektubun arkasında başka isimler var.

İşte Yiğit Bulut'un TRT Haber'de dile getirdiği iddialar;

-Artık kibar söyleyecek noktayı geçtik. Bakın bugün bir medya grubunun gazetelerinde "Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz" diye bir mektup çıktı. "Sayın Cumhurbaşkanı'na arz ederiz" de değil. Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyor. Yani yandaki komşuya sesleniyor sanki.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanı'na hiç kimse hakaret edemez. O makamda kim oturursa otursun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanı'na hiç kimse hakaret edemez.

O MANŞETLE DEMEK İSTİYOR Kİ: "SENİ ASARIZ"

-Bunun bir de evveli var. Bundan bir kaç gün önce aynı gazete şöyle bir manşet attı: Yüzde 52'yle seçilmiş cumhurbaşkanı idam ediliyor... İnternet sitesinde. Son dakika. Kırmızı üzerinde sarı, sarı üzerinde kırmızı renkler yanıp sönüyor.

Bu ne demek biliyor musunuz? İsmini yazmıyor, Mursi'yi yazmıyor. "Yüzde 52'yle seçilmiş cumhurbaşkanı idam yolunda" yazıyor. Demek istiyor ki, "seni asarız". Seçilmiş cumhurbaşkanımızı tehdit ediyor. Bunu herkesin anlaması lazım. "Yüzde 52'yle de seçilsen seni asarız" diyor. Sana oy veren halkın hiçbir anlamı, hiçbir değeri yok diyor.  Çünkü onlar "parya" diyor. Onlar bu ülkenin asli unsurları değil diyor. Meydanları doldurmak önemli değil diyor. Seçilmiş cumhurbaşkanı olman, ne söylediğin önemli değil diyor. Biz seni asarız diyor.

ELİM AYAĞIM TİTRİYOR

Şimdi, sen bunu kimin adına söylüyorsun? Bunu 4 tane matbaa sahibi bir adam adına söylemiyorsun. Sen bunu, efendilerin adına, gerçek sahiplerin adına söylüyorsun. Bunlar yenilir yutulur, hazmedilir şeyler değil. Ben bunları anlatırken elim ayağım titriyor.

MEKTUBU YAZDIRANLAR KİMLER?

Sen bu ülkede seçilmiş cumhurbaşkanına "seni asarız" tehdidiyle manşet atabiliyorsan, üstüne üstlük Cumhurbaşkanı buna tepki gösterdiği zaman medya organlarının köşelerinden "Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum" diye mektup yazıp cevap verebiliyorsan, bu ülkede her vatandaşın şu soruyu sorması lazım: Bu adamlar kim arkadaş? Yüzde 52'yle seçilmiş cumhurbaşkanını halkın önünde asmakla tehdit edebilecek kadar ileri giden bu adamlar kim? 4 tane matbaayla bu güç olmaz. 4 tane gazeteyle bu güç olmaz. Bu adamlar kim?

BU KADAR BÜYÜK BİR KÜSTAHLIK

Bu adamlar kim biliyor musunuz? Benim yıllardır anlattığım yerleşik düzen. Yıllardır her televizyon kanalında bağıra bağıra anlattığım  yerleşik düzen bu ülkede Menderes'i astı. Yerleşik düzen bu ülkede 28 Şubat'ı yaptı. Yerleşik düzen bu ülkede 2 buçuk trilyon dolar faizle parayı devletin kasasından kendi cebine transfer etti.

Oturanlar ayağa kalksın, uyuyanlar uyansın. Hep söylüyorum. Uykudakiler uyansın. Bir ülkenin yüzde 52'yle seçilmiş cumhurbaşkanını asmakla, idamla tehdit ediyor ve arkasından mektup yazıyor, "Cumhurbaşkanı'na sesleniyor". Arz da etmiyor, sesleniyor. Kime sesleniyorsun? Komşu teyzeye mi sesleniyorsun? Bu kadar büyük bir terbiyesizlik, bu kadar büyük küstahlık, bu kadar büyük ileri gitmişlik olmaz. 

Biz neyiz bu ülkede? Biz bir hiç miyiz bu ülkede vatandaş olarak? "Sen hiçsin arkadaş" diyor. "Senin oyun hiç" diyor. "Ben istersem senin seçtiğin başbakanı asarım. Asmadım mı, astım 1960'ta " diyor. "Senin seçtiğin Cumhurbaşkanı'nı asarım, asmadım mı, astım geçmişte senin sadrazamlarını, başbakanlarını" diyor.

BU TEHDİT, PKK'DAN DAHA BÜYÜK BİR TEHDİT

Bu tehdit PKK'dan daha büyük bir tehdit. Çok açık ve net söylüyorum. Bu tehdit, paralel çeteyle birlikte, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığına kastedecek kadar büyük noktaya gelmiş bir tehdittir.

Eğer bu ülkenin savcıları varsa, bu ülkede yargı bağımsızsa, bu ülkede adalet varsa, bu ülkenin hakimleri, bu ülkenin kolluk güçleri varsa, ülkenin cumhurbaşkanını asmakla, idam etmekle tehdit ediyorlar gözünün önünde. Anayasa madde 28 basın özgürlüğünü tarif eden madde. Halkı isyana mı teşvik et diyor? Basın özgürlüğü kapsamı altında halkı sokaklara mı çıkar diyor? Basın özgürlüğü kapsamı altında seçilmiş cumhurbaşkanına karşı halkı kışkırt mı diyor? Hayır. Basın özgürlüğünün sınırları bellidir. Basın özgürlüğü halkın iradesini yok saymak demek değildir.


2 TANE SİLAHIM VAR
Yiğit Bulut A Haber'de katıldığı programda ise şunları söyledi;

-"Benim 2 tane silahlı ruhsatım var. İki tane silah taşırım sürekli. Yıllardır makina kimyadan aldığım biriktirdiğim yüzlerce mermim var. Benim bütün mermilerim bitmeden bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanının kılına kimse dokunamaz. Bunu benim gibi milyonlarca vatandaş adına söylüyorum.

KURŞUNUM BİTMEDEN KİMSE GİREMEZ
-"Eğer birileri dışarda bir şey tezgahlıyorsa, eğer birileri sandığı tekmeyerek halkın iradesine tecavüz ederek demokrasi dışı yollara teveccül edeceğini düşünüyorsa benim ve benim gibi milyonlarca vatandaşın kurşunu bitmeden o beştepeden içeriye kimse giremez."