BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Yangının arkasında ihmal var

İkitelli'yi alev topuna çeviren Saf Kimya'ya ait tesisteki yangının arkasında büyük bir ihmalkarlık yatıyor.

Abone ol

İtfaiyesi olmayan İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde 150 kimya fabrikası çalışma ruhsatı olmadan faaliyet gösteriyor.

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde önceki gün 4 katlı iş hanının alt katında yer alan Saf Kimya AŞ’ye ait kimyevi madde imalathanesi ve deposunda yaşanan yangın, Türkiye'deki ciddi bir çarpıklığı daha ortaya çıkardı. İstanbul'un en büyük organize sanayi bölgelerinden biri olan ve yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracatın gerçekleştiği İkitelli'de, yaklaşık 150 kimya fabrikası patlamaya hazır bomba gibi şehrin göbeğinde çalışma ruhsatı olmadan faaliyet gösteriyor. Üstelik yaklaşık 100 bin kişinin çalıştığı 25 bin şirketin bulunduğu İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde parasızlık nedeniyle itfaiye teşkilatı bile kurulamamış.

Yanıcı maddelerdeki patlamalar ve çıkan dumanla bölgede büyük bir korku yaratan yangın, 30 yıllık şirket Saf Kimya'nın kimyevi madde depolama tesisinde çıktı. Saf Kimya bu tesisinde tekstil, deri, deterjan, kozmetik malzemeleri, asitler, bazlar, solventler ve çeşitli kimyevi maddeleri depoluyor. Tesisin hemen yanında ise yine kimyevi maddeler üreten ve depolayan Önder Kimya ve BSC'de yer alıyor. 250 personel ve 45 araçla yapılan müdahaleye rağmen ancak dün sabah saatlerinde kontrol altına alınabilen yangında şans eseri can kaybı olmadı. Ancak yangın İstanbul'un ortasında kalan sanayi bölgelerinin ne kadar güvenli ve afetlere ne kadar hazırlıklı olduğunu gözler önüne serdi.

Yüzde 80'i ruhsatsız

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi, şehir içinde yer alan işletmeleri organize bir yapıya kavuşturarak şehir dışına taşıma amacıyla 1983 yılında projelendirildi. Kağıthane ve Haliç çevresindeki işletmelerin şehir dışına çıkarılması hedeflendi. Taşınma maliyetlerinin yüksekliği ve bölgedeki dükkan fiyatlarının pahalılığına müşteri kaybetme korkusu da eklenince, bölge uzun bir dönem boş kaldı.

1990'da ise İkitelli bölgesi "organize sanayi bölgesi" statüsü kazanınca çehresi de değişmeye başladı. Bölgelerin sunduğu avantajlardan yararlanmak isteyen işletmeler, yavaş yavaş bölgeye kaymaya başladı. Altyapı sorunları da çözülmeye başlayan İkitelli, 2004 yılına gelindiğinde Türkiye’nin en büyük “KOBİ Vadisi” diye tanınmaya başladı.

İkitelli bugün 33 ayrı kooperatifteki 25 bine yaklaşan işletmenin 2 milyar dolara yaklaşan öz sermayesi ile kurulan ve yaklaşık 1 milyar dolar ihracat yapan en önemli yan sanayi üslerinden biri oldu. Ancak bölge bu büyüklüğe kavuşsa da 20 yılda yap boz tahtasına dönen imar projeleri nedeniyle firmaların yüzde 80'i hala ruhsatsız faaliyet gösteriyor. Bu da hem firmaları hem de denetim mekanizmasını zor durumda bırakıyor.

Sektörlere göre bölünmesine rağmen kooperatif üyeleri bu ayrıma uymadan işyerlerini istedikleri şirketlere kiralayabiliyorlar. yani Bölgede kimin ne iş yaptığı konusunda yeterli bir bilgi ve denetim yok.

14 tehlikeli sorun tespit edildi

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkan Yardımcısı Nuri Konak’ın verdiği bilgiler de bölgedeki çarpıklıkları ortaya koyuyor. Konak, bir ay önce gelen bir şikayet üzerine, bu firmalara itfaiye birimlerinin incelemeye gittiğini, yangına sebebiyet verebilecek 14 adet sorun tespit ettiklerini anlattı.. Firmalarda 50 ton yanıcı solvent maddesi tespit ettiklerini de söyleyen Konak, firmaya bir ay süre vererek eksiklerini kapamasını ve bu maddeleri şehir dışında bir yere depolamasını istediklerini söyledi. Denetimden 22 gün sonra yangının gerçekleştiğini anlatan ve kimya depolarını şehrin dışında ve tek katlı binalarda olması gerektiğini anlatan Konak, şunları söyledi:

“Burada 25 bin iş yeri var. Yarısından fazlası da geçmiş dönemden kaynaklanan imar sorunları nedeniyle ruhsatsız çalışıyor. Kimin ne iş yaptığını, dükkanını kime kiraya verdiğini tespit etmekte zorlanıyoruz.”

Paramız yok itfaiye kuramadık

Bölgede ne iş yapıldığının bilinemediğini en yetkili ağızdan öğrendiğimiz 100 bin kişinin çalıştığı bölgede, bir başka çarpıklık ise itfaiye teşkilatının bulunmaması. Bölgede itfaiye teşkilatının olmaması yüzünden Sefaköy ve Kocasinan ekiplerinin müdahale ettiği yangına ilk müdahale 25 dakika sonra yapılabildi. Konak, bu konunun da bölge için ciddi bir eksiklik olduğunu ancak, itfaiye kurmak için gerekli finansmanı bulamadıklarını söylüyor.

Türkiye'deki 236 organize sanayi bölgesinin büyük bölümü benzer tehditlerle karşı karşıya. Milyarlarca dolarlık özel sermayenin yer aldığı OSB'lerin çok azında itfaiye ekibi bulunuyor. Yasal olarak OSB'ler kendi içlerinde itfaiye ekibi kurabiliyor. Bunlardan biri olan Gebze Organize Sanayi Bölgesi geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği yangın tatbikatında en uzak mesafeye 3 dakikada müdahale etmişti. Ancak Türkiye'de içinde itfaiye teşkilatı bulunan OSB' sayısı 10'u bulmuyor.





Polonya Pazarı açılışa hazırlanıyordu

Yanan binanın 2’nci katı Eminönü'nden iki ay önce boşaltılan Polonya Pazarı esnafı tarafından kiralanmış. 80 esnafın 500 bin dolar harcayarak yeni işyerlerini açma hazırlığı suya düşerken, Polonya Pazarı esnafının tüm malları yangınla birlikte kül oldu. Yangından birkaç dakika önce işyerinde maliye açılışını yapmak üzere olduğunu belirten Karavar Rulman Hırdavat’ın sahibi İbrahim Karavar, canlarını son anda kurtardıklarını belirterek, “İşyerimin açılışı için uğraşıyorduk. Yan tarafın alt katından dumanlar çıktığını gördük ve o an tüm esnaf ve binadakiler dışarı koştuk. Maliye'ye kayıt yaptıramadığımız için sigortamız yoktu. Sadece benim zararım yaklaşık 150 bin YTL civarında” diye konuştu.



İbrahim Tanrıverdi

Tanrıverdi Rulman

Eminönü'ndeki işyerlerimiz yıkılınca buraya geldik. 2 aydır tadilat yapıyorduk. İşhanın altında böyle bir deponun bulunduğunu da bilmiyorduk. Bütün birikimimiz kül oldu.



Sedat Ayate

Ayate Rulman

80 adet işyerinin açılışı için hazırlık yapıyorduk. Eminönü'nden çıkarıldıktan sonra bir araya gelerek buraya yatırım yaptık. Eminönü'ndeki işyerlerimiz yıkıldı. Buradaki işyerlerimiz de yandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan yardım bekliyoruz.



Mehmer Emin sağır

Emin Rulman

Bu yangın ile Polonya Pazarı da tarih oldu. Bundan sonra ayağa kalkmamız çok zor. Kimya deposunun üzerinde olduğumuzun farkında değildik. Bize tehlikeli bir durumun olmadığını söylemişlerdi.